İrdelenmeyen bir yaşam, yaşanmaya değmez.
SOKRATES
30 Nisan 2012 Pazartesi
NOT ETTİKLERİM
Muhakeme ile, olgularla insan, güçlerinin mükemmelleşmesinde hiçbir sınır olamayacağını gösterecektir.
İnsanın mükemmelleşmesi gerçekten sınırsızdır. Bu olgunlaşabilmedeki, ilerlemelerin, bundan böyle de kendilerini durdurmak isteyen her türlü kuvvetten bağımsız olarak, tabiatın bizi içine attığı yeryuvarlağının devamından başka sınırları yoktur.
MARQUIS de CONDORCET
İnsanın mükemmelleşmesi gerçekten sınırsızdır. Bu olgunlaşabilmedeki, ilerlemelerin, bundan böyle de kendilerini durdurmak isteyen her türlü kuvvetten bağımsız olarak, tabiatın bizi içine attığı yeryuvarlağının devamından başka sınırları yoktur.
MARQUIS de CONDORCET
NOT ETTİKLERİM
Kendini beğenmişlik ve gurur karşısında özgür kalabilmek, kendini aşırı önemsememek, kendini korkudan ve umuttan, inançtan ve kör inançlardan dünya görüşlerinden ve kamplardan özgür kılabilmek.
Alışkanlıklar karşısında özgür kalabilmek, her türlü yükselme tutkusundan uzak kalabilmek, aileden ve çevreden özgür olabilmek, bağımlılık karşısında özgür olabilmek, yazgı karşısında özgür olabilmek ve son olarak, son özgürlük olan ölüm karşısındaki özgürlük.
STEFAN ZWEIG
Alışkanlıklar karşısında özgür kalabilmek, her türlü yükselme tutkusundan uzak kalabilmek, aileden ve çevreden özgür olabilmek, bağımlılık karşısında özgür olabilmek, yazgı karşısında özgür olabilmek ve son olarak, son özgürlük olan ölüm karşısındaki özgürlük.
STEFAN ZWEIG
29 Nisan 2012 Pazar
NOT ETTİKLERİM
Anne, çocuğun çeşitli duygularına neşe, gözyaşı, kucak ihtiyacı gibi empati göstermekten sürekli uzak kalıyorsa, çocuk bu duyguları ifade etmekten ve hatta hissetmekten vazgeçmeye başlar.
DANIEL GOLEMAN
DANIEL GOLEMAN
NOT ETTİKLERİM
Devrim, aklın muhteşem şafağıdır.
GEORG WILHELM FRIEDRICH HEGEL
GEORG WILHELM FRIEDRICH HEGEL
Etiketler:
GEORG WİLHELM FRİEDRİCH HEGEL
NOT ETTİKLERİM
Evrende seyahat etmeyi hayal ediyorum: Evren aslında kendi içimizde deği mi?
Ruhumuzun derinliklerini bilmiyoruz. İçimize doğru gizem dolu bir yol uzanıyor, içimizde ya da hiçbir yerde edebiyat ve onun dünyaları, geçmiş ve gelecek var.
Dış dünya bir karanlıklar diyarı ve aydınlıklar diyarını gölgeliyor.
Şimdi bize tabii içsel olarak öyle karanlık, öyle yalnız, öyle biçimden yoksun geliyor, ama bu karanlık geçtiğinde ve gölge çekildiğinde ne kadar farklı düşüneceğiz.
Her zamankinden fazla zevk alacağız, çünkü ruhumuz yoksun kaldı.
NOVALIS
Ruhumuzun derinliklerini bilmiyoruz. İçimize doğru gizem dolu bir yol uzanıyor, içimizde ya da hiçbir yerde edebiyat ve onun dünyaları, geçmiş ve gelecek var.
Dış dünya bir karanlıklar diyarı ve aydınlıklar diyarını gölgeliyor.
Şimdi bize tabii içsel olarak öyle karanlık, öyle yalnız, öyle biçimden yoksun geliyor, ama bu karanlık geçtiğinde ve gölge çekildiğinde ne kadar farklı düşüneceğiz.
Her zamankinden fazla zevk alacağız, çünkü ruhumuz yoksun kaldı.
NOVALIS
NOT ETTİKLERİM
İnsan aklının ilerleyişi bu büyük devrimin temelini hazırladı ve bu devrimi hızlandırma görevi de sizlere düştü.
ROBESPİERRE
ROBESPİERRE
NOT ETTİKLERİM
Devrimci sözcüğü yalnızca özgürlüğü amaçlayan devrimler için kullanılabilir.
MARQUIS de CONDORCET
MARQUIS de CONDORCET
NOT ETTİKLERİM
İnsan ruhunun temel yasası ilerlemedir.
CHARLES PERRAULT
Eserleri:
Külkedisi
Uyuyan Güzel
CHARLES PERRAULT
Eserleri:
Külkedisi
Uyuyan Güzel
28 Nisan 2012 Cumartesi
NOT ETTİKLERİM
Dünya varlıkları havalanıp yükselir, fırtına rüzgârlarıyla gerilere savrulur, ama sevginin dokunup kutsallaştırdığı her şey, yitirdiklerimizin aşklarıyla birleşir, gizli delhizlerden geçerek, mis kokular içinde öbür yana akar.
NOVALIS
NOVALIS
NOT ETTİKLERİM
Sanatçılar genellikle kendi iç imgeleri ve hülyalarına dalmış yumuşak huylu insanlardır. Ama tam bu onları baskıcı bir toplum için korku kılar; çünkü sanatçılar insanoğlunun süregelen kafa tutma gücünün taşıyıcılarıdır.
ROLLO MAY
ROLLO MAY
27 Nisan 2012 Cuma
NOT ETTİKLERİM
- Ah! Mathilde, ölüm de bizi ayıramayacak.
- Hayır Heinrich, ben neredeysem, sen orada olacaksın.
- Evet sen neredeysen Mathilde, ben daima orada olacağım.
- Ben sonsuzluk nedir anlamıyorum, ancak sanırım seni düşündüğüm de hissettiklerim sonsuzluk olmalı.
- Ölümde başlayacaktı, sonsuz yaşam, ölüm sensin ve önce bizi sağlam kılıyorsun.
- Ölüm, hayatımızı romantize eden prensiptir. Ölüm, hayat + dır. Hayat, ölümle güçlenir.
NOVALIS
- Hayır Heinrich, ben neredeysem, sen orada olacaksın.
- Evet sen neredeysen Mathilde, ben daima orada olacağım.
- Ben sonsuzluk nedir anlamıyorum, ancak sanırım seni düşündüğüm de hissettiklerim sonsuzluk olmalı.
- Ölümde başlayacaktı, sonsuz yaşam, ölüm sensin ve önce bizi sağlam kılıyorsun.
- Ölüm, hayatımızı romantize eden prensiptir. Ölüm, hayat + dır. Hayat, ölümle güçlenir.
NOVALIS
NOT ETTİKLERİM
Aklın krallığı burjuvazinin idealize edilmiş krallığından başka, daha fazla hiçbir şey değildir.
FRIEDRICH ENGELS
FRIEDRICH ENGELS
NOT ETTİKLERİM
Her şey varlığını, aklın yargıç sandalyesi önünde haklı çıkarmak ya da varlığından vazgeçmek zorundaydı.
FRIEDRICH ENGELS
FRIEDRICH ENGELS
NOT ETTİKLERİM
Sağduyu dünyada en iyi paylaştırılmış şeydir, çünkü her insan kendi payının o kadar iyi olduğunu sanır ki, başka her şeyde en güç memnun olanlar bile, kendilerinde bulunan sağduyudan fazlasını arzu etmezler.
Herkesin birden bunda aldanmış olmasına ihtimal verilmez; fakat bu daha çok, özellikle sağduyu ya da akıl denilen iyi hüküm vermek ve doğruyu yanlıştan ayırmak gücünün bütün insanlarda yaradılıştan eşit olduğunu gösterir. Böylece, kanılarımızın başka başka olması bazılarımızın ötekilerden daha akıllı olmasından değil, sadece düşüncelerimizi ayrı ayrı yollardan götürmemizden ve aynı şeyleri göz önünde bulundurmamızdan ileri gelir. Çünkü sağlam zihinli olmak yetmez, asıl olan onu iyi kullanmaktır.
DESCARTES
Herkesin birden bunda aldanmış olmasına ihtimal verilmez; fakat bu daha çok, özellikle sağduyu ya da akıl denilen iyi hüküm vermek ve doğruyu yanlıştan ayırmak gücünün bütün insanlarda yaradılıştan eşit olduğunu gösterir. Böylece, kanılarımızın başka başka olması bazılarımızın ötekilerden daha akıllı olmasından değil, sadece düşüncelerimizi ayrı ayrı yollardan götürmemizden ve aynı şeyleri göz önünde bulundurmamızdan ileri gelir. Çünkü sağlam zihinli olmak yetmez, asıl olan onu iyi kullanmaktır.
DESCARTES
NOT ETTİKLERİM
Hapsolduğunuz yerlerden uyanın!
Siz eski zamanların çocukları;
Dinlenme yerlerinizi bırakın!
Sabah uzak değil.
Yaşam örgünüzü
Bir yumakta birleştiriyorum;
İpeklerin zamanı geçti.
Tek hayat olacaksınız.
NOVALIS
Siz eski zamanların çocukları;
Dinlenme yerlerinizi bırakın!
Sabah uzak değil.
Yaşam örgünüzü
Bir yumakta birleştiriyorum;
İpeklerin zamanı geçti.
Tek hayat olacaksınız.
NOVALIS
NOT ETTİKLERİM
Güzel, unsurların orantılı olarak birleşmesidir. Orantısız şey güzel olmaz.
FRANZ BRENTANO
FRANZ BRENTANO
26 Nisan 2012 Perşembe
NOT ETTİKLERİM
İnsanın sadece kendi yücelip, aşağılanabilir. Kendisini, dış baskılara veya müdahalelere karşı mücadele edebilmeyi başaranlar, iç dünyasında sağlam ve özgür kalabilenlerdir.
STEFAN ZWEIG
STEFAN ZWEIG
NOT ETTİKLERİM
Kendi düşüncelerinizi düşünün!
Kendi yaşamınızı yaşayın!
Körü körüne başkalarını izlemeyin!
Hep özgür kalın!
Kendisi için özgür düşünen, yeryüzündeki bütün özgürlükleri de onurlandırmış olur.
MONTAIGNE
Kendi yaşamınızı yaşayın!
Körü körüne başkalarını izlemeyin!
Hep özgür kalın!
Kendisi için özgür düşünen, yeryüzündeki bütün özgürlükleri de onurlandırmış olur.
MONTAIGNE
NOT ETTİKLERİM
İçinde yaşanılan zamanın saçmalığının ve vahşetinin kışkırtmalarına kapılıp, bunlar karşısında boyun eğmek yalnız insanın tenine dokunabilir, ama özüne asla işleyemez.
Dış dünya senden hiçbir şey alamaz ve aklın da, sen kendin karıştırmadığın sürece karışmaz.
STEFAN ZWEIG
Dış dünya senden hiçbir şey alamaz ve aklın da, sen kendin karıştırmadığın sürece karışmaz.
STEFAN ZWEIG
NOT ETTİKLERİM
Her gölge, eninde sonunda yinede ışığın çocuğudur ve ancak aydınlıkla, karanlığı, savaşla, barışı, yükselişle, alçalışı yakından tanımış olan kişi, hayatı gerçekten tanımış olur.
STEFAN ZWEIG
STEFAN ZWEIG
NOT ETTİKLERİM
Aydınlama, insanın kendi suçu ile içine düşmüş olduğu reşit olmama durumundan, yani kendini özgürce yönetememe, olanaklarını özgürce geliştirememe durumundan kurtulmasıdır.
Bu erginleşememe, bir kimsenin başka birinin yönlendirmesi olmaksızın kendi aklını anlama yetisini serbestçe kullanma becerikliliğini göstermemesinden kaynaklanır.
Bu çocuksu durum insanın anlama yetisinin yetersizliğinden değil ama başkasının yönlendirmesi ve yardımı olmaksızın aklını kulanamamasından kaynaklanmaktadır.
Aydınlanma için gereken en yararlı özgürlük aklı, kamunun önünde açık olarak kullanma özgürlüğüdür.
Hiçbir kurum insan soyunun aydınlanmasına engel olacak bir anlaşma yapamaz.
IMMANUEL KANT
Bu erginleşememe, bir kimsenin başka birinin yönlendirmesi olmaksızın kendi aklını anlama yetisini serbestçe kullanma becerikliliğini göstermemesinden kaynaklanır.
Bu çocuksu durum insanın anlama yetisinin yetersizliğinden değil ama başkasının yönlendirmesi ve yardımı olmaksızın aklını kulanamamasından kaynaklanmaktadır.
Aydınlanma için gereken en yararlı özgürlük aklı, kamunun önünde açık olarak kullanma özgürlüğüdür.
Hiçbir kurum insan soyunun aydınlanmasına engel olacak bir anlaşma yapamaz.
IMMANUEL KANT
NOT ETTİKLERİM
Tiyatro sanatı ne tek başına oyunculuktur ne oyun, ne bir gösteridir ne dans, ama bunların bütünüdür; Çizgi ve renk sahnenin kalbidir; ritm dansın özüdür.
GORDON CRAIG
GORDON CRAIG
25 Nisan 2012 Çarşamba
NOT ETTİKLERİM
Gerçekle birebir örtüşen dekor parçaları, perspektifi öldürür. Işık ve gölge bütünlüğünü yok eder.
Çizgiler ve yoğunluklar arasındaki uyum, düşüncede yansıtma süreci, renklerde tonlar önem kazanır.
Değişik tonları olmayan renk, akortsuz müzik gibidir.
OSCAR WILDE
Çizgiler ve yoğunluklar arasındaki uyum, düşüncede yansıtma süreci, renklerde tonlar önem kazanır.
Değişik tonları olmayan renk, akortsuz müzik gibidir.
OSCAR WILDE
NOT ETTİKLERİM
Doğaya çok sık bakıyoruz, ama onunla çok az yaşıyoruz. Antik çağın bu konudaki tutumu çok akılcıydı. Onlar hiçbir zaman güneşin batışı üstüne gevezelik etmez ya da çimenlerin üstüne düşen gölgelerin renginin mor olup olmadığını tartışmazlardı.
Denizin yüzücüler, kumun koşucular için olduğu görüşündeydiler.
Ağaçları, gölgeleri, ormanı da öğle vaktindeki sessizliği yüzünden severlerdi.
Tüm bu güzelliklerin ardında bir ruh gizlendiğinin bilincindeyim ve ben bu ruh ile uyum içinde olmak istiyorum.
Sanatta Gizem, Yaşamda Gizem, işte aradığım bu ve müziğin güçlü senfonilerinde, hüznün başlangıcında, denizin derinliklerinde belki onu bulabilirim.
OSCAR WILDE
Denizin yüzücüler, kumun koşucular için olduğu görüşündeydiler.
Ağaçları, gölgeleri, ormanı da öğle vaktindeki sessizliği yüzünden severlerdi.
Tüm bu güzelliklerin ardında bir ruh gizlendiğinin bilincindeyim ve ben bu ruh ile uyum içinde olmak istiyorum.
Sanatta Gizem, Yaşamda Gizem, işte aradığım bu ve müziğin güçlü senfonilerinde, hüznün başlangıcında, denizin derinliklerinde belki onu bulabilirim.
OSCAR WILDE
24 Nisan 2012 Salı
NOT ETTİKLERİM
Olabildiğince karanlık ve gizli bir varlık olan insan, nasıl kendisi olacak, kendisini nasıl bulacak ve tanıyacaktır? Bu sorunun cevabı kültür ve eğitimle olacaktır.
Genç birisinin eğitiminde kültürden daha faydalı olabilecek bir bilgi yoktur.
NIETZSCHE
Genç birisinin eğitiminde kültürden daha faydalı olabilecek bir bilgi yoktur.
NIETZSCHE
NOT ETTİKLERİM
Eğitim, insanın kendisi olması yönünde bir çağrıdır. Kendin ol! Şu anda sen yaptıklarının, düşündüklerinin, istediklerinin hiçbirisi değilsin.
NIETZSCHE
NIETZSCHE
23 Nisan 2012 Pazartesi
NOT ETTİKLERİM
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız Kutlu Olsun ÇOCUKLAR
İSTİKBALİMİZ SİZSİNİZ ÇOCUKLAR
Bağımlılıktan - BAĞIMSIZLIĞA,
Hilâfetten - CUMHURİYET'CİLİĞE
Ümmetçilikten - ULUSÇULUĞA,
Medrese eğitiminden - LÂİK VE MİLLİ EĞİTİME
Geri kalmışlıktan - ÇAĞDAŞLIĞA
Kaderci ve Gelenekçi Yönetimden - AKILCI VE YENİLİKÇİ YÖNETİME
Ulu Önder ATATÜRK'ün Ölümünden kısa bir zaman sonra
HALKÇILIKTAN - Zümreciliğe
ETKİLİ ÇOĞUNLIKTAN - Tepkisiz çoğunluğa
YURTSEVERLİKTEN - Yağmaseverliğe
TEMİZ TOPLUMDAN - Kirli topluma
MİLLİ BİRLİKTEN - Etnik bölünmeye
ÇAĞDAŞ TÜRKİYE'DEN - Teokratik Türkiye'ye dönüştürerek, tanınmaz, korunmaz ve savunulamaz hale getirmek isteyeceklere karşı inanıyoruz ki, Aydınlık Gençlik ve şuurlu halkımızın sağlam öngörürlüğü karşısında nereden gelirse gelsin, Lâik Türkiye Cumhuriyet'ine karşı yönelecek her türlü tehdit başarısız kalmaya mahkumdur.
ATATÜRK yayınlarından derlenmiş.
İSTİKBALİMİZ SİZSİNİZ ÇOCUKLAR
Bağımlılıktan - BAĞIMSIZLIĞA,
Hilâfetten - CUMHURİYET'CİLİĞE
Ümmetçilikten - ULUSÇULUĞA,
Medrese eğitiminden - LÂİK VE MİLLİ EĞİTİME
Geri kalmışlıktan - ÇAĞDAŞLIĞA
Kaderci ve Gelenekçi Yönetimden - AKILCI VE YENİLİKÇİ YÖNETİME
Ulu Önder ATATÜRK'ün Ölümünden kısa bir zaman sonra
HALKÇILIKTAN - Zümreciliğe
ETKİLİ ÇOĞUNLIKTAN - Tepkisiz çoğunluğa
YURTSEVERLİKTEN - Yağmaseverliğe
TEMİZ TOPLUMDAN - Kirli topluma
MİLLİ BİRLİKTEN - Etnik bölünmeye
ÇAĞDAŞ TÜRKİYE'DEN - Teokratik Türkiye'ye dönüştürerek, tanınmaz, korunmaz ve savunulamaz hale getirmek isteyeceklere karşı inanıyoruz ki, Aydınlık Gençlik ve şuurlu halkımızın sağlam öngörürlüğü karşısında nereden gelirse gelsin, Lâik Türkiye Cumhuriyet'ine karşı yönelecek her türlü tehdit başarısız kalmaya mahkumdur.
ATATÜRK yayınlarından derlenmiş.
22 Nisan 2012 Pazar
NOT ETTİKLERİM
Alçak ve kararmış olan yürekleri büyük işleri yapabilmekten yoksundurlar.
ETIENNE DE LA BOETIE
ETIENNE DE LA BOETIE
NOT ETTİKLERİM
En güçlü, gücünü hak, boyun eğmeyi de ödev biçimine sokmadıkça hep egemen kalacak kadar güçlü değildir.
JEAN JACQUES ROUSSEAU
JEAN JACQUES ROUSSEAU
NOT ETTİKLERİM
Özgürlük öylesine büyük ve öylesine hoş bir iyiliktir ki, bir kez kayboldu mu, tüm kötülükler arka arkaya
sıralanır.
ETIENNE DE LA BOETIE
sıralanır.
ETIENNE DE LA BOETIE
NOT ETTİKLERİM
Halk bir kere köle olmaya görsün, özgürlüğü öylesine unutuyor ki, artık onun uyanıp yeniden özgürlüğünü ele geçirmesi olanaksız oluyor.
ETIENNE DE LA BOETIE
ETIENNE DE LA BOETIE
NOT ETTİKLERİM
Halkın içine düştüğü kölelik durumu öldürücüdür. İyleşme umudu hiç yoktur.
ETIENNE DE LA BOETIE
ETIENNE DE LA BOETIE
NOT ETTİKLERİM
Yurttaşlar, karanlık bir yükselme tutkusuna kapıldıkça ve aşağısı yerine yükseklere baktıkça kendilerinin ezilmesine daha kolaylıkla rıza gösterirler; hükmetme onlar için bağımsızlıktan daha fazla önem kazanır ve başkalarını zincir altında tutabilmek için kendileri de zincir taşımayı kabul ederler.
JEAN JACQUES ROUSSEAU
JEAN JACQUES ROUSSEAU
NOT ETTİKLERİM
SÖMÜRÜ DÜZENİNE KARŞI
Eğer siz vermediyseniz, sizi gözetlediği bu kadar çok gözü nereden buldu?
Eğer sizden almadıysa, nasıl oluyor da sizleri dövdüğü bu kadar çok eli bulabiliyor?
Köle olmamaya karar verdiğiniz an özgürsünüz demektir.
Onu itmenizi ya da dengesini bozmanızı istemiyorum. Fakat yalnızca onu desteklemeyin; işte o zaman, onun altından temeli (kaidesi) çekilmiş bir heykel gibi tüm ağırlığıyla düşüp parçalandığını göreceksiniz.
Kendi kendini köleleştiren halk, kendi boğazını kesen halk.
ETIENNE DE LA BOETIE
Eğer siz vermediyseniz, sizi gözetlediği bu kadar çok gözü nereden buldu?
Eğer sizden almadıysa, nasıl oluyor da sizleri dövdüğü bu kadar çok eli bulabiliyor?
Köle olmamaya karar verdiğiniz an özgürsünüz demektir.
Onu itmenizi ya da dengesini bozmanızı istemiyorum. Fakat yalnızca onu desteklemeyin; işte o zaman, onun altından temeli (kaidesi) çekilmiş bir heykel gibi tüm ağırlığıyla düşüp parçalandığını göreceksiniz.
Kendi kendini köleleştiren halk, kendi boğazını kesen halk.
ETIENNE DE LA BOETIE
21 Nisan 2012 Cumartesi
NOT ETTİKLERİM
Haksızlığa sapıp bütün insanların senin peşinden gelmeleri yerine, adaletli davranıp tek başına kalman iyidir.
GEORGES DUHAMEL
GEORGES DUHAMEL
NOT ETTİKLERİM
Medeniyet, insanoğlunun kalbindedir. Orada değilse hiçbir yerde değildir.
GEORGES DUHAMEL
GEORGES DUHAMEL
NOT ETTİKLERİM
Eğer bir etkinlik sanat için yapılıyorsa doğrudur. Ancak yalnızca zevkleri tatmin etmek için yapılıyorsa, sapıklık, ilkelliktir.
Fakat yüz yıllar, sanatı yanlış tanıtmıştır. İnsanlara baktığımızda, onları büyük mânevi çıkmazın içinde, âlkolü, suya, duman kokusunu, yemek kokusuna, yabancı kadınları kendi karısına tercih edenleri görmekteyiz. Sanat da bu duruma gelmiştir.
Güzellik anlayışımız, sanatın ne olduğuna yönelik değil, ihtiraslarımızı tatmine yönelik bir çıkmazımızdır.
Cinsel azgınlığı savunan ahlâksız, tutarsız sözde düşünürlere baktığımızda, bunların kıstaslarıyla dünyayı yönetmeye imkân bulunmadığını göreceğiz.
Buradaki sorun, sanatın zevkten ibaret olduğu görüşüdür. Sözde düşünürler, insana hizmet eden ve yararı dokunabilecek kavramları geri plâna itmişlerdir.
Sanatın gerçek anlamını ifade edebilmek için zevklerden hareket etmek büyük bir tutarsızlıktır. Daha ileri bir aşamada bu, psikolojik dengesizliklerden kaynaklanan bir tür intihardır.
SANAT, İNSANLA İYİ OLAN ARASINDA KURULAN KUTLU BİRLİĞİN ADIDIR.
LEV TOLSTOY
Fakat yüz yıllar, sanatı yanlış tanıtmıştır. İnsanlara baktığımızda, onları büyük mânevi çıkmazın içinde, âlkolü, suya, duman kokusunu, yemek kokusuna, yabancı kadınları kendi karısına tercih edenleri görmekteyiz. Sanat da bu duruma gelmiştir.
Güzellik anlayışımız, sanatın ne olduğuna yönelik değil, ihtiraslarımızı tatmine yönelik bir çıkmazımızdır.
Cinsel azgınlığı savunan ahlâksız, tutarsız sözde düşünürlere baktığımızda, bunların kıstaslarıyla dünyayı yönetmeye imkân bulunmadığını göreceğiz.
Buradaki sorun, sanatın zevkten ibaret olduğu görüşüdür. Sözde düşünürler, insana hizmet eden ve yararı dokunabilecek kavramları geri plâna itmişlerdir.
Sanatın gerçek anlamını ifade edebilmek için zevklerden hareket etmek büyük bir tutarsızlıktır. Daha ileri bir aşamada bu, psikolojik dengesizliklerden kaynaklanan bir tür intihardır.
SANAT, İNSANLA İYİ OLAN ARASINDA KURULAN KUTLU BİRLİĞİN ADIDIR.
LEV TOLSTOY
NOT ETTİKLERİM
Sanatın kitlelere inmemesinin başlıca nedeni, sanatın, belirli sınıfların çıkarları için kullanılmasıdır.
LEV TOLSTOY
LEV TOLSTOY
NOT ETTİKLERİM
Sanat ancak, zenginlerin isteklerinden değil, sanatçının ruhundan, duyarlılığından kaynaklandığı zaman topluma yararlı olur.
Zengini tasvir eden sanatın mâneviyatı yoktur.
Bu sanat, ahlâksızlığı putlaştırır ve sanatta paraya tapmaya yönelik metotlar belirler.
LEV TOLSTOY
Zengini tasvir eden sanatın mâneviyatı yoktur.
Bu sanat, ahlâksızlığı putlaştırır ve sanatta paraya tapmaya yönelik metotlar belirler.
LEV TOLSTOY
20 Nisan 2012 Cuma
NOT ETTİKLERİM
Bir eserin yorumu, geçmiş ile günümüz arasında diyalogda yatar.
Eserin söylemek istediği, kendi geçmişimize ilişkin sorularla ilintilidir. Bizim gibi eser de kendi geçmişi ile diyalog içinde bulunur.
Bu açık uçlar, anlamayı da açık uçlu kılar. Anlam hep yenilenir, geçmişle günümüz veya günümüz ile geçmiş arasında canlı bir bağ kurulur.
Anlam öznenin ufku ile eserin ufkunun karıştığı bir yerde bulunur. Ufuk karışımı ile girdiğimiz dünya "ayrılıştan" çok geri dönüşü ifade eder.
TERRY EAGLETON
Eserin söylemek istediği, kendi geçmişimize ilişkin sorularla ilintilidir. Bizim gibi eser de kendi geçmişi ile diyalog içinde bulunur.
Bu açık uçlar, anlamayı da açık uçlu kılar. Anlam hep yenilenir, geçmişle günümüz veya günümüz ile geçmiş arasında canlı bir bağ kurulur.
Anlam öznenin ufku ile eserin ufkunun karıştığı bir yerde bulunur. Ufuk karışımı ile girdiğimiz dünya "ayrılıştan" çok geri dönüşü ifade eder.
TERRY EAGLETON
NOT ETTİKLERİM
Lisanı iyi kullanamayan ve toplumun kültürel mirasını bilmeyen bireyler, iyi işler bulma ve ekonomik açıdan yükselme konusunda bariz engellerle yüz yüze kalırlar. Kültürel cahillik, daha çok dilbilimsel cehalet ile ortak olmuştur.
WILLIAM BAUMOL
WILLIAM BAUMOL
NOT ETTİKLERİM
Yoldaşlar arar yaratıcı ve hasat arkadaşları; çünkü ona göre her şeyi hasada hazırdır. Ama yüz orağı yok; bu yüzden başkaları yolar da canı sıkılır.
Yoldaşlar arar yaratıcı, oraklarını bilemesini bilenleri.
Yıkıcılar denecek onlar için, iyi ile kötüyü hor görenler denecek.
Oysa hasatçılar ve bayram edenler onlardır.
Yaratma arkadaşları arıyor Zerdüşt
Hasat arkadaşları ve bayram arkadaşları arıyor Zerdüşt
Sürülerden ve çobanlardan ona ne!
NIETZSCHE
Yoldaşlar arar yaratıcı, oraklarını bilemesini bilenleri.
Yıkıcılar denecek onlar için, iyi ile kötüyü hor görenler denecek.
Oysa hasatçılar ve bayram edenler onlardır.
Yaratma arkadaşları arıyor Zerdüşt
Hasat arkadaşları ve bayram arkadaşları arıyor Zerdüşt
Sürülerden ve çobanlardan ona ne!
NIETZSCHE
NOT ETTİKLERİM
Şudur büyük öğe: İnsan, hayvanla üstinsan arasındaki yolunun ortasındadır ve akşam yolunu en büyük umudu olarak kutlamaktadır: Çünkü bu, yeni bir sabah yoludur.
O zaman kutsar kendini batan kişi, karşıya ve öteye geçen olduğu için, ve bilgisinin güneşi tam tepesinde durur.
NIETZSCHE
O zaman kutsar kendini batan kişi, karşıya ve öteye geçen olduğu için, ve bilgisinin güneşi tam tepesinde durur.
NIETZSCHE
NOT ETTİKLERİM
İnsan, Beden'i ile Ruh'u arasında yaşamaktadır. Beden somut dünyaya aittir, onun içinde hayat bulur, dolayısıyla tüm yönelimi de ona yöneliktir.
Ruh ise daha yüce bir hedefin peşindedir, bu anlamda da idealistir.
EMILE DURKEM
Ruh ise daha yüce bir hedefin peşindedir, bu anlamda da idealistir.
EMILE DURKEM
19 Nisan 2012 Perşembe
NOT ETTİKLERİM
Evin gerçek niteliği bir huzur yeri olmasıdır. Yalnızca her türlü incinmeye değil, her türlü korkuya, kuşkuya ve anlaşmazlığa karşı da bir sığınak. Böylesi değilse ev değildir.
Dışarıdaki yaşamın gerginlikleri, evin içine sızarsa ve eşlerden her biri dış dünyanın, o uyumsuz, sevgisiz ya da düşman toplumunun eşikten içeri girmesine izin verirse orası ev olmaktan çıkar, dış dünyanın, üzerine çatı çekip içinde ateş yaktığımız bir parçası olur yalnızca.
Bir ev ancak kutsal bir yer, bir aile ocağı ise bir evdir.
JOHN RUSKIN
(Susamlar ve Zambaklar adlı eserinden)
Dışarıdaki yaşamın gerginlikleri, evin içine sızarsa ve eşlerden her biri dış dünyanın, o uyumsuz, sevgisiz ya da düşman toplumunun eşikten içeri girmesine izin verirse orası ev olmaktan çıkar, dış dünyanın, üzerine çatı çekip içinde ateş yaktığımız bir parçası olur yalnızca.
Bir ev ancak kutsal bir yer, bir aile ocağı ise bir evdir.
JOHN RUSKIN
(Susamlar ve Zambaklar adlı eserinden)
Etiketler:
JOHN RUSKIN
NOT ETTİKLERİM
Kendi çıkarını düşünen, heyecansız yığınlar bir millet değildir.
Duyguları hiçbir temele dayanmaz.
Yığınlar düşünmez, maruz kalır.
Nezleye yakalanır gibi tutulur bir fikre, Ateşi yükselince aslanlaşır, nöbet geçince her mukaddesi unutuverir.
BÜYÜK BİR MİLLETİN DUYGULARI ÖLÇÜLÜ, DÜZENLİ VE DEVAMLIDIR.
JOHN RUSKIN
Duyguları hiçbir temele dayanmaz.
Yığınlar düşünmez, maruz kalır.
Nezleye yakalanır gibi tutulur bir fikre, Ateşi yükselince aslanlaşır, nöbet geçince her mukaddesi unutuverir.
BÜYÜK BİR MİLLETİN DUYGULARI ÖLÇÜLÜ, DÜZENLİ VE DEVAMLIDIR.
JOHN RUSKIN
NOT ETTİKLERİM
Farklı ekonomik devirleri, birbirinden ayırt etmeye olanak veren şey, yapılan eşyalar değil, onların nasıl ve hangi aletlerle yapmış olduklarıdır.
KARL HEINRICH MARX
KARL HEINRICH MARX
17 Nisan 2012 Salı
NOT ETTİKLERİM
Dünyaya geldiğimizde ihtiyaçlarımızın neler olduğunu ve bunları nasıl karşılayabileceğimizi bilemeyiz.
Bebek, açlık, susuzluk gibi ihtiyaçlarını ağlayarak yani başkalarını kontrole alarak gidermeyi öğrenir.
Bebeğin yaptığı bir davranış, onun bir ihtiyacını karşılayınca, bebek buna ilişkin bir resmi zihninde depolar.
Örneğin, çikolatalı bir bisküvi bebeğin açlığını giderip doyum verince, bu bisküvinin resmini zihnine kaydeder.
Böylece ihtiyaçlarımızı doyuran her şeyin bir resmini zihnimizdeki bir albüme yerleştirir ve yaşamımız boyunca isteklerimize ilişkin ayrıntılı resimlerle bu albümü sürekli olarak doldurup geliştiririz.
Bu albüm sahip olmayı ya da içinde yaşamayı istediğiniz ideal dünyamızdır, bir diğer deyişle İÇSEL DÜNYAMIZDIR.
WILLIAM GLASSER
Bebek, açlık, susuzluk gibi ihtiyaçlarını ağlayarak yani başkalarını kontrole alarak gidermeyi öğrenir.
Bebeğin yaptığı bir davranış, onun bir ihtiyacını karşılayınca, bebek buna ilişkin bir resmi zihninde depolar.
Örneğin, çikolatalı bir bisküvi bebeğin açlığını giderip doyum verince, bu bisküvinin resmini zihnine kaydeder.
Böylece ihtiyaçlarımızı doyuran her şeyin bir resmini zihnimizdeki bir albüme yerleştirir ve yaşamımız boyunca isteklerimize ilişkin ayrıntılı resimlerle bu albümü sürekli olarak doldurup geliştiririz.
Bu albüm sahip olmayı ya da içinde yaşamayı istediğiniz ideal dünyamızdır, bir diğer deyişle İÇSEL DÜNYAMIZDIR.
WILLIAM GLASSER
NOT ETTİKLERİM
Yıldızlar süpürürsün farkında olmadan,
Güneş kucağındadır, bilemezsin.
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Koca bir sevdadır, yaşamakta olduğun, anlamazsın.
Uçar gider, koşsan da tutamazsın.
WILLIAM SHAKESPEARE
Güneş kucağındadır, bilemezsin.
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür,
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın.
Koca bir sevdadır, yaşamakta olduğun, anlamazsın.
Uçar gider, koşsan da tutamazsın.
WILLIAM SHAKESPEARE
NOT ETTİKLERİM
En uzak mesafe ne Afrika'dır
ne Çin, ne Hindistan,
ne seyyareler
ne de yıldızlar geceleri ışıldayan...
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir.
Birbirini anlamayan.
CAN YÜCEL
ne Çin, ne Hindistan,
ne seyyareler
ne de yıldızlar geceleri ışıldayan...
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir.
Birbirini anlamayan.
CAN YÜCEL
NOT ETTİKLERİM
- Aldatılmanın en iyi yolu, kendini herkesten kurnaz sanmaktır.
- Başkalarının gururuna dayanamayışımız, kendi gururumuzu incittiği içindir.
- Bazen sevdiğimiz birinin bize yanıldığımızı belirtmesi, bizi aldatmasından daha ağır gelir.
FRANCOIS de LA ROCHEFOUCAULD
14 Nisan 2012 Cumartesi
13 Nisan 2012 Cuma
NOT ETTİKLERİM
SAVAŞ ÇIĞIRTKANLARINA İTHAF OLUNUR
II. Dünya Savaşı'nın ruhlarda yarattığı tahribatı o yıllarda günlüğüne işleyen ve " dünyanın çöküşüne, inandığı, koruduğu kavramların yıkılışına, bozuluşuna dayanamayan STEFAN ZWEIG eşi ile birlikte intihar etti.
Yakından izleyince dünya tarihi dehşet verici. Sokaklarda erkeğe rastlanmıyor, görülenler yalnızca kadınlar ve yaşlılar. Her şeyin sessizliğe bürünmesi çok korkunç.
Bahçemde bağıran çocuklar yok artık, müzik sesi de gelmiyor hiçbir yerden, coşku da yok olmuş.
Sokağa istemeyerek çıkıyorum, bunca boşluğu görmek istemiyorum.
Kendim de çekip gitsem daha iyi olurdu.
Harika bir dünya olan Avrupa'mız bölündü, kilit altına alındı, özgür doğmuş insanların önüne sınırlar dikti.
Hiç böyle büyük bir anlamsızlık, böyle ölçüsüzlük bir saçmalık olmuş muydu?
Sanırım her şeye alışabilirim, yalnızca tek bir şeye, anlamsızlığa, mantık dışılığa alışamam, bu açıdan Avrupa'nın bugünkü durumu beni sürekli rahatsız ediyor ve öfkelendiriyor.
Savaş başladı mı, başlamadı mı? Akılcılığımızın silâhını kullanarak, insanlık âlemine daha iyi bir alınyazısı çizeceğimize böyle umarsızca bekleyip bu soruyu sorduğumuz için Avrupaya'da yazıklar olsun bütün soyumuza da.
2 Ağustos 1914
(Not defterinden)
STEFAN ZWEIG
II. Dünya Savaşı'nın ruhlarda yarattığı tahribatı o yıllarda günlüğüne işleyen ve " dünyanın çöküşüne, inandığı, koruduğu kavramların yıkılışına, bozuluşuna dayanamayan STEFAN ZWEIG eşi ile birlikte intihar etti.
Yakından izleyince dünya tarihi dehşet verici. Sokaklarda erkeğe rastlanmıyor, görülenler yalnızca kadınlar ve yaşlılar. Her şeyin sessizliğe bürünmesi çok korkunç.
Bahçemde bağıran çocuklar yok artık, müzik sesi de gelmiyor hiçbir yerden, coşku da yok olmuş.
Sokağa istemeyerek çıkıyorum, bunca boşluğu görmek istemiyorum.
Kendim de çekip gitsem daha iyi olurdu.
Harika bir dünya olan Avrupa'mız bölündü, kilit altına alındı, özgür doğmuş insanların önüne sınırlar dikti.
Hiç böyle büyük bir anlamsızlık, böyle ölçüsüzlük bir saçmalık olmuş muydu?
Sanırım her şeye alışabilirim, yalnızca tek bir şeye, anlamsızlığa, mantık dışılığa alışamam, bu açıdan Avrupa'nın bugünkü durumu beni sürekli rahatsız ediyor ve öfkelendiriyor.
Savaş başladı mı, başlamadı mı? Akılcılığımızın silâhını kullanarak, insanlık âlemine daha iyi bir alınyazısı çizeceğimize böyle umarsızca bekleyip bu soruyu sorduğumuz için Avrupaya'da yazıklar olsun bütün soyumuza da.
2 Ağustos 1914
(Not defterinden)
STEFAN ZWEIG
NOT ETTİKLERİM
Bildiğimiz kadarıyla tarihte insan, kendisi için hiç bugünkü kadar problem olmamıştı.
İnsanla ilgili olan ve sayıları her geçen gün artan özel bilimler ne kadar değerli olsalar da, aslında insanın özünü, aydınlatmaktan çok örtmektedirler.
MAX FERDINAND SCHELER
İnsanla ilgili olan ve sayıları her geçen gün artan özel bilimler ne kadar değerli olsalar da, aslında insanın özünü, aydınlatmaktan çok örtmektedirler.
MAX FERDINAND SCHELER
NOT ETTİKLERİM
Burjuva sınıfının düşünce hayatı çözümlemecilikle tanınabilir. Bu düşünüşün temeli her bütünün ister istemez basit ögelere ayrılabileceği düşüncesidir.
Burjuva sınıfı bu düşünceyi eski düzeni yıkmakta silâh olarak kullandı.
Her şey parçalandı. Her şey hava ve su gibi çözümlendi. İnsan ruhu psikolojik verilerin, toplum ve bireylerin toplamı olarak açıklandı. Bütünler ortadan kalktı.
Gerçek, ancak bütünün, birbirinden ayıran parçalarında aranıyor ve bulunuyordu. Bu parçalarsa artık değişmez, hiçbir özelliklerini kaybetmez sayılıyordu, Oksijen, hidrojenin, azotun değişmez özü gibi insanın da değişmez tabiatı oldu. Çember nasıl bir çemberse, insan da insandı.
JEAN PAUL SARTRE
Burjuva sınıfı bu düşünceyi eski düzeni yıkmakta silâh olarak kullandı.
Her şey parçalandı. Her şey hava ve su gibi çözümlendi. İnsan ruhu psikolojik verilerin, toplum ve bireylerin toplamı olarak açıklandı. Bütünler ortadan kalktı.
Gerçek, ancak bütünün, birbirinden ayıran parçalarında aranıyor ve bulunuyordu. Bu parçalarsa artık değişmez, hiçbir özelliklerini kaybetmez sayılıyordu, Oksijen, hidrojenin, azotun değişmez özü gibi insanın da değişmez tabiatı oldu. Çember nasıl bir çemberse, insan da insandı.
JEAN PAUL SARTRE
NOT ETTİKLERİM
(1764)
En hüzünlü ses en tatlı ses
En çılgın ses büyüyen,
Kuşların sesidir baharda,
Gece hoş bir tat bırakıp giderken.
Mart'la Nisan arasında çizgi
O büyük sihirli sınır
Ötesinde yaz, nefes alsa duyular
Yakınlıkta, karasızlıklar yaşamaktadır.
Bir zamanlar bizimle eyleşen
Dostları hatırlatır bir bir,
Ki ayrılığın kara büyüsüyle büyüyen
Hasretleri artık insafsızca derindir.
Yasını tuttuğumuz ne varsa
Hatra gelir yeniden,
Ötmesin isteriz kuşlar
Sussun isteriz siren
Bir kulak deşebilir kalbi
Bir mızrak kadar kıvrak,
Keşke kalbe bu kadar tehlikeli
Bir şekilde olmasaydı kulak
EMILY DICKINSON
En hüzünlü ses en tatlı ses
En çılgın ses büyüyen,
Kuşların sesidir baharda,
Gece hoş bir tat bırakıp giderken.
Mart'la Nisan arasında çizgi
O büyük sihirli sınır
Ötesinde yaz, nefes alsa duyular
Yakınlıkta, karasızlıklar yaşamaktadır.
Bir zamanlar bizimle eyleşen
Dostları hatırlatır bir bir,
Ki ayrılığın kara büyüsüyle büyüyen
Hasretleri artık insafsızca derindir.
Yasını tuttuğumuz ne varsa
Hatra gelir yeniden,
Ötmesin isteriz kuşlar
Sussun isteriz siren
Bir kulak deşebilir kalbi
Bir mızrak kadar kıvrak,
Keşke kalbe bu kadar tehlikeli
Bir şekilde olmasaydı kulak
EMILY DICKINSON
12 Nisan 2012 Perşembe
NOT ETTİKLERİM
Düşünce adamının sorumluluğu, evrensel olmaya can atan düşüncenin tabiatına özdeş bir
sorumluluktur.
IMMANUEL KANT
sorumluluktur.
IMMANUEL KANT
NOT ETTİKLERİM
Deha dediğimiz şey, yüzde birini esine, yüzde doksandokuzunu alın terine borçlu.
THOMAS EDISON
THOMAS EDISON
NOT ETTİKLERİM
Bilimsel buluşta şans ya da tesadüfün rolü, buna hazır bir kafa için vardır.
LOUIS PASTEUR
LOUIS PASTEUR
NOT ETTİKLERİM
Bir bilim adamı 25 - 30 yaşlarına kadar az şey yapmışsa, ondan sonra da az şey başarabilecektir.
ALFRED ADLER
ALFRED ADLER
NOT ETTİKLERİM
Hiçbir şey keşfetmeksizin büyük meseleleri uzun uzadıya anlatmak yerine, keşke bir tek olgu, hatta küçük bir şey, keşfetseydim.
GALILEO GALILEI
GALILEO GALILEI
NOT ETTİKLERİM
Başkalarının söylediklerine değil kendine inanan, kendi doğrularıyla yaşayan ve sezgilerine güvenen insan bilim adamıdır.
LOUIS PASTEUR
LOUIS PASTEUR
NOT ETTİKLERİM
Unutkan insanlar öyle insanlardır ki, açıkça başkaldırmaya pek yanaşmaz, ama unutkan davranışlarıyla ödevlerine karşı yeteri kadar ilgi duymadıklarını ele verirler.
ALFRED ADLER
ALFRED ADLER
NOT ETTİKLERİM
Düş, düşü görenlerin kafasının bir sorunla meşgul olduğunu, ayrıca bu sorun karşısında ne gibi bir tutum takındığını ortaya koyar.
Düş de düşü görenin çevresine karşı tutumunu etkileyen toplumsallık duygusu ve güçlülük eğilimi gibi iki etken özellikle rol oynar, en azından bunların düş de hafiften izlerini ele geçirmek mümkündür.
ALFRED ADLER
Düş de düşü görenin çevresine karşı tutumunu etkileyen toplumsallık duygusu ve güçlülük eğilimi gibi iki etken özellikle rol oynar, en azından bunların düş de hafiften izlerini ele geçirmek mümkündür.
ALFRED ADLER
NOT ETTİKLERİM
Hayatın tek tek olayları bakımından sıklıkla gözlemlediğimiz bir şey var ki, o da bazı kimselerin yaşam konusunda kendilerinde var olan yeteneklerden haberlerinin bulunmayışı ve ilgili yetenekleri küçümsemeleridir.
ALFRED ADLER
ALFRED ADLER
NOT ETTİKLERİM
Kendilerini ezik durumda hissedenlerin yaşamın küçük bir kesitinden dışarı çıkamayanlar arasında yer alacağını, hayattan biraz yüz çevirmiş kişilerin yaşamın sorunlarını, yaşama gereği gibi ayak uyduranlar kadar açık seçik göremeyeceğini söyleyebiliriz.
ALFRED ADLER
ALFRED ADLER
NOT ETTİKLERİM
Dikkat, ilgi duyulan bir nesnenin belirli bir amaçla ele geçirilmesini sağlayan bir araçtır.
ALFRED ADLER
ALFRED ADLER
NOT ETTİKLERİM
Bir insanın değeri, toplumsal iş bölümünde üzerine düşen yeri ne ölçüde doldurduğuna bakılarak belirlenir.
ALFRED ADLER
ALFRED ADLER
11 Nisan 2012 Çarşamba
NOT ETTİKLERİM
İnsanlar, her biri bilinçli olarak istedikleri amaçlarını izleyerek, bu tarih nasıl bir biçim alırsa alsın, kendi tarihlerini yaparlar ve bu başka başka doğrultularda etki yapan sayısız iradenin ve bunların dış dünya üzerindeki çeşitli yankılarının bileşkesi tarihi oluşturur.
İrade, tutku ile ya da düşünme ile belirlenir. Ama, kendileri de doğrudan tutkuyu ya da düşünmeyi belirleyen araçlar çok değişik niteliktedir.
Bunlar gerek dış nesneler, gerek ülküsel nitelikte güdüler, yani hırs, "gerçek ve adalet düşkünlüğü"
FRİEDRİCH ENGELS
İrade, tutku ile ya da düşünme ile belirlenir. Ama, kendileri de doğrudan tutkuyu ya da düşünmeyi belirleyen araçlar çok değişik niteliktedir.
Bunlar gerek dış nesneler, gerek ülküsel nitelikte güdüler, yani hırs, "gerçek ve adalet düşkünlüğü"
FRİEDRİCH ENGELS
9 Nisan 2012 Pazartesi
NOT ETTİKLERİM
Çeşitli toplumsal bağlar, bireyin karşısına salt kişisel amaçları uğruna kullanılacak araçlar olarak çıkabilmiştir.
KARL HEINRICH MARX
KARL HEINRICH MARX
NOT ETTİKLERİM
Kimilerini gözyaşlarına boğan ağaç, kimileri için yalnızca yolu tıkayan yeşil bir engeldir. İnsanın kendisi neyse, gördüğü de odur.
WİLLİAM BLAKE
WİLLİAM BLAKE
NOT ETTİKLERİM
UĞRAŞSIZLIK İDEOLOJİSİ
Uğraşsızlık hakkına sahip olan varlıklı üst sınıfların boş zamanları, hem servetin sonucu hemde onun yeniden üreticisidir.
Çalışmak zorunda olan alt sınıflar için uğraşsızlık, bir özlem kaynağı yani ulaşılması arzulanan bir hedeftir.
THORSTEİN VEBLEN
Uğraşsızlık hakkına sahip olan varlıklı üst sınıfların boş zamanları, hem servetin sonucu hemde onun yeniden üreticisidir.
Çalışmak zorunda olan alt sınıflar için uğraşsızlık, bir özlem kaynağı yani ulaşılması arzulanan bir hedeftir.
THORSTEİN VEBLEN
NOT ETTİKLERİM
Endüstrinin daha fazla para kazanması için hayatın kendisini tıbbileştirip, bir kazanç kapısı haline getirmiş ise; bu endüstri iktidarının var ettiği bilim ve bilim insanından dünyaya yarar gelir mi?
IVAN ILLICH
IVAN ILLICH
NOT ETTİKLERİM
Tüketim toplumunda iki türlü köle bulunur.
Vazgeçilmez alışkanlıkların kölesi olanlar ve kıskançlığın kölesi olanlar.
IVAN ILLICH
Vazgeçilmez alışkanlıkların kölesi olanlar ve kıskançlığın kölesi olanlar.
IVAN ILLICH
NOT ETTİKLERİM
Her ölüm, kurbanına ait rütbenin simgesiyle gelir. Kral için taç, köylü için tırmık gibi.
IVAN ILLICH
IVAN ILLICH
7 Nisan 2012 Cumartesi
NOT ETTİKLERİM
Şimdiye kadar dünyanın her yerinde kabul edilmiş, kişisel özgürlüğü yok ettiği için ilişkileri koparan bu psikolojiye dış kontrol psikolojisi diyorum.
Söz konusu kontrol, hayatımız için oluşacak bir tehdit kadar ciddi boyutlara ulaşılabilen; istemediğimiz bir şeyi yaptırmaya zorlama teşebbüsüdür.
Sonuçta, hislerimizin ve yaptıklarımızın kontrolünün başkalarının elinde olabileceğine inanırız.
İçinde bulunduğumuz duyguları hissettirenler ya da yaptıklarımıza asıl neden onlardır.
Bu inanç hepimizin ihtiyaç duyduğu ve arzu ettiği kişisel özgürlüğü alır götürür.
Yaşanan bunca mutsuzluğun kaynağı dıştan gelen kontrol ise, neden hemen herkesin seçimi bu yönünde oluyor? Cevabı basittir. İşe yarıyor da ondan.
Güçlü olanların işine yarıyor. Güçsüz insanların işine yarıyor. Çünkü bu, kendilerine uygulananların aynısını başka birileri üzerinde gerçekleştirme ümidiyle yaşıyorlar.
Böylece hem yaşamın sorumluluğunu almıyorlar, hem de sorumluluğu başkalarına yüklüyorlar.
Seçim teorisi, bir iç kontrol psikolojisidir, hayatımızın yönünü belirleyen seçimleri, neden, nasıl yaptığımıza açıklık getirir.
WILLIAM GLASSER
Söz konusu kontrol, hayatımız için oluşacak bir tehdit kadar ciddi boyutlara ulaşılabilen; istemediğimiz bir şeyi yaptırmaya zorlama teşebbüsüdür.
Sonuçta, hislerimizin ve yaptıklarımızın kontrolünün başkalarının elinde olabileceğine inanırız.
İçinde bulunduğumuz duyguları hissettirenler ya da yaptıklarımıza asıl neden onlardır.
Bu inanç hepimizin ihtiyaç duyduğu ve arzu ettiği kişisel özgürlüğü alır götürür.
Yaşanan bunca mutsuzluğun kaynağı dıştan gelen kontrol ise, neden hemen herkesin seçimi bu yönünde oluyor? Cevabı basittir. İşe yarıyor da ondan.
Güçlü olanların işine yarıyor. Güçsüz insanların işine yarıyor. Çünkü bu, kendilerine uygulananların aynısını başka birileri üzerinde gerçekleştirme ümidiyle yaşıyorlar.
Böylece hem yaşamın sorumluluğunu almıyorlar, hem de sorumluluğu başkalarına yüklüyorlar.
Seçim teorisi, bir iç kontrol psikolojisidir, hayatımızın yönünü belirleyen seçimleri, neden, nasıl yaptığımıza açıklık getirir.
WILLIAM GLASSER
NOT ETTİKLERİM
Çocukların kendi düşüncelerini söyleme ve uygulama olanağı verilmeyen ailelerde, çocuklar olgunlaşamazlar.
DOĞAN CÜCELOĞLU
DOĞAN CÜCELOĞLU
6 Nisan 2012 Cuma
NOT ETTİKLERİM
Sıradan halk: Siz toplumda ne işle meşgul olursunuz?
Ayrıcalıklı sınıf : Hiçbir şey. Biz çalışmak için yaratılmadık.
Sıradan halk : Öyleyse nasıl mal mülk edindiniz?
Ayrıcalıklı sınıf : Sizi idare etmenin zahmetini üstlenerek.
Sıradan halk : Bizi idare etmek? Biz zahmeti çekeriz ve siz keyfinize bakarsınız, biz üretiriz, siz tüketirsiniz, varlık bizden doğar ve onu siz yutarsınız.
D. H. LAWRENCE
Ayrıcalıklı sınıf : Hiçbir şey. Biz çalışmak için yaratılmadık.
Sıradan halk : Öyleyse nasıl mal mülk edindiniz?
Ayrıcalıklı sınıf : Sizi idare etmenin zahmetini üstlenerek.
Sıradan halk : Bizi idare etmek? Biz zahmeti çekeriz ve siz keyfinize bakarsınız, biz üretiriz, siz tüketirsiniz, varlık bizden doğar ve onu siz yutarsınız.
D. H. LAWRENCE
NOT ETTİKLERİM
Milyonlarca aile, yaşam tarzlarını, çıkarlarını ve kültürlerini diğer sınıflarınkinden ayıran ve onları diğerlerine düşman bir karşıtlığa sokan ekonomik koşullarda yaşadıkları oranda bir sınıf oluşturur.
KARL HEINRICH MARX
KARL HEINRICH MARX
NOT ETTİKLERİM
Egemen sınıfın düşünceleri her dönemde egemen düşüncelerdir. Bir başka deyişle, toplumun egemen maddi gücü olan sınıf aynı zamanda egemen entellektüel güçtür.
Maddi üretim araçlarını elinde tutan sınıf, aynı zamanda düşünsel üretim araçlarını kontrol eder.
Böylece genel anlamda düşünsel üretim araçlarından yoksun olanların düşünceleri de bu egemen sınıfa tabii olur.
KARL HEINRICH MARX
Maddi üretim araçlarını elinde tutan sınıf, aynı zamanda düşünsel üretim araçlarını kontrol eder.
Böylece genel anlamda düşünsel üretim araçlarından yoksun olanların düşünceleri de bu egemen sınıfa tabii olur.
KARL HEINRICH MARX
NOT ETTİKLERİM
Maddi yaşamın üretilme tarzı, toplumsal, politik ve genelde entellektüel yaşam sürecini koşullar.
İnsanların varlığını belirleyen şey onların bilinçleri değil, tam tersine bilinçlerini belirleyen şey toplumsal varlıklarıdır.
KARL HEINRICH MARX
İnsanların varlığını belirleyen şey onların bilinçleri değil, tam tersine bilinçlerini belirleyen şey toplumsal varlıklarıdır.
KARL HEINRICH MARX
NOT ETTİKLERİM
Beyaz adamın hırsı, bir gün dünyayı tüketecek ve geriye sadece çöl kalacak.
KIZILDERİLİ ATASÖZÜ
KIZILDERİLİ ATASÖZÜ
NOT ETTİKLERİM
- Fasulye bitkisinin bir çubuğa tırmanırken çizdiği eğri, bir yüksekliği en kısa mesafede tırmanma problemini çözer. (HELİS EĞRİSİ)
- Arının bal peteği düzgün altıgendir.
- Eğrelti otu da yeni bir geometri dalı olan FRAKTAL GEOMETRİ'ye iyi bir örnektir.
Etiketler:
DOĞANIN YOL GÖSTERİCİLİĞİNDE BİLİM
5 Nisan 2012 Perşembe
NOT ETTİKLERİM
Müzik ve müzikal sesler, öğrencilerin oran - orantı, formüller ve grafikler gibi bazı konuları daha iyi anlamalarında yardımcı olur.
STEPHAN G. HINTHORNE
STEPHAN G. HINTHORNE
NOT ETTİKLERİM
Bir matematikçinin yaptığı şey bir ressamın ya da şairinki kadar güzel olmaktır. Düşünceler, renkler ve sözcükler gibi uyumlu bir biçimde birbirine uymalıdır. Dünyada çirkin bir matematik için kalıcı bir yer yoktur.
GODFREY HAROLD HARDY
GODFREY HAROLD HARDY
NOT ETTİKLERİM
BATI SANATININ RÖNESAN'TA TEMEL ALDIĞI GÖRÜŞ
Yaşadığın dünyaya, insanlara kendi gözlerinle dikkatle bak, gördüklerini açık, seçik olarak gör, kendi zekânla bulacağın bir düzene sok ve insanlara göster.
Yaşadığın dünyaya, insanlara kendi gözlerinle dikkatle bak, gördüklerini açık, seçik olarak gör, kendi zekânla bulacağın bir düzene sok ve insanlara göster.
2 Nisan 2012 Pazartesi
NOT ETTİKLERİM
Güçlünün sesi ne kadar cırtlak çıkarsa çıksın, orkestraya hakimdir.
WİLLİAM SHAKESPEARE
WİLLİAM SHAKESPEARE
NOT ETTİKLERİM
Bir kere yanlış trene bindiyseniz, koridordan ters tarafa yürümenin hiçbir faydası yoktur.
NİETSCHE
NİETSCHE
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)