7 Nisan 2012 Cumartesi

NOT ETTİKLERİM

Şimdiye kadar dünyanın her yerinde kabul edilmiş, kişisel özgürlüğü yok ettiği için ilişkileri koparan bu psikolojiye dış kontrol psikolojisi diyorum.

Söz konusu kontrol, hayatımız için oluşacak bir tehdit kadar ciddi boyutlara ulaşılabilen; istemediğimiz bir şeyi yaptırmaya zorlama teşebbüsüdür.

Sonuçta, hislerimizin ve yaptıklarımızın kontrolünün başkalarının elinde olabileceğine inanırız.

İçinde bulunduğumuz duyguları hissettirenler ya da yaptıklarımıza asıl neden onlardır.

Bu inanç hepimizin ihtiyaç duyduğu ve arzu ettiği kişisel özgürlüğü alır götürür.

Yaşanan bunca mutsuzluğun kaynağı dıştan gelen kontrol ise, neden hemen herkesin seçimi bu yönünde oluyor? Cevabı basittir. İşe yarıyor da ondan.

Güçlü olanların işine yarıyor. Güçsüz insanların işine yarıyor. Çünkü bu, kendilerine uygulananların aynısını başka birileri üzerinde gerçekleştirme ümidiyle yaşıyorlar.

Böylece hem yaşamın sorumluluğunu almıyorlar, hem de sorumluluğu başkalarına yüklüyorlar.

Seçim teorisi, bir iç kontrol psikolojisidir, hayatımızın yönünü belirleyen seçimleri, neden, nasıl yaptığımıza açıklık getirir.


WILLIAM GLASSER

Hiç yorum yok: