30 Ocak 2011 Pazar

NOT ETTİKLERİM

YEDİ GÖLLERDE

SONBAHAR


O sabah erkenden koyulduk yola

Bir çınar seslendi: Uğurlar ola!

Açtı sinesini bize ormanlar,

Başladı birden eşsiz sonbahar...

Altımızda yapraklardan bir halı,

Söyledi sular en eski masalı,

Bakarken bir ağaca dalgın dalgın;

Duyduk hüznünü solan yaprakların.

Gölgeli ve kuytu yollardan geçtik,

Göründü bir ara sonsuz mavilik...

Sonra bir sevinç sardı gönülleri,

Bulduk karşımızda Yedi Göller'i...

Değişti birden tabiatın görünüşü

Başladı ansızın bir renk cümbüşü,

Sihirli bir fırça değmiş her yere,

O eşsiz güzellik sinmiş renklere.

Kırmızısı, sarı ve yeşili,

Büyüledi bizleri bir şiir gibi.

Koro halinde dallar derin derin,

Söyledi şarkısını mevsimlerin.

Doldu içimize toprak kokusu

Dünyaya yeniden bir gelişti bu.

Kapıldık durgun suların sihrine,

Bir el tutup çekti bizi derine...



Bir başka âlemde dalgın yürüdük.

Göklerle kucaklaşmış dallar gördük.

Geçtik ürpererek, eski bir köprüyü,

Her yer aydınlandı, çözüldü büyü;

Meğer bu güzel, bu cânım vatana

Ne cömert davranmış tabiat ana?

Taşına toprağına şiirler katmış,

Yer yüzünde böyle bir cennet yaratmış.

Bir yer ki yalnız rüyada görülen,

Sular içtik, ağaçlardan dökülen.

Yeşil, mavi, sular, altın yapraklar,

Başkaydı YEDİ GÖLLER'de sonbahar.



Orada gördük güneşin saltanatını,

Işıkların renklerle vuslatını.

Dillerde eski sevdaların tadı,

Herkes ömrünü yeniden yaşadı...

Daldan dala söylediği kuşların,

Eşsiz senfonisiydi sonbaharın.

Derken o güzelim saatler geçti,

Döndük bir rüyadan uyanır gibi.

YEDİ GÖLLER'de yedi iklim yaşadık,

Mutluyuz öylesine, fakat ne yazık;

Gelmez bir daha böyle bir sonbahar,

İnsan o saltanatı bir defa yaşar.



Ümit Yaşar OĞUZCAN
(Önce sen, Sonra Sen)

Hiç yorum yok: