29 Ekim 2010 Cuma

NOT ETTİKLERİM

CUMHURİYET

Sayın Büyüklerim, sevgili Arkadaşlarım;

Birinci Dünya Savaşı sonunda yenik sayılmamızdan sonra, düşmanlarımız yurt topraklarımıza saldırarak tarihte hiç bir zaman yok olmamış Türk Devletini ortadan kaldırıp, Türk ulusunu yok etmek için var güçleri ile çalıştılar. Kurtuluş Savaşımızın ilk yıllarında neredeyse bize sadece Ankara ve çevresi kalmıştı. Dört bir yanımızı düşmanlar işgal etmişti. Bu duruma Osmanlı Devleti yöneticileri karşı çıkıp, çözüm bulmadığı gibi, padişah, sadrazam ve saray erkânı da sadece kendi başlarının kaygısına düşmüşlerdi.

Türk Ulusu bir kurtarıcı, bir önder ararken Mustafa Kemâl 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. Amasya genelgesi ile tüm yurda kurtuluş müjdesi verdi. Erzurum, Sivas kongrelerini gerçekleştirip, 23 Nisan 1920'de Ankara'da Büyük Millet Meclisini açtı.

Artık bundan sonra Türk yurdunun ve ulusunun gerçek temsilcilerinin yönetimi vardı. Türkiye'de Meclis Mustafa Kemâl başkanlığında bir hükümet kurarak, hemen yurt topraklarının düşman işgalinden kurtuluşunu gerçekleştirme amacına yönelik askeri, siyasi ve ekonomik çalışmalar yapmaya başladı. Üç buçuk yıl süren "Meclis Hükümeti Yönetimi" ta o zamandan adı konmamış bir Cumhuriyet yönetimiydi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun hükümeti, çağın en modern silah ve gücüne sahip düşman ordularına karşı, Mustafa Kemal'in Başkomutanlığında Kurtuluş Savaşı kazanıldı.

Lozan Antlaşmasıyla, askeri zaferimizin, siyasi zaferle perçinleşmesi gerçekleştirildi.

Çağımızın, Türk Ulusu'na yaraşan yönetim biçimi olan Cumhuriyet yönetimi kabul edilerek, 29 Ekim 1923'te resmen bütün dünyaya duyuruldu.

Cumhuriyet Bayramı her yıl 29 Ekim'de ulusça kıvançla kutladığımız bir milli gündür. Bu günde, yurdumuzun her yerinde ve okullarımızda törenler düzenlenir, konuşmalar yapılır şiirler okunur ve şölenler verilir. Tüm bu etkinliklerin amacı 29 Ekim 1923'te yeni kurulan Genç Türk Devletine verilen "Cumhuriyet" adının özelliklerini bilip, anlama ve önemini kavramaktır.


Not: Yavrumun ilkokul 4. sınıfta okuduğu dönem, Cumhuriyet Bayramı'nda kendisinin hazırlayıp, okulda yapılan törende okuduğu yazıdır.

27 Ekim 2010 Çarşamba

NOT ETTİKLERİM

Bağımsız olmadan, rasyonel idealler ne biçimlenebilir, ne ayırt edilebilir ne gerçekleşebilir.

EDGAR SHEFFİELD BRİGHTMAN

20 Ekim 2010 Çarşamba

BAGEL (KEPEK UNLU)

Malzemeler:

  • 4 çay fincanı kepek unu (beyaz un)
  • 1 çorba kaşığı şeker
  • 1 tatlı kaşığı deniz tuzu
  • 1 çorba kaşığı sızma zeytinyağı
  • 1 tatlı kaşığı ınstant maya
  • 1,5 çay fincanı ılık su
Yapılışı:

Emaye kaba ılık su, maya, tuz, şeker, zeytinyağını ilâve ediniz ve karıştırınız. Unu azar azar ilâve ediniz ve yoğurarak hamur oluşturunuz.

Emaye kabın kapağını kapatınız ve üzerini örterek, 20 dakika mayalayınız. Tepsiyi hafif unlayınız ve mayalanmış hamurdan 8 adet beze oluşturunuz. Kabaracağını düşünerek aralıklı bir şekilde diziniz ve tekrar 20 dakika mayalayınız.

Yayvan bir çelik tencerede 2 litre kadar su kaynatınız. Una batırdığınız işaret parmağınızı mayalanmış hamurların orta noktasına batırınız ve hızlı bir şekilde bulunduğu noktada çeviriniz. Orta noktada boşluk oluştuğunu göreceksiniz.

Kaynamış suya dörder adet atınız ve 2 dakika bir yüzünü ve çevirerek arka yüzünü de 2 dakika haşlayınız. Haşladığınız bagelleri kağıt havlu üzerine teker teker yerleştiriniz 2 dakika süzdürünüz.

Fırın tepsinizi tereyağı ile yağlayınız. Bagelleri diziniz üzerlerine haşhaş, çörekotu, susam vbz. üst malzemesi serperek, ön ısıtma yaptığınız 220 dereceli fırında, altın sarısı renk alıncaya kadar 20 dakika kontrollü bir şekilde pişiriniz.

Sade veya arası kesilerek, istenilen iç malzemesi yerleştirilerek sunum yapınız.

NOT ETTİKLERİM

Her insanın neyi eksik diye değil, hala neyi kaybolmamış diye bak...

Evin kıymeti akşam olduğu zaman anlaşılır.

Pek çok şeye katlanmak zorunluluğunu, bir tek "evet" sözü doğurur.

İnsan gençlikte dilediğine, ihtiyarlıkta bol bol sahip olur.

İzlenimleri taptaze ve güçlü algılamak, gençliğin özenilecek bir mutluluğudur. Eleştirici bilgi arttıkça o saf zevklerin kaynağı kurur.

Hiçbir gençlik hatasını ihtiyarlığa taşımamalı, çünkü yaşlılığın zaten kendi kusurları vardır.

Felsefe yapan kimse kendinden önceki dünyanın ve kendi kuşağının tasarım biçimleriyle uyuşmuyor demektir.

İnsanları zihniyetler birleştirir, düşünceler ayırır.

İdeal olanda coşku, gerçek olanda tutarlılık önemlidir.

Sonuna kadar soyulmak istemiyorsan, altınını, kaçışını, inancını sakla.

Gördüğüm, duyduğum ne varsa hepsini topladım ve değerlendirdim. Eserlerim, çeşitli binlerce insanla beslendi; cahiller, bilgeler, kafalı adamlar, aptal kafalar, çocuklar, yaşlılar hepsi bana gelip düşüncelerini, yeteneklerini, umutlarını, varlık biçimlerini sundular; çoğu zaman başkalarının ektiği yerden ürün topladım. Eserlerim derleyen birinin eseridir ve adıda GOETHE'dir.

GOETHE

17 Ekim 2010 Pazar

NOT ETTİKLERİM

Öyle bir açmaza düştü ki Vatan

Uyku belli değil düş belli değil

Çöktü üstümüze bir kara duman

Işık belli değil loş belli değil


ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

MANTARLI BULGUR PİLAVI

Malzemeler:

  • 1 paket kestane mantarı (marketlerde bulabilirsiniz)
  • 1,5 su bardağı pilavlık bulgur
  • 3 çorba kaşığı sızma zeytinyağı
  • 1 tatlı kaşığı tereyağı
  • 1 diş sarımsak
  • 1,5 tatlı kaşığı ev yapımı salça
  • 1 tatlı kaşığı deniz tuzu
  • 1 adet kesme şeker
  • 1/2 çay kaşığı karabiber
  • 2,5 su bardağı su

Yapılışı:

Kestane mantarlarının kabuğu koyu renkli oluyor. Kabukları biraz kalın olduğu için, bıçak yardımı ile rahatça soyabilirsiniz. Tel süzgeçte mantarların üzerinden temiz su gezdiriniz. Tahta üzerinde yatay olarak dilimleyiniz. Çelik tencerede 2 çorba kaşığı ısınmış zeytinyağında 3-4 dakika soteleyiniz.

Pilavı pişireceğiniz tencereye kalan yağları alarak ısıtınız. Domates salçanızı ilâve ediniz ve kokusu çıkıncaya kadar kısık ateşte kavurunuz. Bu aşama da kesme şekeri katınız bir iki defa karıştırınız ve 2-3 çorba kaşığı sıcak su ilâve ediniz 1-2 dakika sosu pişiriniz. Rendelenmiş sarımsağı ve karabiberi katınız. Bulguru ilâve ederek 2-3 dakika çeviriniz. Ölçülü sıcak su, tuz ve sotelenmiş mantarları katınız.

Ocağınızın orta boy gözünde, 4 dakika aynı gözü kısarak 4 dakika ve sonra kahve ocağının gözünde 4 dakika ve kısarak 4 dakika daha pişiriniz.

Not: Bu şekilde hazırlanmış pilav, domates ve biber katılarak yapılan pilava göre, daha tane tane oluyor.


15 Ekim 2010 Cuma

YUMURTASIZ TEPSİ BÖREĞİ

Malzemeler:

  • 4 adet yufka
  • 1 kalıp beyaz peynir
  • 1 küçük çay bardağı zeytinyağı
  • 1 kg. organik süt
  • 2 çorba kaşığı yoğurt
  • 1 demet maydanoz
Hazırlanışı:

Fırın tepsinizi tereyağı ile yağlayınız. birinci yufkayı kenarları taşacak şekilde yayınız. Dışına taşan yufkaları tepsinin iç boyutuna gelinceye kadar, dört bir tarafını kesiniz. Kesilen yufkaları parçalara bölerek içini döşeyiniz.

Bu aşamada, Porselen kâseye süt ve zeytinyağını ilâve ederek karıştırınız. Bir kepçe süt ve yağ karışımından alınız ve eşit şekilde yufkaların üzerine dökünüz. İkinci yufkaya da aynı işlemi uygulayınız. İncecik kıyılmış maydanozla karıştırmış olduğunuz peynirli karışımı eşit şekilde yufkaların üzerlerine yayınız.

Tekrar iki kepçe sütlü karışımdan peynirli malzemenin üzerine eşit oranda dökünüz. Üçüncü yufkaya da aynı işlemi uygulayınız. Dördüncü yufkayı bütün olarak tepsiye yayınız ve kenar kısımlarını böreğin en alt tabakasına gelecek şekilde yayarak bütünleştiriniz.

Bu aşamada karelere bölünüz. Tekrar kalan süte, yoğurdu ilâve ederek çırpınız ve en üst tabakaya kalan karışımı eşit şekilde dökünüz. 180 - 190 dereceli, ön ısıtma yaptığınız fırında, altın sarısı renk alıncaya kadar pişiriniz.

Not: Sosu çekmesi için, pişirmeden önce 5-6 saat dinlendiriniz.

Not: Börek su böreği tadında bir börek olacaktır.

9 Ekim 2010 Cumartesi

NOT ETTİKLERİM

Beş yaşındayken annem bana mutluluğun, hayatın anahtarı olduğunu söyledi. Okula gittiğimde büyüyünce ne olmak istediğimi sordular. Ben mutlu olmak istiyorum dedim. Onlar ne sorulduğunu anlamadığımı söylediler. Ben de onlara hayatı anlamadıklarını söyledim.

2 Ekim 2010 Cumartesi

NOT ETTİKLERİM

Ben doğacak yeni sabahların çan sesiyim

TOMMASO CAMPANELLA

NOT ETTİKLERİM

Maddenin tözü, yer çekimidir, zihnin tözü ise özgürlüktür.

GEORG WİLHELM FRİEDRİCH HEGEL

Not: Maddenin tözü (Maddenin form almış hali)

NOT ETTİKLERİM

"Bilim soyut kavramlardan değil, gerçek varlıklardan yola çıkmaktır; deney, bilimin başvurması gereken temel kuraldır"

BERNARDİNO TELESİO

NOT ETTİKLERİM

"Dünyanın bütün kitapları doyurmaz kafamın açlığını. Neler neler okumadım! Ama yine de kafamın açlığından ölüyorum... Anlayışım arttıkça, bilgim eksiliyor...

CAMPANELLA

NOT ETTİKLERİM

ALTIN ÇAĞ

Mutlu bir altın çağ olduysa eskiden

Niçin bir kez daha olmasın?

Her şey dönüp dolaşıp

Gelmiyor mu eski yerine?

Düşündüğüm öğütlediğim gibi benim

Paylaşsaydı insanlar

Yararları, mutluluğu ve ahlâkı

Cennet olurdu dünya...

Uyanık, temiz sevgiler gelirdi diyorum

Azgın, kör sevgiler yerine

Yalan dolan, bilgisizlik yerine

Gerçek bilgi gelirdi

Ve kardeşlik zorbalığın yerine


CAMPANELLA

1 Ekim 2010 Cuma

NOT ETTİKLERİM

  • Kendinden söz etmemek çok soylu bir ikiyüzlülüktür.
  • Hiç birşey, şu andaki gururumuzu oluşturan insan aklının ve özgürlük duygusunun bir parçası kadar pahallıya mal olmamıştır.
FRIEDRICH WİLHELM NİETZSCHE