30 Ekim 2011 Pazar

NOT ETTİKLERİM

  • O kadar çoklar ki, haksızlıklarında bile haklı çıkıyorlar.
  • Arkadaşlık ağaca benzer, kurudu mu bir daha yeşermez.
  • Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.
  • Onlar ki; toprakta karınca, su da balık, havada kuş kadar çoktular, korkak, cesur, cahil ve çocukturlar.
  • İki şey var ancak ölümle unutulur, anamızın yüzüyle, şehrimizin yüzü.
  • Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine.
  • İnsanların kanatları yok, insanların kanatları yürekleridir.
  • Kararmasın yeter ki; sol göğsün altındaki cevher.


NAZIM HİKMET RAN

NOT ETTİKLERİM

  • Bilim aklın şiiridir; şiir de yüreğin bilimidir.
  • Geçmişin arabalarıyla, hiçbir yere gidemezsiniz.


MAKSİM GORKİ

29 Ekim 2011 Cumartesi

NOT ETTİKLERİM

ULUSUMUZUN CUMHURİYET BAYRAMI KUTLU OLSUN

NOT ETTİKLERİM

CUMHURİYET, FİKREN, İLMEN, FENNEN, BEDENEN KUVVETLİ VE YÜKSEK

KARAKTERLİ MUHAFIZLAR İSTER



ATATÜRK

28 Ekim 2011 Cuma

NOT ETTİKLERİM

  • İnsanlar arasında iyilikten başka hiçbir üstünlük kabul etmem. Karakterin olmadığı yerde, ne büyük sanatçı, ne de büyük mücadele adamı vardır. Orada var olan, zamanın yok ettiği, içleri boş yaratıklardır. Bütün mesele, büyük görünmek değil, gerçekten büyük olmaktır.
  • İnsanı sadece sanat yüceltebilir.
  • Asıl müzik gerçeğin kendisidir.
  • Komedi bitti.


BEETHOWEN

NOT ETTİKLERİM

  • Bireysel ruh, evrensel anlığın bir parçasıdır. Mezarlar sizin evinizdir, benim değil, çünkü zihnin düşünme yetisiyle evrensel düşünceye ulaşan kişi, bedensel ölümü aşmış demektir.
  • Kalp ile gözün merkezi bir yeri vardır.


GUİDO CAVALCANTİ

27 Ekim 2011 Perşembe

NOT ETTİKLERİM

KAYBEDİLENLER

Birgün insan virgülü kaybetti; o zaman zor cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı.

Cümleler basitleşince, düşünceler de basitleşti.

Bir başka gün ise nidâ işaretlerini kaybetti.

Alçak bir sesle ve ses tonunu değiştirmeden konuşmaya başladı. Artık ne bir şeye kızıyor ne de bir şeye seviniyordu. Üstelik hiçbir şey, onda en ufak bir heyecan uyandırmıyordu.

Bir süre sonra, soru işaretlerini kaybetti ve soru sormaz oldu. Hiçbir şey, ama hiçbir şey onu ilgilendirmiyordu... Ne kâinat, ne dünya, ne de kendisi umrundaydı.

Birkaç sene sonra iki nokta üst üste işaretlerini kaybetti ve davranış sebeplerini, düşüncelerini açıklamaktan vazgeçti.

Ömrünün sonuna doğru elinde yalnız tırnak işaretleri kalmıştı.
Kendine has tek düşüncesi yoktu, yalnız başkalarının düşüncelerini tekrarlıyordu.

Son noktaya gelindiğinde, DÜŞÜNMEYİ ve OKUMAYI unutmuş vaziyetteydi.

24 Ekim 2011 Pazartesi

NOT ETTİKLERİM

  • Dil, vücut dediğimiz geminin dümenidir.
  • Zenginliğin zevkleri, hakları yenmiş insanların, gözyaşlarıyla satın alınır.


THOMAS FULLER

22 Ekim 2011 Cumartesi

NOT ETTİKLERİM

Dünyanın her yerinde, herkesin yenileceği bir yer vardır. Kimilerini yenilgi yıkar, kimileriyse zaferle küçülür, bayağılaşırlar. Büyüklük, hem yenilgiyi, hem de zaferi kabullenebilen kişilerde yaşar.

Sosyalizm, köklerini Amerika'da bulamaz; çünkü fakirler kendilerini sömürülen sınıf olarak değil, geçici olarak sıkıntı yaşayan milyonerler olarak görmekteler.


JOHN STEINBECK

21 Ekim 2011 Cuma

NOT ETTİKLERİM

Hiç kimsenin aklına bir bakışla bile diğerlerini şereflendirmek gelmiyor. Bu hayvani ilgisizlik ve özel çıkarları içinde her birinin duygusuzca yalıtılması, bireylerin sayısı sınırlı bir yer içinde, kalabalıklaştıkça daha itici daha çirkin bir hal alıyor.

Kişi, bu yalıtılmasını ne denli farkına varırsa varsın, bu dar kendini arayış, çağdaş toplumumuzun her yerde temel prensibidir. Ama hiçbir yerde, bu büyük kentin kalabalığının ortasındaki kadar yüzsüzce kendini açığa vurmuş ve böylesine kendi bilincine varmış değildir.

İnsan ırkının her birinin ayrı prensipleri ve ayrı amaçları olduğu zerrelere bölünmesi, en aşırı noktasına dek burada gerçekleşmiş.


FRİEDRİCH ENGELS

20 Ekim 2011 Perşembe

NOT ETTİKLERİM

Herkesin kendine ait bir yıldızı var. Herkesin kendine ait bir de inancı. Bense yalnızca tek bir şeye inanıyorum. Çöküşe.

Uçuruma doğru giden bir arabadayız ve arabayı çeken atlarsa alabildiğine ürkmüş. Bizler çöküyoruz; hepimiz ölmeliyiz ve böylelikle yeniden doğmak zorundayız.

Büyük dönüm noktası geldi çattı bizler için. Bu her alanda yaşanıyor: Büyük savaş, sanattaki büyük değişim, batı devletlerinin büyük yıkılışı, köhne Avrupa'da yaşayan bizlere, iyi olan her şey öldü. O güzelim aklımız çıldırıyor. Paramız kâğıt parçası artık. Makinelerimiz ise yalnızca kurşun atmakta. Sonumuz bir intihar. Çöküyoruz dostlar bu apaçık ortada.


HERMAN HESSE

Not: Doğuya Yolculuk adlı romanından sonra ortaya çıkan Klingsor adlı figür'ün, hayatını konu alan "Klingsor'un Son Yazı" adlı çalışmasından.

NOT ETTİKLERİM

Acılar geçip gitti ama, şiirler kaldı denir cin fikirlice ve eller ovuşturulur. Ama ya acılar geçip gitmemişlerse.


BERTOLT BRECHT

NOT ETTİKLERİM

Siz ikiyüzlüler! Sizin oyununuz bu mu?

İnsanları öldürmek ve Tanrıya şükretmek?

Ayıptır vazgeç! Gitme daha ileri:

Tanrı kabul etmez, senin cani teşekkürlerini


ROBERT BURNS

NOT ETTİKLERİM

Birer kuklayız biz, bilinmeyen güçler tarafından ipe çekilmiş, asla kendimiz değiliz. Hayaletlerin ellerine alıp savaştığı kılıçlarız, şu farkla ki, eller görünmemekte, tıpkı masallarda olduğu gibi.


GEORG BÜCHNER

NOT ETTİKLERİM

TERÖRİZİM


Terörizim, kapitalizmi hedef aldığını söylemektedir. Ancak yanlış yere, kapitalin gerçek düşmanı olan toplumsala saldırmaktadır.


JEAN BAUDRİLLARD

18 Ekim 2011 Salı

NOT ETTİKLERİM

  • İnsana hiçbir şey öğretemezsin; öğrenmeyi ancak kendi içinde bulacağını öğretebilirsin.
  • Kuşku bilimin babasıdır.
  • Evrenin kitabı matematik diliyle yazılmıştır.
  • Tabiatın kitabı, matematiksel sembollerle yazılmıştır.
  • Kainat dediğimiz kitap, yazıldığı dil ve harfler öğrenilmedikçe anlaşılamaz. O matematik dilinde yazılmış; harfleri üçgen, daire ve diğer geometrik şekillerdir. Bu dil ve harfler olmaksızın kitabın bir tek sözcüğünü anlamaya olanak yoktur.
  • Her şeyi bilme şeklindeki bu kendini beğenmiş küstahlığın temeli hiçbir zaman hiçbir şeyi anlamamış olmaktan başka bir şey değildir. Bir kerecik bile olsa, tek bir şeyi tam olarak anlama deneyimi olan ve bilginin nasıl elde edildiğini gerçekten duyumsamış olan bir kimse, kendisinin hiç anlamadığı sonsuz sayıda başka hakikatlerin de var olduğunu fark eder.


GALİLEO GALİLEİ

15 Ekim 2011 Cumartesi

NOT ETTİKLERİM

En büyük ruhlar en büyük erdemlere oldukları gibi en büyük erdemsizliklere de yeteneklidirler; ve çok yavaş yürüyenler, eğer her zaman doğru yolu izlerlerse, gerçekte koşmalarına karşın yolun dışına çıkanlardan daha ileri gidebilirler.


DESCARTES

NOT ETTİKLERİM

Gerçeklik, düşüncenin, usun kendi doğasıdır ne bir öcüdür, ne de insan usundan kaçan bir öte yandır. Us kendi doğasında gerçekliktir. Düşünme yetisinin özsel işlevi gerçekliğin kendisidir.


GOTTFRİED WİLHELM LEİBNİZ

NOT ETTİKLERİM

Ulusların üstünde insanlık vardır.


GOETHE

NOT ETTİKLERİM

  • Kazandığımız aydınlık, bize bilgimiz vasıtasıyla verildi.
  • Eğer güneşe akıllıca bakmazsak, karanlık içinde kalırız.
  • Bana bütün hürriyetlerden evvel, bilmek, düşünmek, inanmak, vicdana göre konuşmak mertebesi veriniz.


JOHN MİLTON

NOT ETTİKLERİM

İnsan, şeylerin gerçekliğini araştırmayı istiyorsa, tek bir özel bilimi seçmemelidir; çünkü tüm bilimler birbirleri ile birleşik ve birbirlerine bağımlıdır; tersine, kişi daha çok aklın doğal ışığını arttıracağını düşünmelidir.


DESCARTES

14 Ekim 2011 Cuma

NOT ETTİKLERİM

ESTETİK


Estetik, tümüyle bir sanatı özdeşleştirme düzenidir ve tümüyle bir düşünce düzeni gerektirir.

Sanat hiçbir zaman tek başına değildir: Sanatın varlığı için ressam ya da müzisyenlerin, oyuncuların ya da dansçıların ve onları seyretmekten ya da dinlemekten zevk duyan insanların varlığı yeterli değildir.

Performanslarının ayrıca, orada özgül bir etkinlik dünyasını, bu özgüllüğü kanıtlayan yargıları, bu görebilirliğe beden veren kurumları ayırt eden bakışlara da maruz kalması gerekir.


JACQUES RANCİERE

13 Ekim 2011 Perşembe

NOT ETTİKLERİM

Doğayı bir bütünlük içinde tanıyıp, kavradıktan sonra gerçek bilgi kazanılır.


LUCRETIUS CARUS

12 Ekim 2011 Çarşamba

NOT ETTİKLERİM

  • Elimi dostça omuzuna koydum, meğer yarası tam oradaymış.
  • Düşünür; yeniden düşünen ve şimdiye kadar üzerinde düşünülmüş şeylerin asla yeterince düşünülmemiş olduğu kanısına varan kimsedir.
  • Yaşlanmak, olabilirliğin azalmasıdır.
  • Bir devlet, yaşayan ve kendine karşı çıkanı ne kadar koruyabilirse o kadar güçlüdür.
  • Herkes tarafından doğru kabul edilen şeyler büyük olasılıkla yanlıştır.


PAUL VALERY

10 Ekim 2011 Pazartesi

NOT ETTİKLERİM

  • Adaletin aklını kaybettiği yerde felsefe susar.
  • Arkadaşımın kusurları hakkında, sadece kendisi ile konuşurum.
  • Yanlış yola girdiğinde, hızlandıkça daha da kaybolursun.
  • İnsan bir şeyi, menfaatine, karakterine, zevkine, ihtiraslarına göre ya büyütür, ya küçültür.
  • Yalanın faydası bir defa içindir, gerçeğin faydası ise sonsuz ve ölümsüz.
  • Yalnız iyilik yapmak yetmez, iyiliği incelikle de yapmak gerekir.
  • İnsan hayatının dörtte üçünü yapamayacağı şeylerle geçirir.
  • İnsanı taş ya da kırık kalpli yapan bu dünyadan gidiyorum. Beni nereye gömerlerse gömsünler.
  • Bana bazı şeylerin aklımızı aştığını söyleseler de, bu saçmalıklara inanmama yol açmaz. Hiç şüphem yok ki, aklımızı aşan şeyler var ama aklımıza aykırı olan her şeyi ve ona zıt düşen ne varsa, cesurca reddediyorum.

DENİS DİDEROT

NOT ETTİKLERİM

  • Dünün üzüntüleri ve yarının endişeleriyle donatılmış bir kalpten, bugün bir şey bekleme.
  • Herhangi birini yok saymak, onu kendi varlığından kuşku duymaya yöneltir.

HANNAH ARENDT

NOT ETTİKLERİM

Aptallarla tartışma, diğerleri aranızdaki farkı anlamayabilirler.


EDWARD A. MURPHY

8 Ekim 2011 Cumartesi

NOT ETTİKLERİM

Büyük bilinçler öğretmen elinden çıkmaz, büyük bilinç kendi kendisini kurar.

7 Ekim 2011 Cuma

NOT ETTİKLERİM

HÜKÜMETLER NİÇİN VARDIR


BİR YÖNETİCİ OTORİTESİNİ YÖNETTİĞİ İNSANLARIN RIZASINA BORÇLUDUR

Doğa durumu, yeryüzünde hiçbir siyasi topluluğun olmadığı bir duruma karşılık gelmektedir.

Üstünlüklerin ve karışıklıkların artması, yaşamı olumsuz etkiler ve insanlar bir araya gelerek siyasi topluluklar oluştururlar.

Hükümdarlara ve güçlü siyasi yöneticilere bu durumda itibar edilir. İtimat bu noktada önemlidir.

Yöneticinin otoritesi mutlak değildir ve karşılıklı itimat ile toplumsal sözleşme oluşturulmuştur.

İktidar kaynağını buna ve bu sürece borçludur.

İnsanın hürriyeti, ulusun rızası ile kurulmuştur.

Yasalarla, bu güven kayıt altına alınır. Rıza aynı zamanda bu güvene ihanet eden yöneticiyi görevden uzaklaştırma hakkını içerir.


JOHN LOCKE

6 Ekim 2011 Perşembe

NOT ETTİKLERİM

  • Sevgi ne kadar derinse, acısı da o kadar büyüktür.
  • Bilgisizlik bahane edilemez.
  • Felsefe genelleştirilmiş bir matematiktir.
  • Herkesin hakkı gücü kadardır.

BARUCH SPİNOZA

4 Ekim 2011 Salı

NOT ETTİKLERİM

  • Yaşamak izler bırakmaktır.
  • Mutlu olmak, ürküntü duymadan kendini farkına varabilmektir.

WALTER BENJAMİN

NOT ETTİKLERİM

İnsanın belli başlı iki günahı vardır. Biri sabırsızlık, ötekisi tembelliktir.


FRANZ KAFKA

1 Ekim 2011 Cumartesi

İNSANIN KENDİ KENDİSİNE YABANCILAŞMASI



İnsanın çevresinden, işinden, emeğinin ürününden ya da benliğinden uzaklaşma ya da ayrılma duygusunu dile getiren kavram.

Çağdaş yaşamın çözümlenmesinde çok kullanılan bu kavram değişik anlamlara gelir.




1. GÜÇSÜZLÜK

İnsanın geleceğini kendisinin değil, dış etkenlerin, yazgının, şansın ya da kurumların belirlediğini düşünmesi.



2. ANLAMSIZLIK

Herhangi bir alanda etkinliğin kavranabilirlik ya da tutarlı bir anlam taşımadığı ya da genel olarak yaşamın amaçsız olduğu düşüncesi.



3. KURALSIZLIK

Toplumca benimsenmiş davranış kurallarına bağlılık duygusu yokluğu ve dolayısıyla davranış sapmalarının, güvensizliğin, sınırsız bireysel rekabetin yaygınlaşması.



4. KÜLTÜREL YAYGINLAŞMA

Toplumdaki yerleşik değerlerden kopma duygusu.



5. TOPLUMDAN YALITLANMA

Toplum ilişkilerinden dışlanma ya da yalnız kalma duygusu.




6. KENDİNE YABANCILAŞMA

İnsanın şu ya da bu şekilde kendi gerçekliğini kavrayamaması.



Terimi en iyi bilinen anlamıyla Karl Marx kullanmıştır. Marx'a göre bu kavram, insansal ürünlerin insanı boyunduruğu altına alan karşıt güçler haline gelmeleri ve bunun sonucu olarak da insanı insan olmayana dönüştürmeleri sürecini dile getirir.

Tarihsel süreçte insan, tarihsel ve toplumsal yasaların bilgisini edinip onlara egemen olamamasından ötürü, toplumsal gelişmeyi insansal özünü geliştirici bir biçimde geliştirememiştir.

Toplumsal yasaların bilincine varmadan, toplumsal gelişmeyi bilinçle ve insanca yönetmek olanaksızdı.

Bu bilgisizliğin sonucu olarak, tarihsel süreçte hep kendisine yabancı, eş deyişle insansal olmayan ürünler ortaya koymuştur.

Bundan ötürü insan, yarattığı özdeksel ve tinsel dünyasını durmadan zenginleştirdiği halde bizzat kendisini, özdeksel ve tinsel olarak durmadan yoksullaştırmıştır.

Bunun sonucu olarak insan, bizzat kendi kendisine yabancılaşmış ve insan olmayana dönüşmüştür.