27 Şubat 2011 Pazar

NOT ETTİKLERİM

YUMURTA AKI...

Bir yanık meydana geldiğinde, kapladığı alan ne olursa olsun ilk yardım, etkilenen alanı sıcaklık azalıncaya ve deri tabakalarını yakmayı bırakıncaya kadar soğuk suyun altına tutmak ve sonrasında bu bölgeye yumurta akı uygulamaktan oluşmaktadır.

Bir kimsenin elinin büyük bir kısmı kaynar su ile yandığında, duyduğu büyük acıya rağmen elini soğuk su musluğunun altına tutmuş ve sonrasında 2 yumurta kırmış, aklarını ayırmış ve çırpmış ve elini içine daldırmıştır.

Eli o denli yanmış durumdadır ki yumurta akı uygulanır uygulanmaz derisi kurumuş ve yumurta akı bir film tabakası oluşturmuştur.

Daha sonra bu kişi yumurta akının doğal bir kollajen (bir tür albuminoid) olduğunu öğrenmiş ve en az 1 saat boyunca eline tabaka üzerine tabaka gelecek şekilde yumurta akı uygulamıştır. Öğleden sonra hiçbir acı duymaz olmuştur. Ertesi sabah yanık bölgesinde neredeyse belirsiz bir kırmızımsı leke kalmıştır.

Elinde sürekli ve feci görünüşlü bir yara izi kalacağını düşünürken 10 gün sonra geride hiçbir yanık izi kalmamış ve hatta deri eski normal rengine yeniden kavuşmuştur.

Yanan bölge yumurta akında mevcut ve aslında vitamin dolu bir plasenta (etene) olan kollajen sayesinde tamamen yenilenmiştir.

NOT: Bu yöntem, itfaiyecilerin eğitimi sırasında, ders olarak verilmiştir.

İletinin paylaşılması dileğiyle

SEVGİLERİMLE.

NOT ETTİKLERİM

Bir ülkede ölümler çan çalarak halka duyurulurmuş, çan bir kere çalınca ölenin avamdan, iki kere çalınca eşraftan, üç kere çalınca devlet yöneticilerinden, dört kere çalınca da kralın öldüğünü haber verirmiş.

Bir gün bir adam çanın başına geçmiş ve başlamış çanı çalmaya. İlk olarak çanı bir kere çalmış. Herkes halktan kimin öldüğünü merak etmiş. Ardından üç defa ve sonra da dört defa çalınmış. Herkes kralın öldüğünü düşünmüş. Ancak çan çalan adam durmamış ve çanı beş kere çalmış.

Herkes şaşkınlık içine düşmüş ve acaba kraldan büyük kim var ve kim öldü, diye sormaya başlamış.

Hukuk sisteminin kendine haksızlık ettiğini söyleyen adam "adalet öldü, adalet öldü" diye haykırmış.

26 Şubat 2011 Cumartesi

NOT ETTİKLERİM

  • Büyük yanılgılar da tıpkı zincirin halkaları gibi küçük yanılgıların örgülerinden oluşur.

VICTOR HUGO


  • Düşünce ve amaç bir hedefe bağlanmadıkça başarı kazanılamaz.

JAMES ALLEN


  • Egemen olmayan boyun eğer.

WILLEM SHAKSPEARE


  • Yüzünü güneşe çeviren gölgesini görmez.

HELEN KELLER





NOT ETTİKLERİM

  • Gerçeği söylemek, biliyor görünürken hiçbir şey bilmediklerinin ortaya çıkarıldığını kabul etmek, insanların hoşlarına gitmez.

  • Konuşmalarımdaki, açıklık ve yalınlığım benden nefret etmelerinin nedenidir.

  • İnsanların, büyük bir bölümünün haseti ve çekiştirmesi; bir olgu ki, pek çok iyi insanın ölümüne neden olacaktır.


SOKRATES

24 Şubat 2011 Perşembe

NOT ETTİKLERİM

YALAN

İlkçağda yaşayan biri, yalan söylemenin Tanrı'yı küçümsemenin ve aynı zamanda insanlardan korkmanın bir kanıtı olduğunu söylerken, utanç verici olarak nitelediği yalan, iğrenç bir kötülüktür. İğrençliği, bozukluğu yalandan daha zengin bir biçimde temsil etmek mümkün değildir.

Zekâmız sadece sözün yoluyla hareket ettiğine göre, bu sözü bozan topluma ihanet etmiştir. Bu, istençlerimizin ve düşüncelerimizin birbiriyle bağlantı kurmasını sağlayan tek araçtır. Ruhumuzun tercümanıdır; eğer eksik olursa, artık tutunamayız, birbirimizi tanıyamayız. Eğer bizi aldatırsa, tüm alışverişlerimizi bozar ve toplumsal yapımızın tüm bağlantılarını yok eder.



MONTAIGNE

23 Şubat 2011 Çarşamba

NOT ETTİKLERİM

  • Beni "x" insan hakkında, toplum düzenine aykırıdır diye uyardılar, onu tanıdım, çok insancıl bir insan.

  • Dostlarımın çoğu bana düşman oldu, çoğu düşmanım da dostluğumu kazandı. Yalnızca kayıtsızlar bana sadık kaldılar.

  • Ölümsüz bir yazar, taklitçileriyle ölür.

  • Kime karşı mı düşünüyorum? Onu bana yasaklayanlara karşı.

  • Bazen sesini duyurman için, susman gerek.

  • Gerçek bir taşlama, yaralamaz öldürür.

  • Bir insanın imgelemi ne kadar zenginse, kendilik duygusu o kadar azdır.

  • İnsanı, çalışmayı sürdürmesini, başarıları kadar engelleyen başka hiçbir şey yoktur. Başarılar, sürekli onaylanmayı ve aşılmayı gerektirirler.

  • Ufku geniş olanın önünde, en çirkini açılır manzaraların.

  • Tüm sözcükler tükendiğinde, insan insanı anlamaya başlar.

  • Düşünceler kafa değiştirir ve onların biçimini alır.

  • Dünya normal insanlara göre değil, aksine normalleştirilmiş insanlara çok uygun.

  • Gülmenin yasaklandığı yerde genellikle, ağlamakta serbest değildir.


STANİSLAW LEC

21 Şubat 2011 Pazartesi

NOT ETTİKLERİM

Kendinden söz etmeyi yasaklayan ve böylece bizi kendimiz üzerinde düşünmekten, büsbütün alıkoyanların dediklerinin, tam tersini yapmalıyız.

MONTAİGNE

NOT ETTİKLERİM

Yaşam, bir tehlikeden, aralıksız kaçıştır.

DECARTES

19 Şubat 2011 Cumartesi

NOT ETTİKLERİM

EĞİTİM ÜSTÜNE

Bir okuldaki eğitimde en kötü şey, eğitimcilerin korku, baskı ve her şeyi herkesten iyi bilir görünme yollarına başvurmasıdır. Böyle bir eğitim öğrencide sağlam duyguları, içtenliği, kendine güveni yok eder. Boyun eğen bir insan yetiştirilir.

Demokratik bir yönetimi olan ülkelerde, bu yola gidilmemektedir.

Öğrencinin hocasına duyacağı saygının, tek kaynağı, onun insanlık ve düşünce değerleri olacak.

EINSTEIN

NOT ETTİKLERİM

BULUŞ VE ÇALIŞMALARIMDAKİ ESİN KAYNAKLARIM

Çocukluğumda yaşadığım iki önemli olayı unutamam. Biri, beş yaşımdayken amcamın armağanı Pusulada bulduğum gizem; diğeri on iki yaşımdayken tanıştığım Oklid geometrisi. Gençliğinde bu geometrinin büyüsüne kapılmayan bir kimse, ileride kuramsal bilimde parlak bir atılım yapabileceği hiç beklenmemelidir.


EINSTEIN

17 Şubat 2011 Perşembe

NOT ETTİKLERİM

Bir fırtına bütün gün sürmez, yağmur da bütün gece yağmaz.

LA BRUYERE

NOT ETTİKLERİM

Kalem, Kılıçtan daha güçlüdür.

E. B. LYTTON

NOT ETTİKLERİM

Arsızı güçlü olursa, haklısı suçlu olur.

TÜRK ATASÖZÜ

NOT ETTİKLERİM

Sabır, öfke ve şiddetin yapabileceğinden daha çok iş başarır.

LA FONTAİNE

NOT ETTİKLERİM

Benim en cana yakın ve övülmeye değer bulduğum adam, başında bir denetleyici yokken de işini dürüstçe yapan adamdır.

ELBERT HUBBART

(Garcia'ya mektup)

NOT ETTİKLERİM

YÜREKLİLİK

Yüreklilik, aklın çözebileceği çatışmaların çözümünü, gücün ellerine bırakmak değildir; Çünkü yüreklilik insanın yücelmesidir.

Hepiniz için yüreklilik, her saatin yürekliliği, yaşamın saçıp savurduğu fiziksel ve ahlâksal her düzeydeki denemeleri, eğilip bükülmeden yüklenmektir.

Yüreklilik, istenci duyguların ve güçlerin egemenliğine bırakmamaktır; Kaçınılmaz bezginliklerde çalışma ve eylem alışkanlığını korumaktır.

Yüreklilik, bizi her taraftan sarsan, yaşamın sonsuz karışıklığında, bir meslek seçmek ve ne olursa olsun onu iyi yapmaktır.

Titiz veya monoton ayrıntıdan yılmamaktır, olabildiği kadar eksiksiz bir teknisyen haline gelebilmektir.

Yararlı eylemin koşulu olan çalışmanın, uzmanlaşması yasasını kabul etmek ve anlamaktır. Bununla birlikte bakışında ve zihninde geniş dünyaya doğru bazı kaçışlara ve daha geniş perspektiflerle yer ayırmaktır.

Yüreklilik, ister pratisyen, ister filozof, meslek ne olursa olsun bir bütün olmaktır. Yüreklilik, kendi öz yaşamını anlamaktır, onu belirlemektir. Onu derinleştirmektir, onu korumaktır ve bununla birlikte onu genel yaşamla uyumlu hale getirmektir.

Yüreklilik, hiçbir ipin kopmaması için, iplik veya dokuma makinesini gözetmektir. İçinde makinenin, özgür işçilerin, ortak çalışanı olduğu daha engin ve daha kardeşçe bir sosyal düzeni hazırlamaktır.

Yaşamı bilme ve sanata dayattığı yeni koşulları kabul etmektir, olayların ve ayrıntıların hemen hemen sonsuz karmaşıklığını benimsemek ve keşfetmektir.

Bu korkunç ve karışık gerçeği genel fikirlerle aydınlatmaktır, düzenlemektir ve onu biçimlerin ve ritimlerin kutsal güzelliği ile yükseltmektir.

Yüreklilik, kendi hatalarına egemen olmaktır, onlardan acı çekmektir ama onların altında ezilmemektir ve yoluna devam etmektir.

Yüreklilik yaşamı sevmektir ve ölüme dingin bir bakışla bakmaktır. İdeale koşmak ve gerçeği anlamaktır; harekete geçmek ve evrenin çabamıza, hangi ödülü ayırdığını veya bir ödül ayırıp ayırmadığını bilmeden büyük amaçlara kendini adamaktır.

Yüreklilik, gerçeği aramak ve onu söylemektir; geçici olarak, muzaffer olan yalanın yasasına boyun eğmemektir.

Ruhumuzu, dudağımızı ve ellerimizi, aptal alkışların ve fanatik yuhaların yansıması yapmamaktır.


JEAN JAURES

12 Şubat 2011 Cumartesi

NOT ETTİKLERİM

Onur sarp kayalıklı, kumsalsız bir adaya benzer; dışına çıktıktan sonra bir daha içeri girilmez.

NİCOLAS BOİLEAU

NOT ETTİKLERİM

İki Mustafa Kemal vardır: Biri, ben, ölümlü Mustafa Kemal; öteki ulusun içinde, yaşattığı Mustafa Kemal Ülküsü'dür. Ben onu temsil ediyorum.


ATATÜRK

NOT ETTİKLERİM

Çok akıllı, çok bilgili altı öğretmenim var. Bütün bildiklerimi ben onlardan öğrendim. Size öğretmenlerimin adlarını söyleyeyim mi?

Ne? Nerede? Ne zaman? Nasıl? Niçin? Kim?


RUDYARD KIPLING

NOT ETTİKLERİM

Ahlâkın ve bilimin üç büyük düşmanı vardır: KÖTÜLÜK, BİLGİSİZLİK, TEMBELLİK

ERNST HAECKEL

NOT ETTİKLERİM

VİCDAN

İlk ceza odur ki, hiçbir suçlu kendi yargıçlığından kurtulamaz.

MONTAİGNE

(Denemeler)

11 Şubat 2011 Cuma

NOT ETTİKLERİM

Evinden dışarıda yemek yeme ve bütün ziyafetlerden kaçmaya çalış. Lâkin olağanüstü bir sebep seni mecbur ederse, ayaktakımı gibi hareket etmemek için bütün dikkatini kendi üzerinde topla.

Bil ki, davetlilerden biri temiz ve namuslu değil ise, onun yanında oturan ve onun gibi hareket eden, özünde ne kadar temiz olursa olsun, zaruri olarak kirlenir.



EPICTETOS

NOT ETTİKLERİM

Hatırla ki ne sana söven, ne seni döven ne de sana hakaret eden mevcuttur. Fakat bu işleri yapanların, seni tahkir ettikleri hakkındaki kanaatin, onları sana öyle göstermektedir.

Şu halde ne zaman biri seni kırar veya kızdırırsa, bil ki, seni kızdıran o adam değil, senin kanaatindir.


EPICTETOS

10 Şubat 2011 Perşembe

NOT ETTİKLERİM

DÜNYAYI NASIL GÖRÜYORUM

İnsan hayatını, genel olarak, yaradılışın anlamını ya da amacını araştırmak, nesne bakımından saçma gelir bana öteden beri.

Bununla birlikte, herkesin davranış ve yargılarını yöneten bir takım ülküler vardır. Bu bakımdan, rahatlık ve mutluluğa, hiç bir zaman bir amaç gözüyle bakmadım. Böyle bir ahlaksal temel domuz sürülerine yaraşır daha çok.

Yolumu aydınlatan, bana durmadan yaşama sevinci ve cesareti veren ülküler, İYİLİK, GÜZELLİK, ve DOĞRULUK olmuştur.

Aynı inançları paylaştığım, insanlarla birlik olduğumu duymasam, sanat alanında ve bilim araştırmalarında hiç bir zaman ulaşılamayacak bir amaca yönelmesem, hayat bana bomboş gelebilirdi.

Nice insanların her gün ardına düştükleri mal mülk edinme, kolay para kazanma, süslü püslü yaşama, ta çocukluğumdan beri tiksinti uyandırmıştır bende.


EINSTEIN

NOT ETTİKLERİM

BİR İNSANIN GERÇEK DEĞERİ

Bir insanın gerçek değeri, her şeyden önce, kendinden kurtulmayı, ne ölçüde ve ne yolda başardığına bakılarak anlaşılır.

EINSTEIN

NOT ETTİKLERİM

Bir insan istediğini yapar ama, istediğini isteyemez.

SCHOPENHAUER

9 Şubat 2011 Çarşamba

NOT ETTİKLERİM

İnsan sorunlarını çözümlemekte kendimizi, içgüdülerimize ve soydan gelme tutkularımıza bırakmaktansa, aklımızı kullanalım.


PLATON

NOT ETTİKLERİM

BAĞIMSIZ DÜŞÜNCE VE EĞİTİM


İnsana bir uzmanlık öğretmek yetmez. Bununla insan, doğrusunu isterseniz, işe yarar bir makine olur, ama tam eksiksiz bir kişilik kazanmaz. Elde edilmeğe değer bir şeye coşkunlukla yönelmesi gerekir onun.

Bir güzellik ve ahlâkça iyilik duygusu edinmelidir. Yoksa insan uzmanca bilgileriyle dengeli bir biçimde gelişmiş bir insandan çok, iyi eğitilmiş duygusuz bir yaratığa benzer.

İnsanların dertlerini, özlemlerini ve acılarını anlamaya çalışması gerekir. Bu değerli şeyler genç kuşaklara, öğretmenlerin insanca yaklaşmalarıyla aşılanır, yoksa el kitaplarıyla yalnız onlarla değil. Kültür, her şeyden önce budur ve böyle korunur.

Gündelik yarar bakımından, yarışma ve vakitsizce uzmanlaşma sistemi üzerinde, aşırı derecede durmak insan kafasını köreltir. Oysa bütün kültür hayatı ve kısacası, bilimlerin gelişmesi bu kafaya bağlıdır.

İyi bir eğitim için ayrıca, bağımsız eleştirici düşüncenin de gençlerde geliştirilmesi önemlidir. Oysa bu gelişme gereğinden çok şey okutularak, büyük ölçüde kösteklenmiştir.

Gereğinden çok şey okutmak, ister istemez, düzeyde kalmaya ve kültürsüzlüğe götürür, öğretim öyle olmalı ki, sunduğu şey, değerli bir nimet sayılmalı, güç bir ödev değil.


EINSTEIN

8 Şubat 2011 Salı

NOT ETTİKLERİM

Kompozisyon çok çeşitliliğin içindeki, bütünü bulmaktır.

PLATON

7 Şubat 2011 Pazartesi

NOT ETTİKLERİM

  • Ruhunun büyüklüğü enginliğiyle değil, kanaatlerindeki kesinliği ve hakikatle ölçülür.

  • Cahillerin huzurunda derin ve mühim meseleler açılırsa, sesizliğini muhafaza et. Zira henüz hazmetmediğini, iade etmekte büyük bir tehlike vardır.
Birgün bir kimse çıkar da senin hiç bir şey bilmediğini ileri sürerse ve sen bu idda karşısında öfkelenmezsen o zaman filozof olmaya başladığını anla.

Zira koyunlar ne kadar yem yediklerini çobanlarına göstermezler. Fakat yedikleri yemi iyice hazmettikten sonra, süt ve yün yaparlar.

Sen de cahillere güzel vecizeler sayıp dökmeyi iyice hazmetmişsen, bunları hareketlerinle göster.


EPİCTETOS

6 Şubat 2011 Pazar

NOT ETTİKLERİM

  • Hayatın da olup biten şeylerin, dilediğin şekilde olmasını isteme, nasıl oluyorsa öyle olmalarını iste. Böylece her zaman mesut olursun.


  • Hastalık vücut için bir engeldir. Fakat irade zayıf olmadıkça, irade için engel değildir.
"Benim vücudumda bir engel var !" Bu vücut için bir engeldir. Fakat iradem için asla bir engel değildir.

Başına gelecek her kaza için aynı şeyi düşün. O zaman bunların başka bir şeye mani olduklarını fakat sana asla engel olmadıklarını anlayacaksın.


  • Her ne hakkında olursa olsun "onu kaybettim" deme. Fakat "onu geri verdim" de. Çocuğunu mu kaybettin? Onu geri verdim, eşini mi kaybettin? Onu da geri verdin.
Elinden malını, mülkünü mü aldılar? İşte yine bir iade - Lâkin onu elinden alan, kötü bir adamdı. - Onu sana verenin falan veya filân vasıtayla geri almasının ne önemi var? Onu sende bıraktığı müddetçe, yolcuların otellerden istifade etmeleri gibi, adeta sana ait bir şey değilmiş gibi ondan istifade et.

EPİCTETOS

5 Şubat 2011 Cumartesi

NOT ETTİKLERİM

  • Yazarlık sanatı, korunması güç olan şu iki ödeve bağlı kalacaktır:

Bile bile yalan söylememek,

İnsanın insanı ezmesine,

karşı koymak.


  • Sanat benim için tek başıma tadı çıkarılan bir şey değildir. Sanat bence, en büyük sayıda insanı, ortak acılar ve sevinçlerle coşturacak görüntüleri, biçimleri bulmaktır.

  • Sanat, sanatçıyı insanlardan ayrılmamaya zorlar; Onu, en gündelik ve en evrensel gerçeğe bağlar.

  • Sanatı seçenler kısa bir süre sonra anlarlar ki, sanatlarını ve başkalıklarını ancak, herkesle benzerliklerini ortaya koyarak gösterebilirler. Sanatçı, kendini bu başkalarına gidip gelme ile yoğurur.
Vazgeçemediği güzellik ve kopamadığı topluluk arasındadır. Onun için gerçek sanatçılar,
hiçbir şeyi küçük görmezler; yargılamaya değil anlamaya çalışırlar ve dünyada tutacakları
bir yer varsa. O da Nietzsche'nin çok güzel söylediği gibi;

Yargıcın değil, işçin olsun aydın olsun, yaratıcının başa geçeceği bir dünya
olacaktır.

  • Yazarın elinden geldiğince, sanatının büyüklüğünü yapan şu iki görevi yüklenmesiyle olur:
Gerçeği ve Özgürlüğü

  • Sanatçının işi en büyük sayıda insanı toplamak olduğu için, yalanla ve kölelikle uzlaşamaz. Çünkü; yalan da kölelik de, bulundukları yerde yalnızlıkları çoğaltırlar. Soylu yazarlık sanatı, korunması güç olan şu iki ödeve bağlı kalacaktır:
Bile bile yalan söylememek ve insanın insanı ezmesine karşı koymak


  • Dünyanın öbür ucunda, hapise girmiş ve hor görülmüş, bilmediğimiz bir insanın çıkmayan sesi, yazarı yalnızlığından kurtarmaya yeter, hiç değilse, özgürlüğün sağladığı olanaklar içinde, o çıkmayan sesi unutmamayı ve onu sanat yolu ile duyurmayı, başardıkça.


ALBERT CAMUS

(İsveç Söylevi)

4 Şubat 2011 Cuma

NOT ETTİKLERİM

Doğru olduğuna dair, herhangi bir kanıt bulunmayan bir önermeye, inanmak sakıncalıdır.


İnsanların, kendileri hakkındaki gerçeklere tahammül gösterdikleri, ÇİN dışında, hiç bir ülke yoktur.


BERTRAND RUSSELL

NOT ETTİKLERİM

  • Bilgeliğin en açık görüntüsü, sürekli sevinçtir.

  • Çocuklara babalarının yeteneklerine göre değil, kendi yeteneklerine göre meslek bulmak gerekir.

MONTAİGNE

NOT ETTİKLERİM

Bazı bilge sözlerin bulanıklığı, görecelidir. Bir şeyi uygulayanın kafasında çakan her şimşek dinleyiciye (okuyucuya) tam olarak anlatılamaz.

GOETHE

NOT ETTİKLERİM

Büyük ve üstün insan:

  • Yemekte karnının doyup doymayacağını düşünmez.

  • Evinde rahatını aramaz.

  • Yaptığı işlerde ağırbaşlı, konuşmalarında dikkatli bir kimsedir.

  • O ilkesi olan kimseleri araştırır. Bu kimse için "Öğrenmeyi seven bir kimse denilebilir"


  • Ülkesini erdemle yöneten kimse, yerini her zaman koruyabilen ve bütün yıldızların kendisine uyduğu, kutup yıldızıyla karşılaştırılabilir.

Konfüçyüs dedi ki;

  • 15 yaşımda, kendimi öğrenmeye verdim.

  • 30 yaşımda, irademe sahip olabildim.

  • 40 yaşımda, kuşkulardan uzaklaşabildim.

  • 50 yaşımda, evrenin adaletine inandım.

  • 60 yaşımda, seziş yoluyla her şeyi kavradım.

  • 70 yaşımda, doğru olan şeylere zarar vermeden, yüreğimin istediklerini yerine getirebildim.


  • Üstün insan, konuşmadan önce eyleme geçer ve sonra eylemine göre konuşur.

  • Doğru olan şeyi görmek ama yapmamak korkaklıktır.

  • Hep kendi çıkarını göz önünde tutmaya çalışan kimse, pek çabuk düşman kazanır.

  • Ülke, düzenlerine göre içtenlikle yönetilirse, bir karışıklık çıkabilir mi? Ülke içtenlikle yönetilirse, toplum kurallarına gerek kalır mı?

  • İnsanların yanlışları sınıflarının özelliğidir.

  • Yüksek bir konumda bulunmadığından dolayı, telaşlanma. Asıl o konuma uygun olup olmayacağından dolayı endişe et.

  • Büyük ve üstün insan doğruluğu, küçük insan ise yalnızca çıkarlarını düşünür.

  • Değerli bir insan gördüğümüzde, onun gibi olmayı düşünmeliyiz. Değersiz bir kimseye rastladığımızda ise, geri dönmeli ve kendimizi incelemeliyiz.


KONFÜÇYÜS