22 Şubat 2013 Cuma

NOT ETTİKLERİM

İNSANDA DOĞRULUK:

Her bir bölümün kendi işini görmesi, içinde, üç ilkenin her birinin sınırını aşıp bir diğerinin sınırına müdahale etmemesidir.


DOĞRU İNSAN:

İçinde düzen kuran, kendini yöneten, kendi kendisinin dostu olandır. Bir insanın kendi kendisinin dostu olması, yaradılışa göre hareket etmesi; her bir bölümün kendi işini yapması, diğerlerinin işine karışmaması, bölümler arasında bir ahengin olmasıdır.


AKLIN işi YÖNETİM

CESARETİN işi KORUYUCULUK

İŞTAHIN işi BEDENSEL İHTİYAÇLARIN KARŞILANMASIDIR


CESARETİN önemli bir işlevi de, iştahlarla çatışma durumunda aklın taleplerini güçlendirmek ona destek olmak ve itaat etmektir.


Bölümler arasında çatışma iştahın sınırlarını aşması, ölçülü olmaması ile ortaya çıkar.

Bu durumda bedensel istekler, insanı yönlendirmeye ve ona egemen olmaya çalışır. Cesaret bu çatışmada tarafsız kalma değil aklın yanında yer alma, bedensel isteklere karşı çıkarak aklın gücünü artırma işlevine sahiptir.

Doğru insan, tıpkı müzikteki alçak, yüksek, orta tonlar gibi içindeki üç yanını birbirine bağlıyor, çokken bir tek oluyor, tam bir ölçüye ve uyuma varıyor.

Bunu oluşturmak, ne iş yaparsa yapsın bir düzene göre yapmak bilgelik: bu düzeni kurmayı bilmemek bu düzeni bozmak ise eğrilik olacaktır.

Eğrilik bu üç bölümün uyuşmazlığı, birinin ötekinin işine karışması, bölümler arasında ahengin bulunmaması ve bir kargaşanın olmasıdır.

Bölümlerden biri işi olmadığı halde kumandayı ele almak isteyecek, ona düşenin yönetmek değil yönetilmek olduğunu hesaba katmayacak, ölçüsüz davranacaktır.

Ruhun harmonisini koruyan bir kişi adaletsiz davranmaya yetenekli olmayacak, eğrilik nedir bilmeyecek sadece ruhun harmonisine sahip olan kişi adil ve doğru insan olacaktır.

Eğri olan yani adaletsiz olan bir kişi gerçekte bütün insanların en az özgür olanıdır. Çünkü o en kötü parçasının,iştahlarının kölesidir, keza o sürekli ihtiyaçlıdır, arzularını memnun etmek asla mümkün değildir.

Böyle bir insan aşırı derecede mutsuzdur. Aksine gerçek adil bir kişi, yaşamın en mutlusudur. Bir filozof yargıçtır ki, onun hayatı en mutlu hayattır. Çünkü o ruhun bölümleri arasında ahengi oluşturmuş, hayatında aklı egemen kılmış, bilgiyi ruha rehber edinmiştir.

Bireydeki adalet aynı devletteki gibi temel (gerçek)dir.

ADALET, EŞİTLİKTEN BAĞIMSIZ DÜŞÜNÜLEBİLECEK BİR KAVRAM DEĞİLDİR.


PLATON

Hiç yorum yok: