Dünya görüşü, bir grubun üyelerini aynı duygu, düşünce ve özlemler etrafında birleştirirken, diğer gruplara ters düşen şeydir.
LUCIEN GOLDMANN
31 Mayıs 2012 Perşembe
NOT ETTİKLERİM
Gerçeklik, bütünün içindedir. Ancak bütünlük zamansal gelişmeyle tamamlanan özden başka bir şey değildir.
GEORG WILHELM FRIEDRICH
GEORG WILHELM FRIEDRICH
Etiketler:
GEORG WİLHELM FRİEDRİCH HEGEL
NOT ETTİKLERİM
Gerçeklik, ancak bir tutarlı bütün, anlamlı bir birlik olunca anlaşılır.
GEORG WILHELM FRIEDRICH HEGEL
GEORG WILHELM FRIEDRICH HEGEL
Etiketler:
GEORG WİLHELM FRİEDRİCH HEGEL
NOT ETTİKLERİM
Her düşünce toplumbilimi, toplumsal yaşamın etkisini yazısal ürün üzerine yansıtır.
LUCIEN GOLDMANN
LUCIEN GOLDMANN
NOT ETTİKLERİM
Roman, çürümüş, bozulmuş, düzey ve değeri kaybolmuş bir arayışın tarihidir.
İlerlemesi gereken çizgide değil de başka bir düzeyde ilerlemiş ve başka bir biçim kazanmış çürümüş bir dünyadaki bozulmamış değerlerin arayışıdır roman.
LUCIEN GOLDMANN
İlerlemesi gereken çizgide değil de başka bir düzeyde ilerlemiş ve başka bir biçim kazanmış çürümüş bir dünyadaki bozulmamış değerlerin arayışıdır roman.
LUCIEN GOLDMANN
NOT ETTİKLERİM
Yazında sürekli bir öteki vardır: Biri okur için yazar, diğeri yazar için okurdur.
LUCIEN GOLDMANN
LUCIEN GOLDMANN
NOT ETTİKLERİM
Kendimi yoksunluk, yoksulluk, kötülük ve umutsuzluğun egemen olduğu bir dünya karşısında buldum.
Ancak ben, sıkça etrafımda rastladığım umutsuzluk seçeneğini kaldırıp bir kenara attım.
Umutsuzluğa düşmeyen ve mutlu bir gelecek için savaşmaya inanan dostlarımla işbirliği yaptım.
JEAN PAUL SARTRE
Ancak ben, sıkça etrafımda rastladığım umutsuzluk seçeneğini kaldırıp bir kenara attım.
Umutsuzluğa düşmeyen ve mutlu bir gelecek için savaşmaya inanan dostlarımla işbirliği yaptım.
JEAN PAUL SARTRE
NOT ETTİKLERİM
Özdekçilik, kişinin kendisi de dâhil olmak üzere tüm insanları, bir masayı, bir sandalyeyi, bir taşı oluşturan nitelik ve olaylardan ayırma durumu olmaksızın, nesneler gibi algılar.
Yani önceden tayin edilmiş bir takım tepkiler bütünü olarak görür.
Varoluşçuluk ise, madde dışındaki bir değerler bütünü olarak insanın egemenliğini kurmak ister.
JEAN PAUL SARTRE
Yani önceden tayin edilmiş bir takım tepkiler bütünü olarak görür.
Varoluşçuluk ise, madde dışındaki bir değerler bütünü olarak insanın egemenliğini kurmak ister.
JEAN PAUL SARTRE
NOT ETTİKLERİM
İnsan dünyayı, insan ırkının ortak ikametgâhı olarak görmelidir. İnsanın bütün gözlemledikleri aslında tekdir ve insan büyük bir vücudun parçasıdır.
LUCIUS ANNAEUS SENECA
LUCIUS ANNAEUS SENECA
NOT ETTİKLERİM
Yetişkilerin en dokunaklı, en unutulmaz anılarından biri, her türlü oluşum ve gelişimin gizemli kaynağı, eve dönüşün, her türlü başlangıç ve sonun sessiz temeli olan anne sevgisidir.
SOREN KIERKEGAARD
SOREN KIERKEGAARD
30 Mayıs 2012 Çarşamba
NOT ETTİKLERİM
BELKİ BİR SABAH
Belki bir sabah yürürken camsı
berrak bir havada, dönünce geriye
görmeyeceğim her şeyi: arkamda hiçlik,
arkamda boşluk bir sarhoşun dehşetiyle
Sonra aniden sanki bir perde gibi
belirecek ağaçlar, evler, tepeler her
zamanki aldatmacayla
Ancak artık geç olacak;
ve ben suskun yürüyeceğim sırlarımla
ardına bakmayanların arasından.
EUGENIO MONTALE
Belki bir sabah yürürken camsı
berrak bir havada, dönünce geriye
görmeyeceğim her şeyi: arkamda hiçlik,
arkamda boşluk bir sarhoşun dehşetiyle
Sonra aniden sanki bir perde gibi
belirecek ağaçlar, evler, tepeler her
zamanki aldatmacayla
Ancak artık geç olacak;
ve ben suskun yürüyeceğim sırlarımla
ardına bakmayanların arasından.
EUGENIO MONTALE
NOT ETTİKLERİM
GÜMRÜKÇÜLERİN EVİ
Sen anımsıyorsun gümrükçülerin evini
Uçurumun kayalık tepesinde
Umutsuz beklemekte seni
Düşüncelerinin sürü sürü girip
Huzursuz kala kaldığı geceden beri
Lodos dövüyor yıllardır eski duvarları
Gülüşünün yankısı şen değil artık;
Şaşkın pusula dönüyor körlemesine
Zarların da hesabı tutmuyor artık
Sen anımsıyorsun; bir başka zaman karıştırıyor
belleğini; ip sarılıyor yumağa
Yine de tutuyorum ucunu ipin; ama uzaklaşıyor
O dev çatıdaki isli rüzgârgülü
acımasızca dönüyor
Tutuyorum ucunu ipin; ama sen yalnızsın
Soluk almıyorsun burada, bu karanlıkta
Ah! uzaklaşan ufuklarda yanıp sönüyor
tek tük tanker ışıkları!
Geçit burada mı? (uğulduyor dalga hala dimdik inen sarp kayada...)
Sen anımsıyorsun benim o akşamdan kalma evimi.
Bense bilmiyorum kimin kalıp kimin gittiğini
EUGNIO MONTALE
Not: Eşinin kaybından sonra yaşadığı derin acıyı anlatıyor.
Sen anımsıyorsun gümrükçülerin evini
Uçurumun kayalık tepesinde
Umutsuz beklemekte seni
Düşüncelerinin sürü sürü girip
Huzursuz kala kaldığı geceden beri
Lodos dövüyor yıllardır eski duvarları
Gülüşünün yankısı şen değil artık;
Şaşkın pusula dönüyor körlemesine
Zarların da hesabı tutmuyor artık
Sen anımsıyorsun; bir başka zaman karıştırıyor
belleğini; ip sarılıyor yumağa
Yine de tutuyorum ucunu ipin; ama uzaklaşıyor
O dev çatıdaki isli rüzgârgülü
acımasızca dönüyor
Tutuyorum ucunu ipin; ama sen yalnızsın
Soluk almıyorsun burada, bu karanlıkta
Ah! uzaklaşan ufuklarda yanıp sönüyor
tek tük tanker ışıkları!
Geçit burada mı? (uğulduyor dalga hala dimdik inen sarp kayada...)
Sen anımsıyorsun benim o akşamdan kalma evimi.
Bense bilmiyorum kimin kalıp kimin gittiğini
EUGNIO MONTALE
Not: Eşinin kaybından sonra yaşadığı derin acıyı anlatıyor.
NOT ETTİKLERİM
SONBAHAR
Sonbahar, hissettik geldiğini
Ağustos rüzgârlarında
Eylül yağmurlarında
Aralıksız ve inleyen
Ve bir ürperti sardı toprağı
Şimdi yalnız ve hüzünlü
Kucaklıyor solgun güneşi
Şimdi geçip gidiyor,
Anlatılmaz ağırlıkla
İlerleyen bu sonbaharda,
Yaşamımızın en güzel çağı
Ve veda ediyor bize uzun uzun
VINÇENZO CARDELLI
Sonbahar, hissettik geldiğini
Ağustos rüzgârlarında
Eylül yağmurlarında
Aralıksız ve inleyen
Ve bir ürperti sardı toprağı
Şimdi yalnız ve hüzünlü
Kucaklıyor solgun güneşi
Şimdi geçip gidiyor,
Anlatılmaz ağırlıkla
İlerleyen bu sonbaharda,
Yaşamımızın en güzel çağı
Ve veda ediyor bize uzun uzun
VINÇENZO CARDELLI
NOT ETTİKLERİM
Estetik aşamada yaşayan biri kolayca kaygı ve boşluk duygularına kapılıverir. Ama bu duyguları yaşıyorsa umut var demektir.
SOREN KIERKEGAARD
SOREN KIERKEGAARD
29 Mayıs 2012 Salı
NOT ETTİKLERİM
YARATICI KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ
- Kendine güvenen,
- Bağımsız olmayı tercih eden,
- Risk almaktan çekinmeyen,
- Farklı olmaktan korkmayan,
- Bir şeyleri değiştirme cesaretine sahip,
- Kendi görüşlerini savunabilen,
- Başkalarıyla ayrı düşünmekten çekinmeyen,
- Gerektiğinde kuralları çiğneyebilen,
- Hata yapmaktan korkmayan,
- Kaybetmekten yılmayan,
- Enerjik, spontan eylemlerde bulunma alışkanlığına sahip,
- Bir sonuca ulaşıncaya kadar dinlenemeyen,
- Meraklı, alternatif düşünme ve uygulamaları deneyen,
- Zorunlu durumlarda gelenekleri dışlayan,
- İtaatkâr olma baskılarına boyun eğmeyen,
- İdealist karışık-gizemli olay ve düşüncelerden kaçmayan
NOT ETTİKLERİM
Sanat, hayata uygulanan bir mekanizmadır, onsuz varlıklar dengesini kaybeder, toplumsal, ruhsal karmaşıklık içine girerler.
HERBERT READ
HERBERT READ
NOT ETTİKLERİM
Sanat, ruhun madde içindeki görünümüdür.
GEORG WILHELM FRIEDRICH HEGEL
GEORG WILHELM FRIEDRICH HEGEL
Etiketler:
GEORG WİLHELM FRİEDRİCH HEGEL
NOT ETTİKLERİM
Öğrencilerini kendisine bağımlı hale getirene, onların risk alıcı ve yaratıcı beyin yapılarını desteklemeyenlere kötü eğitimci denmelidir.
NIETZSCHE
NIETZSCHE
NOT ETTİKLERİM
Birbirimize verecek ellerimiz var
Uzaklara götüreyim sizi tutun elimden
Bunca yaşadım yüzüm değişti durdu
Aştığım her eşikte, tuttuğum her elde
Baktım kardeş bahar daha canlı daha taze
Kendine ayırdı o iğreti bozgun ölümü
Yumulup açılan beş parmaktaki geleceği bana...
Yaşadım gördüm anladım her şeyi
Başkalarıydı beni yaşatan insanlardı
Aktı yüreğimde bir başka yüreğin kanı...
Birbirimize verecek ellerimiz var
Daha güzel değil hiçbir şey
Birbirimize bir orman gibi bağlanmaktan
Yerleri göklere kavuşturmaktan gözleri geceye
O bitmez günü doğuracak geceye
PAUL ELUARD
Uzaklara götüreyim sizi tutun elimden
Bunca yaşadım yüzüm değişti durdu
Aştığım her eşikte, tuttuğum her elde
Baktım kardeş bahar daha canlı daha taze
Kendine ayırdı o iğreti bozgun ölümü
Yumulup açılan beş parmaktaki geleceği bana...
Yaşadım gördüm anladım her şeyi
Başkalarıydı beni yaşatan insanlardı
Aktı yüreğimde bir başka yüreğin kanı...
Birbirimize verecek ellerimiz var
Daha güzel değil hiçbir şey
Birbirimize bir orman gibi bağlanmaktan
Yerleri göklere kavuşturmaktan gözleri geceye
O bitmez günü doğuracak geceye
PAUL ELUARD
NOT ETTİKLERİM
Size desem güneş ormanda
Benzer yatağa yayılmış bir karına
Bana inanır yaparsınız ne istesem
Ama size sokağımızın şarkısını bir söylesem
Sonsuz bir yol gibi anlatsam size yurdumu
Kulak asmaz boş verir gidersiniz
Ülküsüz yürürsünüz bilmezsiniz ki
Açıklamak ve değiştirmek için dünyayı
Birlik umut kavga gerek insanlara
Kurtulmanızı istiyorum sizin birleşmenizi
Yarını dokuyanlarla el ele vermenizi
Yosunlarla, sazların sarmaş dolaş olması gibi şafakta.
PAUL ELUARD
Benzer yatağa yayılmış bir karına
Bana inanır yaparsınız ne istesem
Ama size sokağımızın şarkısını bir söylesem
Sonsuz bir yol gibi anlatsam size yurdumu
Kulak asmaz boş verir gidersiniz
Ülküsüz yürürsünüz bilmezsiniz ki
Açıklamak ve değiştirmek için dünyayı
Birlik umut kavga gerek insanlara
Kurtulmanızı istiyorum sizin birleşmenizi
Yarını dokuyanlarla el ele vermenizi
Yosunlarla, sazların sarmaş dolaş olması gibi şafakta.
PAUL ELUARD
NOT ETTİKLERİM
Bir tek sözün şevkiyle
Dönüyorum hayata
Senin için doğmuşum
Seni haykırmaya
ÖZGÜRLÜK
PAUL ELUARD
Dönüyorum hayata
Senin için doğmuşum
Seni haykırmaya
ÖZGÜRLÜK
PAUL ELUARD
NOT ETTİKLERİM
İnsan oldum taş oldum
İnsanda taş oldum, taşta insan
Havada kuş oldum, kuşta hava
Ayazda çiçek
Güneşte ırmak
Parıltı çiğ tanesinde
Kardeşçe yalnız kardeşçe hür
PAUL ELUARD
İnsanda taş oldum, taşta insan
Havada kuş oldum, kuşta hava
Ayazda çiçek
Güneşte ırmak
Parıltı çiğ tanesinde
Kardeşçe yalnız kardeşçe hür
PAUL ELUARD
NOT ETTİKLERİM
Şair, dünyayı gençleştirmek, yaşamı yenilemek, anne ve babalarından ileri çocuklar yaratmak için dünyadadır.
PAUL ELUARD
PAUL ELUARD
NOT ETTİKLERİM
Bir insan artı bir insan bir HALK artı bir halk işte İNSANLIK
PAUL ELUARD
Not: İNSANLIĞIN FORMÜLÜ
NOT ETTİKLERİM
Biz nasıl bilirsek hep bir ağızdan gülmesini
Biliriz öylece yaşamasını ölmesini
Hepimiz birimiz için!
NAZIM HİKMET RAN
Biliriz öylece yaşamasını ölmesini
Hepimiz birimiz için!
NAZIM HİKMET RAN
NOT ETTİKLERİM
Düşünme, akılla öğrenmenin, zekâyı kullanmanın ve zihni ödüllendiren öğrenmenin yöntemidir.
JOHN DEWEY
JOHN DEWEY
28 Mayıs 2012 Pazartesi
NOT ETTİKLERİM
Kendisi olabilmenin ustası olmak
MARIA MONTESSORI
(Çocuğun doğasını bozmadan, kendi, kendini inşa edecek duruma gelmesi anlamında)
MARIA MONTESSORI
(Çocuğun doğasını bozmadan, kendi, kendini inşa edecek duruma gelmesi anlamında)
NOT ETTİKLERİM
Çocuk insanların mimarıdır. Bu mimar farkında olmadan içlerindeki insan plânına uyarak, kendi ritmleri doğrultusunda kendilerini geliştirmeye çalışırlar. Bu gelişmeye yetişkinler etki edemezler, çünkü onlar inşa plânını bilmemektedirler. Ancak bir yetişkinin zamansız müdahalesi ya bu inşa plânını tahrip edebilir ya da yanlış bir yöne yönlendirebilir.
Bu itibarla çocuğun güçlü bir karakterde yetişmesini sağlamak için bir bakıma fiziksel ve ruhsal hijyene ihtiyaç vardır.
MARIA MONTESSORI
Bu itibarla çocuğun güçlü bir karakterde yetişmesini sağlamak için bir bakıma fiziksel ve ruhsal hijyene ihtiyaç vardır.
MARIA MONTESSORI
NOT ETTİKLERİM
İnsan varlığının en önemli belirtisi ruh ve yaratıcı zekâya sahip olmasıdır. Bunların içerisine insancıl davranışlar yapmamızı sağlayan psiko-fiziksel işlevler yerleştirilmiş ki, böylece çocuk kendi ve özgür seçimi ile bağımsız iradesini oluşturabilme gücüne sahip, üstün bir biyolojik canlı özelliğini kazansın.
MARIA MONTESSORI
MARIA MONTESSORI
NOT ETTİKLERİM
Çocuk gelişiminde ne kadar serbest bırakılırsa, daha üst düzey gelişmelerine ve işlevlerine o kadar çabuk ve o kadar mükemmel biçimde ulaşacaktır.
MARIA MONTESSORI
MARIA MONTESSORI
NOT ETTİKLERİM
Çocuğa içinde yaşayacağı güzel bir hayat yaratmak, amaç olmalıdır. O bu güzel hayat içinde başkalarının sarsılmaz haklarına dayanıncaya kadar serbest yaşamalıdır.
ELLEN KEY
ELLEN KEY
NOT ETTİKLERİM
Çocuğu eğitmek için en iyi yol, onu terbiye etmemek, eğitmemektir. Çocuğu rahat bırakmamak pedagojinin en büyük cinayetlerindendir.
ELLEN KEY
ELLEN KEY
NOT ETTİKLERİM
Ben eski eğitimin yaptığı gibi, çocuğa yetişkin gözü ile bakmayacağım. Yetişkin olmadan önce, çocuğun ne olduğunu düşüneceğim.
JEAN JACQUES ROUSSEAU
JEAN JACQUES ROUSSEAU
27 Mayıs 2012 Pazar
NOT ETTİKLERİM
Cemiyet, deha'da mevcudiyetini bozucu bir tehlike sezdiği için, ona daima bilerek veya bilmeyerek düşmandır.
YUNUS KÂZIM KÖNİ
YUNUS KÂZIM KÖNİ
NOT ETTİKLERİM
Özgürlük, haksızlık teşkil etmeyen fiilerde bulunmayı sağlayan (bir akli) imkândır.
IMMANUEL KANT
IMMANUEL KANT
NOT ETTİKLERİM
Bilimsel okur yazarlık, öğrencilerin bilim hakkındaki bilgilerini günlük hayatta kulanabilmelerini gerektirir.
PAUL HURD
PAUL HURD
26 Mayıs 2012 Cumartesi
NOT ETTİKLERİM
Saray dalkavukluğunun kuvvet ve kudretini bir kurtizanın yaldızları altında değil, bir çiftçinin kara elbisesi altında bulursunuz.
Ruhun kuvvet ve kudreti olan faziletin de süslerle hiçbir alâkası yoktur. Fazilet bu kadar süs ve gösteriş içinde yaşamaz.
Ziraat hor görüldü, mezhepler türedi ve vatan unutuldu.
İnsan alınan tedbirlere bakınca, memlekette, çiftçilerin pek fazla, filozofların pek az olmasından korkulduğunu sanır.
Burada ziraat ile felsefeyi mukayese etmek istemiyorum: Buna kimse tahammül etmez.
JEAN JACQUES ROUSSEAU
Ruhun kuvvet ve kudreti olan faziletin de süslerle hiçbir alâkası yoktur. Fazilet bu kadar süs ve gösteriş içinde yaşamaz.
Ziraat hor görüldü, mezhepler türedi ve vatan unutuldu.
İnsan alınan tedbirlere bakınca, memlekette, çiftçilerin pek fazla, filozofların pek az olmasından korkulduğunu sanır.
Burada ziraat ile felsefeyi mukayese etmek istemiyorum: Buna kimse tahammül etmez.
JEAN JACQUES ROUSSEAU
NOT ETTİKLERİM
Şüphe, itimatsızlık, korku, soğukluk, çekingenlik, nefret, hıyanet hep o basmakalıp ve aldatıcı nezaket perdesinin arkasına saklanacak, çağımızın bilim ve kültürüne borçlu olduğumuz o meşhur medenilik kisvesine bürüneceklerdir.
JEAN JACQUES ROUSSEAU
JEAN JACQUES ROUSSEAU
NOT ETTİKLERİM
Ey! medeni milletler, Bilimleri, Sanatları besleyiniz; Ey! mesut köleler, o sizin özene bezene teşhir ettiğiniz kibar ve ince zevki onlara borçlusunuz.
Aranızdaki münasebetleri pek tatlı, pek kolay hale getiren o yumuşak huylarınızı, medeni şehir adetlerinizi , özünüzde hiçbir fazilete sahip olmadan, sahipmiş gibi görünmek maharetini onlar sayesinde elde ettiniz.
JEAN JAQUES ROUSSEAU
Aranızdaki münasebetleri pek tatlı, pek kolay hale getiren o yumuşak huylarınızı, medeni şehir adetlerinizi , özünüzde hiçbir fazilete sahip olmadan, sahipmiş gibi görünmek maharetini onlar sayesinde elde ettiniz.
JEAN JAQUES ROUSSEAU
NOT ETTİKLERİM
Biri yapabiliyorsa ben de yapabilirim, Kimse yapamıyorsa ben yapmalıyım.
JAPON ATASÖZÜ
JAPON ATASÖZÜ
25 Mayıs 2012 Cuma
NOT ETTİKLERİM
Mekanik uygarlık varabileceği vahşet ve barbarlığın limit noktasına vardı.
ALBERT CAMUS
Hiroşima'ya ilk atom bombası atıldığında tüm dünyaya söylediği sözler.
ALBERT CAMUS
Hiroşima'ya ilk atom bombası atıldığında tüm dünyaya söylediği sözler.
NOT ETTİKLERİM
Gösterge paranın iki yüzü gibidir. Gösteren anlam taşıyıcıdır, gösterilen anlamın kendisidir.
FERDINAND de SAUSSURE
FERDINAND de SAUSSURE
NOT ETTİKLERİM
Büyük binalarda, yapay ışık yağmuru altında
Suskun kalabalık önünde, tiyatro yapan
Siz sanatçılar, arada bir de
Sokakta geçen tiyatroyu arayın,
Hani şu, binlerce kez sıradan günde
Ama öyle canlı, dünyadan, insanların
Birlikte yaşayışında kaynaklı,
Sokakta geçen tiyatro işte.
BERTOLT BRECHT
Suskun kalabalık önünde, tiyatro yapan
Siz sanatçılar, arada bir de
Sokakta geçen tiyatroyu arayın,
Hani şu, binlerce kez sıradan günde
Ama öyle canlı, dünyadan, insanların
Birlikte yaşayışında kaynaklı,
Sokakta geçen tiyatro işte.
BERTOLT BRECHT
NOT ETTİKLERİM
Tiyatro, seyircilerin kendilerine bakmak üzere karşısına geçtikleri, kendilerini görüp, görüntüleriyle tanış çıktıkları bir aynadır.
LOUIS ALTHUSSER
LOUIS ALTHUSSER
24 Mayıs 2012 Perşembe
NOT ETTİKLERİM
İyi isteme, etkilerinden ve başardıklarından değil, konan herhangi bir amaca ulaşmaya uygunluğundan de değil, yalnızca isteme olarak, yani kendi başına iyidir.
IMMANUEL KANT
IMMANUEL KANT
NOT ETTİKLERİM
Ahlâklılık, başakalarıyla ilişkilerde, isteklerin her türlü çıkardan bağımsız olmasında bulunur.
IMMANUEL KANT
IMMANUEL KANT
NOT ETTİKLERİM
Kitle iletişim araçları, yönetici elitlerin zenginlik, güç ve statülerini (etik, felsefe, kültür vs.) sürdürmekte kullandıkları araçlardır.
Bu araçlar, gerekli fikirleri bireylerin bilincine etkili şekilde yerleştirir.
Bu fikirler, söz konusu kültürde yaygın bir paylaşıma sahip olduğundan, bilinç onları reddetmez.
Medya endüstrisinin sahipleri ve yöneticileri kendilerine yakın fikirleri, diğer toplumsal kesimlerden daha kolay üretir/ yeniden üretirler.
Toplumsallaştırıcı kurumların anahtarını, süreklilik ve yerleşiklik kazanır.
ANTONI GRAMSCI
Bu araçlar, gerekli fikirleri bireylerin bilincine etkili şekilde yerleştirir.
Bu fikirler, söz konusu kültürde yaygın bir paylaşıma sahip olduğundan, bilinç onları reddetmez.
Medya endüstrisinin sahipleri ve yöneticileri kendilerine yakın fikirleri, diğer toplumsal kesimlerden daha kolay üretir/ yeniden üretirler.
Toplumsallaştırıcı kurumların anahtarını, süreklilik ve yerleşiklik kazanır.
ANTONI GRAMSCI
22 Mayıs 2012 Salı
NOT ETTİKLERİM
Medya gösterimlerine kitlenin verdiği yanıt, sessizlik bir başka deyişle itaat, rıza gösterimi, ya da istemli teslimiyet şeklindedir.
JEAN BAUDRILLARD
JEAN BAUDRILLARD
NOT ETTİKLERİM
Medya anlamını, dolayısıyla toplumsal olanın kaybına yol açarak, hayal ve kurgudan ibaret, kendi, gerçeğinden başka hiçbir gerçekle ilişkisi olmayan yeni bir dünya yaratmıştır.
JEAN BAUDRILLARD
JEAN BAUDRILLARD
NOT ETTİKLERİM
Burada iradi bir tercih söz konusu değildir, Bu endüstri karşısında bireyler edilginleştirilmişlerdir.
Parasal, zamansal ve kültürel iktidar ellerinden alınmıştır, kaba tabirle kalabalıklaşmış, amorf ve atomize olmuşlardır.
Paket, kopya hayatları yaşamak bu toplum için sorgulanma gereği duyulmayan, sanki doğal bir şeymiş gibi yaşanır.
Kültür endüstrisi yoluyla birey ve toplum, kurulu iktidar aygıtlarının onadığı bir mecrada tutulur.
THEDOR W. ADORNO
Parasal, zamansal ve kültürel iktidar ellerinden alınmıştır, kaba tabirle kalabalıklaşmış, amorf ve atomize olmuşlardır.
Paket, kopya hayatları yaşamak bu toplum için sorgulanma gereği duyulmayan, sanki doğal bir şeymiş gibi yaşanır.
Kültür endüstrisi yoluyla birey ve toplum, kurulu iktidar aygıtlarının onadığı bir mecrada tutulur.
THEDOR W. ADORNO
NOT ETTİKLERİM
Kültür endüstrisi yoluyla kitleye sunulan müzik, spor, eğlence, alışveriş vs. sonuçta, ekonomik sistemin ayakta kalmasına, kurulu politik düzenin muhafazasına yarar.
Bu yüzden de kültür endüstrisi, mamul madde (kültürel metalar) ürettiği kadar, dizgenin varlığını sürdürmesi için bağımlı bireyin/kitlenin yeniden üretilmesi için de çalışır.
Bir başka deyişle, kültür endüstrisi, eğlence, müzik, film, haz, arzu ve talep kadar, ihtiyaç duyduğu bireyi/kitleyi üretir.
THEDOR W. ADORNO
Bu yüzden de kültür endüstrisi, mamul madde (kültürel metalar) ürettiği kadar, dizgenin varlığını sürdürmesi için bağımlı bireyin/kitlenin yeniden üretilmesi için de çalışır.
Bir başka deyişle, kültür endüstrisi, eğlence, müzik, film, haz, arzu ve talep kadar, ihtiyaç duyduğu bireyi/kitleyi üretir.
THEDOR W. ADORNO
21 Mayıs 2012 Pazartesi
NOT ETTİKLERİM
Sağduyumuz bize, her türlü insan kanaat ve arzularından bağımsız, ne ise o olanı pek çok şeyden meydana gelen bir dünyada yaşadığımızı, aklımızı kullanarak bu şeyler hakkında gerçekte oldukları şekliyle bir şeyler bilebileceğimizi ve böyle bilgilerin insan eylemi için en güvenilir rehberdir.
JOHN WILD
JOHN WILD
NOT ETTİKLERİM
Bilim, gözlem ve gözleme dayalı akıl yürütme yoluyla önce dünyaya ilişkin olguları, sonra bu olguları birbirine bağlayan yasaları bulma çabasıdır.
BERTRAND RUSSELL
BERTRAND RUSSELL
NOT ETTİKLERİM
Bilim, her türlü düzenden yoksun duyu verileri (algılar) ile mantıksal olarak düzenli düşünme arasında uygunluk sağlama çabasıdır.
EINSTEIN
EINSTEIN
NOT ETTİKLERİM
İnsanın doğasında bilme isteği vardır. Bilgi, duyu, algı, bellek, hayal dünyası ve akıl bağlamının ürünüdür.
ARISTOTALES
ARISTOTALES
NOT
26. Mayıs 1 Haziran 2012 tarihinde, Sarıyer Demirciköy Kültür Merkezinde sergimiz açılacak
Siz değerli misafirlerimi aramızda görmekten onur duyarım.
Saygılarımla.
Sanat formülü sitemde yeni resim eklentilerimi görebilirsiniz.
NOT ETTİKLERİM
İnsanın görevi üç aşamalıdır.
GIOVANNI PICO DELLA MIRANDOLA
- Zorunlu ahlâksal gelişime
- Ussal bilgilenme
- Mutlâk gerçeklikle özdeşleşip yetkinleşme
GIOVANNI PICO DELLA MIRANDOLA
Etiketler:
GIOVANNİ PICO DELLA MIRANDOLA
18 Mayıs 2012 Cuma
NOT ETTİKLERİM
Öykü, özel isimlerin, fiil ve sıfatların birbirine bağlanmasıyla meydana gelmiş büyük cümledir.
TZVETAN TODOROV
TZVETAN TODOROV
NOT ETTİKLERİM
Sanat ne olması gerektiğini değil ne olduğunu tanımlamaktır.
GEORGI VALENTINOVIÇ PLEHANOV
GEORGI VALENTINOVIÇ PLEHANOV
NOT ETTİKLERİM
Şiir yazımında, ilk dize tanrı vergisidir; geri kalan hesap kitap işidir.
PAUL VALERY
PAUL VALERY
16 Mayıs 2012 Çarşamba
NOT ETTİKLERİM
Eğitim deneysel - uygulamalı olmalıdır. Eğitim, olaylar ve nesneler ile iç içe doğrudan olmalıdır. Ders kitapları bilinmeyenleri söylemekten başka bir şey değil.
JEAN JACQUES ROUSSEAU
JEAN JACQUES ROUSSEAU
NOT ETTİKLERİM
Yaşamak soluk alıp vermek değil, hareket etmektir. Bedenimizi, duygularımızı, yeteneklerimizi, var olduğumuzu duyumsatan her yanımızı kullanmaktır.
JEAN JACQUES ROUSSEAU
JEAN JACQUES ROUSSEAU
NOT ETTİKLERİM
Doğar doğmaz çocuğu eli kolu bağlı, kundağa sarılmamalıdır. Çünkü ilk kez tanıştığı bu acı ve sıkıntı kişiliğini etkilemektedir.
JEAN JACQUES ROUSSEAU
JEAN JACQUES ROUSSEAU
NOT ETTİKLERİM
Eğitim aşamalı olmalıdır.
Çocuğun yaşamındaki değişik evreleri eğitim sürecine de sırasıyla yansıtmak gerekir.
Böylece ilk beş yaş doğal koruyucu anne ve babayla geçmesi gereken dönemdir.
Beş - on iki yaş beden duyuların geliştiği evredir.
On iki - on beş yaş arası zekâ eğitimi zamanıdır.
Çocuğa bilgi aktarılmayacak, bilgiye nasıl ulaşacağı öğretilecektir, bilgiyi kendi kendine keşfetmesi sağlanacaktır.
On beş - yirmi yaş arası sevme, acı çekme gibi duyguların gelişeceği duygusallık eğitimi ve daha sonra buna ek olarak, her hangi bir müdahale olmaksızın özgür iradesiyle seçimini yapabileceği din eğitimi ele alınmalıdır.
JEAN JACQUES ROUSSEAU
Çocuğun yaşamındaki değişik evreleri eğitim sürecine de sırasıyla yansıtmak gerekir.
Böylece ilk beş yaş doğal koruyucu anne ve babayla geçmesi gereken dönemdir.
Beş - on iki yaş beden duyuların geliştiği evredir.
On iki - on beş yaş arası zekâ eğitimi zamanıdır.
Çocuğa bilgi aktarılmayacak, bilgiye nasıl ulaşacağı öğretilecektir, bilgiyi kendi kendine keşfetmesi sağlanacaktır.
On beş - yirmi yaş arası sevme, acı çekme gibi duyguların gelişeceği duygusallık eğitimi ve daha sonra buna ek olarak, her hangi bir müdahale olmaksızın özgür iradesiyle seçimini yapabileceği din eğitimi ele alınmalıdır.
JEAN JACQUES ROUSSEAU
NOT ETTİKLERİM
Çocuğun öğreneceği yalnız bir bilgi vardır. Ne tarih, ne coğrafya ne yabancı dil ne de edebiyat!
Yalnız bir bilgi: İnsanoğlunun ödevleri nelerdir?
JEAN JACQUES ROUSSEAU
Yalnız bir bilgi: İnsanoğlunun ödevleri nelerdir?
JEAN JACQUES ROUSSEAU
NOT ETTİKLERİM
Çocuk sadece doğal koruyucunun (anne) elinde büyümeli. Dilini açık, seçik öğrenmeli, kafasını bir sürü deyimle doldurmamalıdır.
JEAN JACQUES ROUSSEAU
JEAN JACQUES ROUSSEAU
15 Mayıs 2012 Salı
NOT ETTİKLERİM
MASLOW TEORİSİ veya İHTİYAÇLAR TEORİSİ
MASLOW ÜÇGENİ
FİZYOLOJİK İHTİYAÇLAR
Fizyolojik ihtiyaçlar yemek, su, oksijen gibi, fiziksel organizmanın yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan herhangi şeyler.
Temel olarak yaşa ya da öl ihtiyaçlarıdır.
GÜVENLİK İHTİYACI
Eğer fizyolojik ihtiyaçlar göreli olarak doyurulursa korunma, tabi olma, gibi güvenlik ihtiyaçları belirmeye başlar.
Bu aşamada, insan içgüdüsel olarak emniyet arar. Buna, hayatı tehlikelerden korumak ve yoksunlukları önlemek dahildir.
AİDİYET ve SEVGİ
Eğer fizyolojik ve güvenlik yeterli bir şekilde doyurulursa aşk, sevgi ve aidiyet gereksinimi belirir. Bu üçüncü aşamada, sosyal arzular belirginleşmeye başlar.
Bir toplumda aidiyet, birliktelik, arkadaşlık, dostluk ve SEVGİ bu kademede insanların motivasyonunda büyük yer alır.
Bu gereksinimler doyurulmadığı durumda, kişi çevresindeki arkadaş eksikliğini kuvvetli bir şekilde hisseder, grup ya da aile arayışı onun için şiddetli bir amaç haline gelir. Bu amaç onun için dünyadaki her hangi bir şeyden daha önemlidir.
SAYGI İHTİYACI
"Saygın kişilik" arayışı, insanın karakterinin sağlamlığını her an sorgulayan ve kendini daha iyi olmaya iten bir çaba olarak, onu yeni ve geniş ufuklara doğru yükseltir.
Saygı: Destekleyici iki setten oluşmaktadır.
Bunlardan iliki, kişinin güçlülük, başarı, yeterlilik, egemenlik, beceri, bağımsızlık ve özgürlük.
İkincisi, prestij ve ün ihtiyacıdır.
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME
Kişi tüm ihtiyaçlarını doyurduğunda yeni bir huzursuzluk, ortaya çıkar. Kişi yaşam amacını, neleri yapabileceğini ve neleri yapması gerektiğini sorgulamaya başlar.
Bu ihtiyaç KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME olarak isimlendirilmektedir.
Bu aşamada, insan devamlı olarak kendisi ile yarıştadır. Zaman içinde kendinde keşfettiği kişiliğini, devamlı olarak yüceltir, üretgenliğinin doruğuna erişmeye çalışır. Varabileceği doruğu devamlı olarak zorlamaya, olabileceğinin en iyisi olmaya yönelir.
Hiçbir şahsi çıkar gözetmeden toplumun dertlerine sahip çıkar, çareler üretir, toplum ile özdeşleşir. Bu çaba, onu toplumun yararına olacak yeni arayışlara doğru iterken, bu manevi tatmin insanı genç ve zinde tutar.
ABRAHAM MASLOW
MASLOW ÜÇGENİ
- Kendini Gerçekleştirme
- Saygı İhtiyacı
- Aidiyet ve Sevgi İhtiyacı
- Güvenlik İhtiyacı
- Fizyolojik ihtiyaçlar
FİZYOLOJİK İHTİYAÇLAR
Fizyolojik ihtiyaçlar yemek, su, oksijen gibi, fiziksel organizmanın yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan herhangi şeyler.
Temel olarak yaşa ya da öl ihtiyaçlarıdır.
GÜVENLİK İHTİYACI
Eğer fizyolojik ihtiyaçlar göreli olarak doyurulursa korunma, tabi olma, gibi güvenlik ihtiyaçları belirmeye başlar.
Bu aşamada, insan içgüdüsel olarak emniyet arar. Buna, hayatı tehlikelerden korumak ve yoksunlukları önlemek dahildir.
AİDİYET ve SEVGİ
Eğer fizyolojik ve güvenlik yeterli bir şekilde doyurulursa aşk, sevgi ve aidiyet gereksinimi belirir. Bu üçüncü aşamada, sosyal arzular belirginleşmeye başlar.
Bir toplumda aidiyet, birliktelik, arkadaşlık, dostluk ve SEVGİ bu kademede insanların motivasyonunda büyük yer alır.
Bu gereksinimler doyurulmadığı durumda, kişi çevresindeki arkadaş eksikliğini kuvvetli bir şekilde hisseder, grup ya da aile arayışı onun için şiddetli bir amaç haline gelir. Bu amaç onun için dünyadaki her hangi bir şeyden daha önemlidir.
SAYGI İHTİYACI
"Saygın kişilik" arayışı, insanın karakterinin sağlamlığını her an sorgulayan ve kendini daha iyi olmaya iten bir çaba olarak, onu yeni ve geniş ufuklara doğru yükseltir.
Saygı: Destekleyici iki setten oluşmaktadır.
Bunlardan iliki, kişinin güçlülük, başarı, yeterlilik, egemenlik, beceri, bağımsızlık ve özgürlük.
İkincisi, prestij ve ün ihtiyacıdır.
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME
Kişi tüm ihtiyaçlarını doyurduğunda yeni bir huzursuzluk, ortaya çıkar. Kişi yaşam amacını, neleri yapabileceğini ve neleri yapması gerektiğini sorgulamaya başlar.
Bu ihtiyaç KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME olarak isimlendirilmektedir.
Bu aşamada, insan devamlı olarak kendisi ile yarıştadır. Zaman içinde kendinde keşfettiği kişiliğini, devamlı olarak yüceltir, üretgenliğinin doruğuna erişmeye çalışır. Varabileceği doruğu devamlı olarak zorlamaya, olabileceğinin en iyisi olmaya yönelir.
Hiçbir şahsi çıkar gözetmeden toplumun dertlerine sahip çıkar, çareler üretir, toplum ile özdeşleşir. Bu çaba, onu toplumun yararına olacak yeni arayışlara doğru iterken, bu manevi tatmin insanı genç ve zinde tutar.
ABRAHAM MASLOW
13 Mayıs 2012 Pazar
NOT ETTİKLERİM
VAROLUŞÇU PSİKOLOJİNİN GÖRÜŞLERİ
Varoluşçu psikoloji insanı inceleme yöntemine tekrar başvurduğu için psikolojiyi tekrardan felsefeye yaklaştırmıştır.
- Kendi varlığını kendi yaratan tek varlık insan olduğu için hümanist yaklaşımda kadere yer yoktur.
- Yaşamı anlamlı hale getirmek ve yaşamaya değer kılmak, insanın kişisel sorumluluğudur.
- Geçmişte yaşananları yahut gelecekte yaşanılacak olan değil, yaşanılan an önemlidir.
- İnsan davranışlarını sınırlamak, denetim altına almak yerine insan özgür bırakılmalıdır.
- İnsanı anlamak için, insan yapısını, bilmek önemlidir. Bu yüzden terapistler içe bakış (iç gözlem) yöntemini kullanmalıdır. Çünkü, insan cansız bir nesne olmadığından, dıştan bakarak davranış yorumlanamaz.
Varoluşçu psikoloji insanı inceleme yöntemine tekrar başvurduğu için psikolojiyi tekrardan felsefeye yaklaştırmıştır.
12 Mayıs 2012 Cumartesi
NOT ETTİKLERİM
EMEK DEĞER TEORİSİ
İki çeşit değer vardır.
1. O malın kişiye sağladığı fayda.
2. O malın başka mallarla değişim değeri.
Birincinin, değeri genelde kişiden kişiye, değişir, kişinin verdiği değere bağlıdır ve toplum açısından hesaplanması zordur.
İkincinin değişim değeri, bu malın diğer mal birimleriyle, değişim değerleri fazla olabilir.
Buna en iyi örnek su ve elmastır.
Suyun faydası elmasın sağladığı faydadan çok daha fazladır ama elmas suya göre çok pahalıdır. Çünkü elmasın elde edilmesinde çok büyük emek harcanmış ve değişim değerini yükseltmiştir.
Ayrıca nadirlik rantından söz edebiliriz.
ADAM SMITH
İki çeşit değer vardır.
1. O malın kişiye sağladığı fayda.
2. O malın başka mallarla değişim değeri.
Birincinin, değeri genelde kişiden kişiye, değişir, kişinin verdiği değere bağlıdır ve toplum açısından hesaplanması zordur.
İkincinin değişim değeri, bu malın diğer mal birimleriyle, değişim değerleri fazla olabilir.
Buna en iyi örnek su ve elmastır.
Suyun faydası elmasın sağladığı faydadan çok daha fazladır ama elmas suya göre çok pahalıdır. Çünkü elmasın elde edilmesinde çok büyük emek harcanmış ve değişim değerini yükseltmiştir.
Ayrıca nadirlik rantından söz edebiliriz.
ADAM SMITH
NOT ETTİKLERİM
Her bireyin kendi koşullarını iyileştirmeye yönelik doğal çabaları, dışarıdan yapılacak her hangi bir yardımdan çok daha yararlıdır ve toplumda servet ve refahın artması için yeterlidir.
ADAM SMITH
ADAM SMITH
NOT ETTİKLERİM
Kimi erdemlere düşünce erdemleri, kimine de karakter eylemleri diyoruz, bilgelik, doğru yargılama, aklı başındalığı, düşünce erdemleri, cömertliğe, ölçülülüğe ise karakter erdemleri diyoruz.
Nitekim birinin karakterinden söz ederken, onun için bilgedir ya da doğru yargılama gücüne sahiptir demiyoruz, sakindir ya da ölçülüdür diyoruz.
Ama bilgeyi de sahip olduğu huy bakımından övüyoruz; huylardan övülenlere ise erdemler diyoruz.
ARISTOTALES
Nitekim birinin karakterinden söz ederken, onun için bilgedir ya da doğru yargılama gücüne sahiptir demiyoruz, sakindir ya da ölçülüdür diyoruz.
Ama bilgeyi de sahip olduğu huy bakımından övüyoruz; huylardan övülenlere ise erdemler diyoruz.
ARISTOTALES
NOT ETTİKLERİM
Sevilmek umuduyla sevmek insanidir. Fakat sevmek için sevmek meleklere özgüdür.
ALPHONSE de LAMARTIN
ALPHONSE de LAMARTIN
NOT ETTİKLERİM
Orada, tanrı ve insan, doğa ve sanat hep birlikte, yeryüzünde öylesine mükemmel bir yer yarattılar ki, görülmeye değer.
ALPHONSE de LAMARTİN
Fransız şair, yazar
İstanbul, Büyükdere'de bir müddet yaşamış. İstanbul'u anlatır yukarıdaki satırlarda.
ALPHONSE de LAMARTİN
Fransız şair, yazar
İstanbul, Büyükdere'de bir müddet yaşamış. İstanbul'u anlatır yukarıdaki satırlarda.
NOT ETTİKLERİM
İnsan eyleminin asıl amacı bu durumda hiçbir zaman akılla açıklanamayacaktır, belirleyici olan duygu olacaktır.
DAVID HUME
DAVID HUME
NOT ETTİKLERİM
Başka insanların bizim ruhumuzdakilerle özdeş duygular içinde olduklarını görmek kadar hoşumuza giden bir şey yoktur.
ADAM SMITH
ADAM SMITH
NOT ETTİKLERİM
Tabiat insanı toplum için yarattığında onu temel olarak kardeşlerine kendini sevdirme ve onlara zarar vermeme endişesi ile yarattı.
Karşısındakinin gözlerindeki olumlu veya olumsuz izlerden zevk almayı veya acı çekmeyi öğretti, onların olumlu davranışlarından gurur duymayı olumsuzlardan ise üzülmeyi öğretti.
ADAM SMITH
Karşısındakinin gözlerindeki olumlu veya olumsuz izlerden zevk almayı veya acı çekmeyi öğretti, onların olumlu davranışlarından gurur duymayı olumsuzlardan ise üzülmeyi öğretti.
ADAM SMITH
NOT ETTİKLERİM
Her birimiz, kabul ettiğimizin meşru olması gerektiğini düşünürüz.
GEORG WILHELM FRIEDRICH HEGEL
GEORG WILHELM FRIEDRICH HEGEL
Etiketler:
GEORG WİLHELM FRİEDRİCH HEGEL
NOT ETTİKLERİM
Burada yatıyor bir koca kitabın yazarı
Bilgiç değil, karışıktı hitabı
Ölümden sonra yaşar sanmıştı
Yaşarken gördü vefatı
JEAN BAPTISTE ROUSSEAU
Not: Kendisine ait olmayan bir kitabı yazdığı için suçlanmış, sürgüne gönderilmiş ve hayatının geri kalan kısmını sürgünde tamamlamak zorunda bırakılmış, Fransız şair, tiyatro yazarı.
Bilgiç değil, karışıktı hitabı
Ölümden sonra yaşar sanmıştı
Yaşarken gördü vefatı
JEAN BAPTISTE ROUSSEAU
Not: Kendisine ait olmayan bir kitabı yazdığı için suçlanmış, sürgüne gönderilmiş ve hayatının geri kalan kısmını sürgünde tamamlamak zorunda bırakılmış, Fransız şair, tiyatro yazarı.
11 Mayıs 2012 Cuma
NOT ETTİKLERİM
Herkes kızabilir, bu kolaydır, ancak doğru insana, doğru ölçüt, doğru zamanda, doğru nedenle, doğru şekilde kızmak, işte bu kolay değildir.
ARISTOTALES
ARISTOTALES
NOT ETTİKLERİM
Tıp bilimi sadece hastaları iyileştirme amacı gütmez. Aynı zamanda insanı iyi bir sağlık durumu içinde tutmayı amaçlar.
DIDIER DELEULE
DIDIER DELEULE
NOT ETTİKLERİM
İnsanın tüm felaketleri bir tek şeyden kaynaklanır; odasında sukûnet içinde oturmayı bilememesindendir.
BLAISE PASCAL
BLAISE PASCAL
NOT ETTİKLERİM
Akıldır çılgın gururumuzu besleyen iktidarımızın mutlaklığına bizi kışkırtan.
JEAN BAPTISTE ROUSSEAU
JEAN BAPTISTE ROUSSEAU
NOT ETTİKLERİM
Beşikle tabut arasındaki salıncakta yaşam boyunca sallanır dururuz. Yaşamın sonuyla başını birleştirebilen insan, en mutlu insandır.
GOETHE
GOETHE
NOT ETTİKLERİM
Hayatın biçim kazansın, Düşüncen hayat! Canlandırıcı gücün hep üretici güç olsun.
GOETHE
GOETHE
NOT ETTİKLERİM
Yaşam bir oyuna benzer; uzunluğu değil, iyi oynanıp, oynanmadığı önemlidir.
LUCIUS ANNAEUS SENECA
LUCIUS ANNAEUS SENECA
NOT ETTİKLERİM
Düşünme cesareti göster,
Gir bu yola çekinmeden; iyi yaşamayı sonraya bırakanı,
Yolunda bir ırmağa rastlayıp da akıp geçmesini bekleyen köylüye benzer,
Oysa ırmak akıp, gidecektir hiç durmadan.
QUINTUS HORATIUS FLACCUS
Gir bu yola çekinmeden; iyi yaşamayı sonraya bırakanı,
Yolunda bir ırmağa rastlayıp da akıp geçmesini bekleyen köylüye benzer,
Oysa ırmak akıp, gidecektir hiç durmadan.
QUINTUS HORATIUS FLACCUS
NOT ETTİKLERİM
Her sanatçı varlığı kendi bakış açısından açımlarken, gizini aydınlatırken, kendi metaforik tasarımını kullanır.
SCHOPENHAUER
SCHOPENHAUER
NOT ETTİKLERİM
Saf bir irade, mimaride mekâna, resim de çizgi, renk ve kütleye, heykelde ise mekân, form ve kontura dönüşür; değişen sanat değildir, o biricik ve tek olandır.
Kendini tinsel-tarihsel varlık olarak, insanda gösterendir. Artık burada irade ve insan birdir, tektir.
İsteme en saf ve olgun haliyle sanatta vücut bulur.
SCHOPENHAUER
Kendini tinsel-tarihsel varlık olarak, insanda gösterendir. Artık burada irade ve insan birdir, tektir.
İsteme en saf ve olgun haliyle sanatta vücut bulur.
SCHOPENHAUER
NOT ETTİKLERİM
Ressam, mimar, heykeltraş, şair doğayı taklit eden değil bilâkis doğanın ne söylediğini anlayan ve onu anlatandır.
SCHOPENHAUER
SCHOPENHAUER
NOT ETTİKLERİM
İnsanı azaltan her şeye kızıyorum; onu daha az güvenli daha az bilge, daha az çevik yapmaya çalışan her şeye kızıyorum.
ANDRE GİDE
ANDRE GİDE
NOT ETTİKLERİM
Mutluluğum başkalarının mutluluğunu arttırmak. Mutlu olmak için başkalarını mutluluğuna gereksinimim var.
ANDRE GİDE
ANDRE GİDE
9 Mayıs 2012 Çarşamba
NOT ETTİKLERİM
İnsanın hayal gücünden daha özgür bir şeyi yoktur. Hayal gücünün, bütün ideler üzerinde egemenliği vardır ve onları her türlü tarzda birleştirebilir, karıştırabilir ve değiştirebilir.
DAVID HUME
DAVID HUME
NOT ETTİKLERİM
...Anlamsız bir çalımla
Ne söylese, ne yapsa
Kendi bildiğinde giden,
Adaletten çekinmeyen,
Tanrı saygısı bilmeyen
Çarpılacaktı elbette
Hak ettiği akıbete
SOPHOKLES
Ne söylese, ne yapsa
Kendi bildiğinde giden,
Adaletten çekinmeyen,
Tanrı saygısı bilmeyen
Çarpılacaktı elbette
Hak ettiği akıbete
SOPHOKLES
NOT ETTİKLERİM
İnsanların tabiatları gibi adaletleri de başka başkadır.
Fakat hakiki doğruluk, daima kendini gösterir. İyi bir terbiye, insanı, fazilete ulaştırmaya çok yardım eder. Zira iffet bir kemaldir ve onda, akıl sayesinde ödevi, idrak etmek gibi nadir bir meziyet vardır. Ancak bu suretledir ki, insanlığa yapılan bir hizmetin getirdiği ün, hayata kocama bir şeref verir.
EVRIPIDES
Fakat hakiki doğruluk, daima kendini gösterir. İyi bir terbiye, insanı, fazilete ulaştırmaya çok yardım eder. Zira iffet bir kemaldir ve onda, akıl sayesinde ödevi, idrak etmek gibi nadir bir meziyet vardır. Ancak bu suretledir ki, insanlığa yapılan bir hizmetin getirdiği ün, hayata kocama bir şeref verir.
EVRIPIDES
NOT ETTİKLERİM
Ahlâk insanlarca hışma uğramış ve baskı altına alınmış insanlar ve katmanlar için, yaşamı çaresizlikten ve hiçin içine atmaktan korumuştur; çünkü varoluş karşısında en çaresiz acılaşmayı, doğa karşısında güçsüz kalmak değil, insanlar arasında güçsüz kalmak doğurur.
Ahlâk, gücü elinde bulunanların, gücü vurgulayanları, efendi'leri, genelde düşman saymış; onlara karşı da alta ezilen insanı korumuştur. Yani onların karşısında ilkin yüreklendirilmesi gerek insan.
NIETZSCHE
Ahlâk, gücü elinde bulunanların, gücü vurgulayanları, efendi'leri, genelde düşman saymış; onlara karşı da alta ezilen insanı korumuştur. Yani onların karşısında ilkin yüreklendirilmesi gerek insan.
NIETZSCHE
NOT ETTİKLERİM
Her türlü çöküntü hastalanmada toplu değer yargılarıyla birlikte şunlar etki etmiştir.
Egemen hale gelen değer yargılarında yozlaşma, ağırlık merkezi haline gelmiştir. Biz hali hazırdaki sefaletin doğurduğu durumlarla savaşmakla kalmamalıyız, tersine şimdiye kadar ki, bütün yozlaşmaların bakiye olarak kaldığını da bilmeliyiz.
Yani onların canlı olarak kaldıklarını kavramalıyız. İnsanlığın ana içgüdülerinden topluca sapması, değer yargısının böyle bir top yekun yozlaşması tam anlamıyla soru işaretidir.
NIETZSCHE
Egemen hale gelen değer yargılarında yozlaşma, ağırlık merkezi haline gelmiştir. Biz hali hazırdaki sefaletin doğurduğu durumlarla savaşmakla kalmamalıyız, tersine şimdiye kadar ki, bütün yozlaşmaların bakiye olarak kaldığını da bilmeliyiz.
Yani onların canlı olarak kaldıklarını kavramalıyız. İnsanlığın ana içgüdülerinden topluca sapması, değer yargısının böyle bir top yekun yozlaşması tam anlamıyla soru işaretidir.
NIETZSCHE
NOT ETTİKLERİM
Kendi düşmanınızı aramalısınız, kendi savaşınızı vermelisiniz ve kendi düşünceleriniz uğruna! Ve şayet yenilirse düşünceleriniz, yine de dürüstlüğünüz zafer naraları atmaktadır bunun için!
NIETZSCHE
NIETZSCHE
NOT ETTİKLERİM
Bireyler geçmişte yaşadıkları önemli olayları yorumlarlar ve kişilikleri bu yorumların etkisinde şekillenir.
ALFRED ADLER
ALFRED ADLER
NOT ETTİKLERİM
Bir insanın çocukluk anılarını öğrenmek suretiyle o kimsenın hayat tarzı hakkında bir bilgi edinmek mümkün olabilmektedir.
ALFRED ADLER
ALFRED ADLER
NOT ETTİKLERİM
Şurası bir gerçek ki, yeryüzünde salt mutluluk diye bir şey yoktur. Mutluluk kendi zehirini içinde taşır ya da dışarıdan başka bir şey içine karışıp, onu zehirler.
ANTON ÇEHOV
ANTON ÇEHOV
NOT ETTİKLERİM
İnsanın özü tek tek bireylerde içkin bir soyutlama değildir. Gerçekte insanın özü toplumsal ilişkiler bütünüdür.
KARL HEINRICH MARX
KARL HEINRICH MARX
NOT ETTİKLERİM
Kapitalist mülkiyetin temel koşulu, emekçilerin mülksüzleştirilmesidir.
KARL HEINRICH MARX
KARL HEINRICH MARX
NOT ETTİKLERİM
Düşünsel üretim araçlarından yoksun olanlar, var olana tâbi olurlar.
KARL HEINRICH MARX
KARL HEINRICH MARX
NOT ETTİKLERİM
Kendileri kötü oldukları halde, kötülüğü düzeltmek istiyorlar. Kusurlu kimseler, kusurlu başka insanları düzeltmek istiyorlar.
LEV TOLSTOY
Diriliş adlı eserinden.
LEV TOLSTOY
Diriliş adlı eserinden.
8 Mayıs 2012 Salı
NOT ETTİKLERİM
En iyi kuram, zamana bağlı olarak yanlışlanabilir, çürütülebilir olan kuramdır.
KARL POPPER
KARL POPPER
NOT ETTİKLERİM
Bence hafızamız bazı anıları rastlantısal kaydeden, bazı anıları ise rastlantısal kaybeden bir şey değildir, tam tersine onları bilinçli bir şekilde düzenleyen ve bilgece ayıklayan bir güce sahiptir.
Hayatımıza dair unuttuğumuz her şey aslında içimizdeki bir dürtüyle çoktan unutulmaya mahkum olmuştur. Ancak unutmak istemediğimiz şeyleri başkalarının da bilmeye hakkı vardır.
İşte bu nedenle benim yerime siz konuşun, siz seçin ey anılar!
Karanlığın derinliklerine gömülmeden hiç olmazsa bir ayna tutun yaşamıma.
STEFAN ZWEIG
Hayatımıza dair unuttuğumuz her şey aslında içimizdeki bir dürtüyle çoktan unutulmaya mahkum olmuştur. Ancak unutmak istemediğimiz şeyleri başkalarının da bilmeye hakkı vardır.
İşte bu nedenle benim yerime siz konuşun, siz seçin ey anılar!
Karanlığın derinliklerine gömülmeden hiç olmazsa bir ayna tutun yaşamıma.
STEFAN ZWEIG
NOT ETTİKLERİM
İstemediğim halde zamanın kronolojisinde, aklın korkunç yenilgisine, vahşetin acımasız zaferine tanık oldum; benim neslimin dışında başka hiçbir nesil, ulaştığı o yüksek manevi değerlerden böylesi bir ahlâk çöküşü yaşamamıştır.
STEFAN ZWEIG
STEFAN ZWEIG
7 Mayıs 2012 Pazartesi
NOT ETTİKLERİM
İnsan önce bir ruh olarak gökyüzünde günahsız ruhlar arasında bulunur. Fakat her şey değiştiği için, o da yine yeryüzüne inmek zorunda kalır.
Hocalarıyla ve arkadaşlarıyla vedalaşmadan önce, onlara törenle gökyüzünden bir ruh olmak onurunu muhafaza edeceğine dair söz verir.
Sonra atmosferin katmanlarından inişe başlar, ve inerken gökyüzünü ve yukarıda kim olduğunu unutur. İnsan olur.
Fakat gökyüzünden arta kalan şey ise, yine gökyüzüne duyulan özlem, gökyüzünde olduğu gibi olma özlemidir.
Onun tüm yeryüzü yaşamı, eskiden ve şimdi olduğu kişiyi aramaktan ibarettir.
PISAGOR
Hocalarıyla ve arkadaşlarıyla vedalaşmadan önce, onlara törenle gökyüzünden bir ruh olmak onurunu muhafaza edeceğine dair söz verir.
Sonra atmosferin katmanlarından inişe başlar, ve inerken gökyüzünü ve yukarıda kim olduğunu unutur. İnsan olur.
Fakat gökyüzünden arta kalan şey ise, yine gökyüzüne duyulan özlem, gökyüzünde olduğu gibi olma özlemidir.
Onun tüm yeryüzü yaşamı, eskiden ve şimdi olduğu kişiyi aramaktan ibarettir.
PISAGOR
NOT ETTİKLERİM
Bir birey olarak insan, sadece kendi hayatını değil, bilerek ya da bilmeyerek ait olduğu çağın ve kuşağın hayatını da yaşar.
THOMAS MANN
THOMAS MANN
NOT ETTİKLERİM
Sevgi eyleminde iki kişi kendilerinin dışına çıkar. O bana doğru gelmez ben ona doğru çekilirim.
JOSE ORTEGA Y. GASSET
JOSE ORTEGA Y. GASSET
NOT ETTİKLERİM
SEVGİLERDE
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.
BEHÇET NECATİGİL
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.
Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vaktiniz olmadı.
BEHÇET NECATİGİL
NOT ETTİKLERİM
EBEDİ BARIŞIN NİHAİ KOŞULLARI
IMMANUEL KANT
- Her devlet Cumhuriyetle idare edilmeli
- Uluslar arası hukukun özgür devletlerden kurulan bir federasyona dayanması
- Dünya vatandaşlığının her ülkede hukukun teminatı altına alınması
IMMANUEL KANT
NOT ETTİKLERİM
EBEDİ BARIŞIN ÖN KOŞULLARI
IMMANUEL KANT
Ebedi Barış Üzerine Felsefi Deneme
adlı eserinden
- Devletler arası gizli anlaşmaların olmaması.
- İster küçük olsun ister büyük olsun hiçbir devletin başka devletler tarafından denetim altına alınmaması.
- Daimi orduların aşamalı olarak ortadan kaldırılması.
- Ülkelerin gereksiz yere başka ülkelerden borçlanmamaları.
- Devletlerin birbirlerinin içişlerine karışmamaları.
- Ülkelerin açık diplomasi izlemeleri.
IMMANUEL KANT
Ebedi Barış Üzerine Felsefi Deneme
adlı eserinden
6 Mayıs 2012 Pazar
NOT ETTİKLERİM
XII. Yüzyılın en ünlü okullarından biri olan Chartres'te verilen temel eğitim şöyle aktarılmaktadır.
Okulun ünlü bir öğrencisi kabul edilen Salisbury'li John'un derlediği ders notlarından aktarılmıştır.
Ne kadar çok disiplin bilinirse, bunlar insana o denli nüfuz eder, yazarların (Eskiler) doğruluğu daha iyi kavranır ve bu doğruluk daha berrak bir şekilde öğretilir.
Bu yazarlar, resimleme veya renklendirme diye çevirebileceğimiz "diacrisis" sayesinde, bir öykünün, bir izleğin, bir fablin ham malzemesinden hareketle, tüm bu disiplinlerin olduğu gibi büyük bir sentez ve çeşni katma ustalığının da yardımıyla, tamamlanmış eseri tüm sanatların bir imgesi haline getiriyorlardı.
Gramer ve Şiir sıkı sıkıya kaynaşmakta ve konunun bütününü kapsamaktadır.
Mantık bu alana ispat renklerini taşıyarak, akla dayalı kanıtlarını altın parlaklığıyla aktarmaktadır.
Hitabet, ikna ve güzel konuşmanın parlaklığıyla gümüşün parıltısına öykünmektedir.
Dört atlı savaş arabasının tekerlekleri tarafından sürüklenen Matematik diğer sanatların izlerinin üzerinden geçmekte ve cazibesini sonsuz renkleriyle birlikte arkasında bırakmaktadır.
Fizik, doğanın sırlarını araştırdıktan sonra, nüanslarının çoğul çekiciliğini getirmektedir.
Son olarak da Felsefe dallarının en yücesi olan, o olmaksızın filozofun adının bile olamayacağı Ahlâk, esere getirdiği vakar ile diğer hepsini aşmaktadır.
Vergilius veya Lucanus'u didik didik ederek incelersen, öğrettiğin felsefe hangisi olursa olsun, onlarda uzlaşıp uyum sağlayabileceğin şeyleri bulacaksın.
Önceden eski yazarların okunmasının hocanın yeteneği ile öğrencinin beceri ve iştirakı oranında sağladığı yarar budur.
Bu, Bernard de Chartes'in izlediği yöntem olup Galya'da modern zamanlarda yazının en münbit kaynağını oluşturmaktadır.
JACQUES LE GOFF
Okulun ünlü bir öğrencisi kabul edilen Salisbury'li John'un derlediği ders notlarından aktarılmıştır.
Ne kadar çok disiplin bilinirse, bunlar insana o denli nüfuz eder, yazarların (Eskiler) doğruluğu daha iyi kavranır ve bu doğruluk daha berrak bir şekilde öğretilir.
Bu yazarlar, resimleme veya renklendirme diye çevirebileceğimiz "diacrisis" sayesinde, bir öykünün, bir izleğin, bir fablin ham malzemesinden hareketle, tüm bu disiplinlerin olduğu gibi büyük bir sentez ve çeşni katma ustalığının da yardımıyla, tamamlanmış eseri tüm sanatların bir imgesi haline getiriyorlardı.
Gramer ve Şiir sıkı sıkıya kaynaşmakta ve konunun bütününü kapsamaktadır.
Mantık bu alana ispat renklerini taşıyarak, akla dayalı kanıtlarını altın parlaklığıyla aktarmaktadır.
Hitabet, ikna ve güzel konuşmanın parlaklığıyla gümüşün parıltısına öykünmektedir.
Dört atlı savaş arabasının tekerlekleri tarafından sürüklenen Matematik diğer sanatların izlerinin üzerinden geçmekte ve cazibesini sonsuz renkleriyle birlikte arkasında bırakmaktadır.
Fizik, doğanın sırlarını araştırdıktan sonra, nüanslarının çoğul çekiciliğini getirmektedir.
Son olarak da Felsefe dallarının en yücesi olan, o olmaksızın filozofun adının bile olamayacağı Ahlâk, esere getirdiği vakar ile diğer hepsini aşmaktadır.
Vergilius veya Lucanus'u didik didik ederek incelersen, öğrettiğin felsefe hangisi olursa olsun, onlarda uzlaşıp uyum sağlayabileceğin şeyleri bulacaksın.
Önceden eski yazarların okunmasının hocanın yeteneği ile öğrencinin beceri ve iştirakı oranında sağladığı yarar budur.
Bu, Bernard de Chartes'in izlediği yöntem olup Galya'da modern zamanlarda yazının en münbit kaynağını oluşturmaktadır.
JACQUES LE GOFF
NOT ETTİKLERİM
Modern sanayinin biçimlendirdiği iş bölümü, işçiyi makinenin canlı bir parçasına dönüştürür.
KARL HEINRICH MARX
KARL HEINRICH MARX
NOT ETTİKLERİM
Modern kapitalist toplumda belli işte uzmanlaşma, uzmanlık alanın dışındaki alanlarda yaratıcı ve potansiyel yetenekleri köreltici bir süreci ifade eder.
KARL HEINRICH MARX
KARL HEINRICH MARX
NOT ETTİKLERİM
Kapitalist, işçinin emek-gücünü satın alarak ve emek gücünün değerini ödeyerek, satın almış olduğu meta'yı tüketme ya da ondan yararlanma hakkını elde etmiştir.
Bir insanın emek-gücünün tüketilmesi ya da kullanılması o insanı çalıştırarak olur.
Kapitalist, işçinin günlük ya da haftalık emek-gücünün değerini ödemekle, demek ki, bu güçten yararlanmak, onu bütün gün ya da hafta boyunca, çalıştırmak hakkını elde etmiştir.
KARL HEINRICH MARX
Bir insanın emek-gücünün tüketilmesi ya da kullanılması o insanı çalıştırarak olur.
Kapitalist, işçinin günlük ya da haftalık emek-gücünün değerini ödemekle, demek ki, bu güçten yararlanmak, onu bütün gün ya da hafta boyunca, çalıştırmak hakkını elde etmiştir.
KARL HEINRICH MARX
NOT ETTİKLERİM
İnsanın kendini gerçekleştirmesi açısından özü niteliğindeki emek, kapitalist üretim tarzında, kendi yeteneklerini körelten ve ona karşı bir hal alan zorunlu bir etkinlik olarak karşısında durmaktadır.
Emek harcama faaliyeti, bir ihtiyacı doğrudan karşılamak için yapılmamaktadır.
Yaşamak için çalışan işçi; yaşamını yoğun çalışma için feda ederken, ortaya çıkardığı ürün, kendi amacı dışındadır: "işçi ne kadar çok üretirse, o kadar az tüketecek nesnesi vardır; ne kadar çok değer yaratırsa, o kadar çok değerden düşer ve saygınlığının azaldığını görür.
KARL HEINRICH MARX
Emek harcama faaliyeti, bir ihtiyacı doğrudan karşılamak için yapılmamaktadır.
Yaşamak için çalışan işçi; yaşamını yoğun çalışma için feda ederken, ortaya çıkardığı ürün, kendi amacı dışındadır: "işçi ne kadar çok üretirse, o kadar az tüketecek nesnesi vardır; ne kadar çok değer yaratırsa, o kadar çok değerden düşer ve saygınlığının azaldığını görür.
KARL HEINRICH MARX
NOT ETTİKLERİM
Bütün insanlığa ait ürünlerin, birilerinin elinde sermaya olarak toplanması anlamındaki yabancılaşma kaldırılabilir.
KARL HEINRICH MARX
KARL HEINRICH MARX
NOT ETTİKLERİM
Kapitalizm, yabancılaşmanın tüm nesnel donanımını içeren, yabancılaşma sayesinde ayakta kalabilen ancak kendi iç çelişkileri sonucunda kendi sonunu hazırlayan bir sistemdir.
KARL HEINRICH MARX
KARL HEINRICH MARX
NOT ETTİKLERİM
Kapitalist sistemde yaşayanlar, sistemin sebep olduğu çelişkileri fark edemezlerse, özgürleşemezler.
KARL HEINRICH MARX
KARL HEINRICH MARX
NOT ETTİKLERİM
Yabancılaşma, kişinin kendisini davranışlarının yaratıcısı olarak görmemesi, tersine davranışları ve bu davranışlarının sonuçlarının, onun boyun eğdiği efendileri olmasıdır.
Yabancılaşmış kişi, hem kendisinden hem de diğer insanlardan kopmuştur.
ERICH FROMM
Yabancılaşmış kişi, hem kendisinden hem de diğer insanlardan kopmuştur.
ERICH FROMM
NOT ETTİKLERİM
Anomi, kültürel amaçlar ve bu amaçlara ulaşmayı sağlayacak, kurumsal araçlar arasındaki kopukluğun bir sonucudur.
ROBERT KING MERTON
Anomi : Bir toplumda, çöküntü, karışıklık ya da çatışma olması durumu. Kuralsızlık, toplumda ya da bireyde ölçü ve değerlerin çökmesi ya da amaç ve ülkü yoksunluğu sonucunda oluşan dengesizlik durumu.
Diğer bir deyişle, sosyolojik alanda kuralsızlaşma.
ROBERT KING MERTON
Anomi : Bir toplumda, çöküntü, karışıklık ya da çatışma olması durumu. Kuralsızlık, toplumda ya da bireyde ölçü ve değerlerin çökmesi ya da amaç ve ülkü yoksunluğu sonucunda oluşan dengesizlik durumu.
Diğer bir deyişle, sosyolojik alanda kuralsızlaşma.
NOT ETTİKLERİM
Bir probleme hangi perspektiften baktığınız büyük önem taşımaktadır.
Probleme yaklaşım tarzınız ve algılayışınız, araştırma sürecindeki girişimlerinize direkt etki edecektir.
Ele almak istediğiniz sadece belirli olgular mı, yoksa gelişmeleri mi ortaya koymaya çalışacaksınız?
Davranış biçimleri, tutumlar veya ilişkiler mi sizin için ilk etapta daha önemli?
Bu gibi sorulara vereceğiniz cevaplarla, problemin"içine" nüfuz ederek, onu daha iyi tanıyacaksınız.
Böylece probleme ilişkin hangi "birimleri" (örneğin: bireyler, gruplar, organizasyonlar, toplumlar vs.) belirleyebilecek ve kendinizin bunlarla olan ilişkilerini tespit edebilme olanağına kavuşacaksınız.
THEO HUG
Probleme yaklaşım tarzınız ve algılayışınız, araştırma sürecindeki girişimlerinize direkt etki edecektir.
Ele almak istediğiniz sadece belirli olgular mı, yoksa gelişmeleri mi ortaya koymaya çalışacaksınız?
Davranış biçimleri, tutumlar veya ilişkiler mi sizin için ilk etapta daha önemli?
Bu gibi sorulara vereceğiniz cevaplarla, problemin"içine" nüfuz ederek, onu daha iyi tanıyacaksınız.
Böylece probleme ilişkin hangi "birimleri" (örneğin: bireyler, gruplar, organizasyonlar, toplumlar vs.) belirleyebilecek ve kendinizin bunlarla olan ilişkilerini tespit edebilme olanağına kavuşacaksınız.
THEO HUG
NOT ETTİKLERİM
Her araştırma basit bir soruyla başlar. Araştırma sürecinde başka araştırmacıların deneyimleri, teorileri, model ve konseptleri dikkate alındıkça dallanırlar, gelişirler, olgunlaşırlar.
Önemli olan diğer bir nokta sorulara verdiğiniz cevapların geçici olduklarıdır.
Sadece belirli mekân ve zamanlar için geçerlidirler. Araştırmada ele alınan problemlerin dinamik karakteri, onların gelişmesi basit bir mantıktan türetilen yolla değil, daha ziyade "inişili, çıkışlı süreçlerin,çizilen boyutlarla olan ilişkilerine bağlıdır.
THEO HUG
Önemli olan diğer bir nokta sorulara verdiğiniz cevapların geçici olduklarıdır.
Sadece belirli mekân ve zamanlar için geçerlidirler. Araştırmada ele alınan problemlerin dinamik karakteri, onların gelişmesi basit bir mantıktan türetilen yolla değil, daha ziyade "inişili, çıkışlı süreçlerin,çizilen boyutlarla olan ilişkilerine bağlıdır.
THEO HUG
5 Mayıs 2012 Cumartesi
NOT ETTİKLERİM
Kim hazır bilgiyle yetinmeyip, bütün kararları ve metodik adımları itinayla atarsa, bunun karşılığında heyecanlı ve verimli bir ilgiyi, ayrıntılı bilgileri ve derinlikli bir kavrayışı mükafat olarak bekleyebilir.
THEO HUG
THEO HUG
NOT ETTİKLERİM
- Doğruluğu kesin olmayan hiçbir şey gerçeklik olarak kabul edilemez.
- Bütün problemler kısmi problemlere bölünmelidir.
- Basitten başlayarak kompleks düşüncelere doğru ilerlenmelidir.
- Sürekli olarak ve eksiksizce sınıflandırmalar yapılmalıdır.
DESCARTES
NOT ETTİKLERİM
Toplum öylesine düzenlenmelidir ki, insanın sosyal ve seven doğal yapısı, onun toplumsal varlığından ayrılmasın, onunla bütünleşebilsin.
ERICH FROMM
ERICH FROMM
NOT ETTİKLERİM
İletişim araçlarındaki gelişmeye bağlı olarak kapitalizmin bugün ki, boyutları, insanı sömürgeleştirerek tutsak
etmiştir.
HERBERT MARCUSE
etmiştir.
HERBERT MARCUSE
NOT ETTİKLERİM
Para, bir labirent gibi tasavvur edilebilecek toplum içerisindeki hareketliliği simgelemekle kalmaz; mübadele işleviyle iktisadi labirentin bağlantılarını yaratır. Toplum ağını ören örümcek paradır.
GEORG SIMMEL
GEORG SIMMEL
NOT ETTİKLERİM
Para, dünyanın dinamik karakterinin simgesidir. Hareket halinde olmayan her şeyin tamamen sönüp gittiği bir hareketin aracıdır para.
GEORG SIMMEL
GEORG SIMMEL
NOT ETTİKLERİM
İnsanların, sosyo-ekonomik güçlerin kölesi olmaktan kurtulması ve bireysel özgürlüklerini gerçekleştirebilmeleri için, örgütlenmeleri gerekmektedir.
ERICH FROMM
ERICH FROMM
NOT ETTİKLERİM
Tüm etkinlikler ekonomik hedeflere yönelir, araçlar amaç haline dönüşür; insan iyi beslenen, iyi giyinen ama özgün insan niteliğine ve işlevine hiçbir nihai ilgi duymayan robota dönüşmüştür.
O, ekonomik makinaya hizmet edeceğine makina insana hizmet etmelidir.
Çıkar paylaşması için değil de deneyim ve iş paylaşması için olanaklar sağlanmalıdır.
Toplum öylesine düzenlenmelidir ki, insanın sosyal ve seven doğal yapısı, onun toplumsal varlığından ayrılmasın, onunla bütünleşsin.
ERICH FROMM
O, ekonomik makinaya hizmet edeceğine makina insana hizmet etmelidir.
Çıkar paylaşması için değil de deneyim ve iş paylaşması için olanaklar sağlanmalıdır.
Toplum öylesine düzenlenmelidir ki, insanın sosyal ve seven doğal yapısı, onun toplumsal varlığından ayrılmasın, onunla bütünleşsin.
ERICH FROMM
NOT ETTİKLERİM
Yaptığı işe ve mesleğine yabancılaşan birey, işinde harcadığı emekte kendini olumlamaz, kendisini mutsuz hisseder, fiziksel ve zihinsel yönden kendini geliştirmeye çalışmaz, yaptıklarını doğal zorunluluklar olarak algılar.
STEVEN LUKES
STEVEN LUKES
NOT ETTİKLERİM
Baskıcı toplumun yönetimi, ussal, üretken, teknik ve bütüncü biçimlere girdikçe, bu toplumun bireyleri kurtuluşlarını ve özgür olmalarını sağlayacak araçları bulabilmekte güçlük çekerler.
İleri sanayi toplumunun en sindirici yanlarından birinin karşısında bulunuyoruz: Akıldışılığın, akılsal özelliğini bu uygarlık üretiyor; bu uygarlık konforu arttırmaya ve yaymaya yeteneklidir; gereğinden fazla olanı gereksinme haline getirmeye, yıkım yapıcı kılmaya yeteneklidir.
İnsanlar birbirlerini mallarıyla tanıyorlar; ruhlarını otomobillerinde, ses aygıtlarında, iki katlı evlerinde, mutfak eşyalarında buluyorlar.
HERBERT MARCUSE
İleri sanayi toplumunun en sindirici yanlarından birinin karşısında bulunuyoruz: Akıldışılığın, akılsal özelliğini bu uygarlık üretiyor; bu uygarlık konforu arttırmaya ve yaymaya yeteneklidir; gereğinden fazla olanı gereksinme haline getirmeye, yıkım yapıcı kılmaya yeteneklidir.
İnsanlar birbirlerini mallarıyla tanıyorlar; ruhlarını otomobillerinde, ses aygıtlarında, iki katlı evlerinde, mutfak eşyalarında buluyorlar.
HERBERT MARCUSE
NOT ETTİKLERİM
Kapitalist toplumlardaki iki temel sınıf ,etkili tarihsel birimler olmaktan çıkarlar. Hakimiyet artık sınıflarda değil, bilimsel-teknolojik rasyonalitenin kişisel olmayan güçlerinin elindedir.
HERBERT MARCUSE
Tek Boyutlu İnsan (adlı eserinden)
HERBERT MARCUSE
Tek Boyutlu İnsan (adlı eserinden)
NOT ETTİKLERİM
Büyük miktarlarda para kazanmak kolay değildir, ama işin tehlikeli yanı başkalarının sırtına yüklendikten sonra, büyük paraların kazanılması kolaylaşmaktadır.
Bu bakımdan on milyon, insandan onlarca cent çalmak, silâh zoruyla on banka soyup 100 bin dolar almaktan çok daha kolaydır.
CHARLES WRIGHT MILLS
Bu bakımdan on milyon, insandan onlarca cent çalmak, silâh zoruyla on banka soyup 100 bin dolar almaktan çok daha kolaydır.
CHARLES WRIGHT MILLS
NOT ETTİKLERİM
Servet edinme, ancak normal olmayan yollardan başkalarına yaptırılan ve elini pisliğe bulaştırmayanların becerileri ile yapılabileceği bir iştir.
CHARLES WRIGHT MILLS
CHARLES WRIGHT MILLS
NOT ETTİKLERİM
İktidardaki seçkinler topluluğu, ellerindeki imkânlar ve bilgiler sayesinde sıradan insanlardan farklı olarak büyük ve önemli toplumsal değişimlere yön verebilmekte ve kararlar alabilmektedirler.
CHARLES WRIGHT MILLS
CHARLES WRIGHT MILLS
NOT ETTİKLERİM
Büyük değişimler sıradan insanların denetimi dışındadır ve onların edimlerini ve dünyaya bakış tarzlarını etkilemektedir.
Modern toplumun bireyi, üzerine çöreklenen değişimler karşısında kendini güçsüz ve amaçsız saymaktır.
CHARLES WRIGHT MILLS
Modern toplumun bireyi, üzerine çöreklenen değişimler karşısında kendini güçsüz ve amaçsız saymaktır.
CHARLES WRIGHT MILLS
NOT ETTİKLERİM
Toplumun artan rasyonalizasyonu, bu rasyonalizasyon ile insan aklı arasındaki çelişki akıl ile özgürlük arasında olacağı, sanılan uyumun gerçekleşmeyeşi; sonunda, rasyonalliği olan fakat kişisel akıl ve düşünce yeteneği olmayan, gitgide daha çok kendi kendini rasyonalize eden, fakat aynı anda gitgide daha çok huzursuzlaşan bir insan yaratmıştır.
CHARLES WRIGHT MILLS
CHARLES WRIGHT MILLS
NOT ETTİKLERİM
Modern çağdaki rasyonellik ve teknolojinin yüksek bir düzeye çıkarılması, bireysel ya da toplumsal düşün yeteneğin de bir yükselme sağlayamamıştır.
CHARLES WRIGHT MILLS
CHARLES WRIGHT MILLS
4 Mayıs 2012 Cuma
NOT ETTİKLERİM
Metropol, kişisel olan her şeyi yutarak büyüyen bir kültürün bütün çıplaklığıyla sergilendiği bir sahnedir adeta.
Burada, binalarda, eğitim kurumlarında, tüm mekânlara hakim olan teknolojinin yarattığı harikalarda, sunduğu nimetlerde, topluluk hayatı oluşumlarında, gözle görülür devlet kurumlarında, dayanılmaz ölçüde billurlaşmış ve gayri şahsileşmiş bir tin (ruh) söz konusudur, öyle ki, kişilik, bunun etkisi altında kendini idame ettiremez.
GEORG SIMMEL
Felsefenin somut konulara dönmesini sağlayarak, epistemoloji veya entelektüel tarih üzerine gevezelikten bezmiş olan herkese yol gösteren kişidir GEORG SIMMEL.
THEDOR W. ADORNO
Burada, binalarda, eğitim kurumlarında, tüm mekânlara hakim olan teknolojinin yarattığı harikalarda, sunduğu nimetlerde, topluluk hayatı oluşumlarında, gözle görülür devlet kurumlarında, dayanılmaz ölçüde billurlaşmış ve gayri şahsileşmiş bir tin (ruh) söz konusudur, öyle ki, kişilik, bunun etkisi altında kendini idame ettiremez.
GEORG SIMMEL
Felsefenin somut konulara dönmesini sağlayarak, epistemoloji veya entelektüel tarih üzerine gevezelikten bezmiş olan herkese yol gösteren kişidir GEORG SIMMEL.
THEDOR W. ADORNO
NOT ETTİKLERİM
Ülkelerin mevcut toplumsal yapısının kararları verme gücü, BÜYÜK SERMAYE, YÜKSEK SİYASET ve ASKERİ KADROLARIN üçlü diktasının elindedir.
CHARLES WRIGHT MILLS
CHARLES WRIGHT MILLS
NOT ETTİKLERİM
Kapitalist sanayileşmenin yarattığı anlamsız işlerde istihdam edilen kişiler, kendilerini en basit şekilde emekleri yoluyla ifade etmekten alıkonduklarından, kendilerinden, birbirlerinden ve doğadan uzaklaşmışlar.
CHARLES WRIGHT MILLS
CHARLES WRIGHT MILLS
NOT ETTİKLERİM
Aklın toplumsal işlevi, seçenekleri formüle etmek, insanın alacağı kararların ufkunu genişletmektir. Özgür olmak için, bireyin rasyonel bir uyanıklık ve bilgililik içinde olması gerekir.
CHARLES WRIGHT MILLS
CHARLES WRIGHT MILLS
NOT ETTİKLERİM
Özgürlük sorunu, insanla ilgili sorunların çözümüne ilişkin kararların nasıl ve kimin tarafından alındığı sorunudur.
CHARLES WRIGHT MILLIS
CHARLES WRIGHT MILLIS
1 Mayıs 2012 Salı
NOT ETTİKLERİM
HİÇLİĞİN TÜRKÜSÜ
Koca bir çölde
Sonsuz bir kum denizinde,
Arıyorum
Yitik yolu arıyorum
Bulamadığım bir yolu
Bir orada, bir burada
Bütün yönlerde ruhum
Bulamıyor aradığını
Bu korkunç boşlukta
Bu sonsuz boşlukta.
Her yanım kum
Alabildiğine parlak boğucu
Kumlar uzanıyor, çevrenin sonuna değin
Sonra bir ses duyuyorum,
Tatlı, gür ve kahredici
Diyor ki, bana:
"Yitik bir ruh sanıyorsun kendini Sen!
Bir sanıyorsun kendini
Yanılıyorsun. Bir ruh değilsin gerçekte
Yitmiş de değilsin
Bir hiçsin yalnızca
Yoksun sen
BERTRAND RUSSELL
Koca bir çölde
Sonsuz bir kum denizinde,
Arıyorum
Yitik yolu arıyorum
Bulamadığım bir yolu
Bir orada, bir burada
Bütün yönlerde ruhum
Bulamıyor aradığını
Bu korkunç boşlukta
Bu sonsuz boşlukta.
Her yanım kum
Alabildiğine parlak boğucu
Kumlar uzanıyor, çevrenin sonuna değin
Sonra bir ses duyuyorum,
Tatlı, gür ve kahredici
Diyor ki, bana:
"Yitik bir ruh sanıyorsun kendini Sen!
Bir sanıyorsun kendini
Yanılıyorsun. Bir ruh değilsin gerçekte
Yitmiş de değilsin
Bir hiçsin yalnızca
Yoksun sen
BERTRAND RUSSELL
NOT ETTİKLERİM
1 MAYIS MARŞI
Günlerin bugün getirdiği, baskı zulüm ve kandır.
Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez.
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde
1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı!
Devrimin şanlı yolunda, ilerleyen halkların bayramı
Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir, kavganın ufuklarından
Yurdumun mutlu günleri, mutlak gelen gündedir.
1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen, halkların bayramı
Ulusların gürleyen sesi yeri göğü sarsıyor
Halkların nasırlı yumruğu, balyoz gibi patlıyor
Devrimin şanlı dalgası, dünyamızı kaplıyor.
Gün gelir, gün gelir zorbalar kalmaz gider.
Devrimim şanlı yolunda, kül gibi savrulur gider.
GORKİ'nin ANA adlı eserinden
BERTOLT BRECHT tarafından uyarlanan
aynı adlı eserinden.
Günlerin bugün getirdiği, baskı zulüm ve kandır.
Ancak bu böyle gitmez, sömürü devam etmez.
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde
1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı!
Devrimin şanlı yolunda, ilerleyen halkların bayramı
Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir, kavganın ufuklarından
Yurdumun mutlu günleri, mutlak gelen gündedir.
1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen, halkların bayramı
Ulusların gürleyen sesi yeri göğü sarsıyor
Halkların nasırlı yumruğu, balyoz gibi patlıyor
Devrimin şanlı dalgası, dünyamızı kaplıyor.
Gün gelir, gün gelir zorbalar kalmaz gider.
Devrimim şanlı yolunda, kül gibi savrulur gider.
GORKİ'nin ANA adlı eserinden
BERTOLT BRECHT tarafından uyarlanan
aynı adlı eserinden.
NOT ETTİKLERİM
ACI ÇEKMEK
Acının bir öğesi boşluktur.
Hatırlayamaz
Ne zaman başladığını, veya varmıydı birgün
olmadığı
Geleceği yoktur kendisinden başka,
Sonsuz diyarlarda var olan
Geçmişi, aydınlatmış kavramak için
Acının yeni dönemlerini.
EMILY DICKINSON
Çeviren: Vehbi Taşar
Acının bir öğesi boşluktur.
Hatırlayamaz
Ne zaman başladığını, veya varmıydı birgün
olmadığı
Geleceği yoktur kendisinden başka,
Sonsuz diyarlarda var olan
Geçmişi, aydınlatmış kavramak için
Acının yeni dönemlerini.
EMILY DICKINSON
Çeviren: Vehbi Taşar
NOT ETTİKLERİM
Bütünüyle anlat, ama
Bir eğim ver anlatırken Gerçek'e
Dolayımda yatar çünkü başarı
Fazlasıyla parlak, Gerçek'in
O yüce şaşırtıcılığı
Bizim derme çatma haz duygumuz için
Tıpkı şimşeğin çocuklara olması
Gibi
Ancak usul bir açıklamayla
Ve yavaş yavaş
Gerçek gözmüzü
Kamaştırarak - yaktı da
Herkes kör olup çıkmalı
EMILY DICKINSON
Bir eğim ver anlatırken Gerçek'e
Dolayımda yatar çünkü başarı
Fazlasıyla parlak, Gerçek'in
O yüce şaşırtıcılığı
Bizim derme çatma haz duygumuz için
Tıpkı şimşeğin çocuklara olması
Gibi
Ancak usul bir açıklamayla
Ve yavaş yavaş
Gerçek gözmüzü
Kamaştırarak - yaktı da
Herkes kör olup çıkmalı
EMILY DICKINSON
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)