17 Şubat 2011 Perşembe

NOT ETTİKLERİM

YÜREKLİLİK

Yüreklilik, aklın çözebileceği çatışmaların çözümünü, gücün ellerine bırakmak değildir; Çünkü yüreklilik insanın yücelmesidir.

Hepiniz için yüreklilik, her saatin yürekliliği, yaşamın saçıp savurduğu fiziksel ve ahlâksal her düzeydeki denemeleri, eğilip bükülmeden yüklenmektir.

Yüreklilik, istenci duyguların ve güçlerin egemenliğine bırakmamaktır; Kaçınılmaz bezginliklerde çalışma ve eylem alışkanlığını korumaktır.

Yüreklilik, bizi her taraftan sarsan, yaşamın sonsuz karışıklığında, bir meslek seçmek ve ne olursa olsun onu iyi yapmaktır.

Titiz veya monoton ayrıntıdan yılmamaktır, olabildiği kadar eksiksiz bir teknisyen haline gelebilmektir.

Yararlı eylemin koşulu olan çalışmanın, uzmanlaşması yasasını kabul etmek ve anlamaktır. Bununla birlikte bakışında ve zihninde geniş dünyaya doğru bazı kaçışlara ve daha geniş perspektiflerle yer ayırmaktır.

Yüreklilik, ister pratisyen, ister filozof, meslek ne olursa olsun bir bütün olmaktır. Yüreklilik, kendi öz yaşamını anlamaktır, onu belirlemektir. Onu derinleştirmektir, onu korumaktır ve bununla birlikte onu genel yaşamla uyumlu hale getirmektir.

Yüreklilik, hiçbir ipin kopmaması için, iplik veya dokuma makinesini gözetmektir. İçinde makinenin, özgür işçilerin, ortak çalışanı olduğu daha engin ve daha kardeşçe bir sosyal düzeni hazırlamaktır.

Yaşamı bilme ve sanata dayattığı yeni koşulları kabul etmektir, olayların ve ayrıntıların hemen hemen sonsuz karmaşıklığını benimsemek ve keşfetmektir.

Bu korkunç ve karışık gerçeği genel fikirlerle aydınlatmaktır, düzenlemektir ve onu biçimlerin ve ritimlerin kutsal güzelliği ile yükseltmektir.

Yüreklilik, kendi hatalarına egemen olmaktır, onlardan acı çekmektir ama onların altında ezilmemektir ve yoluna devam etmektir.

Yüreklilik yaşamı sevmektir ve ölüme dingin bir bakışla bakmaktır. İdeale koşmak ve gerçeği anlamaktır; harekete geçmek ve evrenin çabamıza, hangi ödülü ayırdığını veya bir ödül ayırıp ayırmadığını bilmeden büyük amaçlara kendini adamaktır.

Yüreklilik, gerçeği aramak ve onu söylemektir; geçici olarak, muzaffer olan yalanın yasasına boyun eğmemektir.

Ruhumuzu, dudağımızı ve ellerimizi, aptal alkışların ve fanatik yuhaların yansıması yapmamaktır.


JEAN JAURES

Hiç yorum yok: