12 Mayıs 2011 Perşembe

NOT ETTİKLERİM

KİŞİLİĞİN ORTAYA ÇIKIŞI


Farklılaşmış toplumlarda, bireyin özel uğraşılarının kendisi için, göreceli olarak çok az değeri vardı. Bunun nedeni, kişiliğinin ve buna dayanan her şeyin ancak çok zayıf ahlâksal değeri olmasıydı. Kişisel fikirleri, kişisel inançları, her türlü kişisel özlemleri gözardı edilebilir niceliklerdi.

Toplum tarafından emilen birey, toplumun eğilimlerini uysalca izliyor ve kendi yazgısını ortaklaşa varlığın, yazgılarına tâbi kılıyordu. Çünkü onun gözünde kendi yapısının, bugün ona atfettiğimiz anlamı ve büyük önemi yoktu.

Tarihte ne kadar ileri gidersek, her şeyin o kadar değiştiğini görürüz. Öncelikle, toplumsal kitlenin içinde kaybolmuş olan kişilik, ortaya çıkmaktadır.

Daha önce, sınırlı ve az saygı gösterilen bireysel yaşamın alanı genişleyerek, ahlâksal saygının önemli konusu haline gelir.

Birey, kendisine verilen şeyleri kendi kendine kullanmak, dünya için kendine en uygun gelen betimlemeleri yapmak, yapısını özgürce geliştirmek üzere gitgide daha çok genişleyen haklar kazanır.

Bu haklarla, tarihin boş öğretilerine karşı çıkılır. Çünkü ne kadar ileri gidilirse, kişiliğin saygınlığı o kadar ileri gidiyor.

Bundan daha iyi yerleşmiş başka bir yasa yok. Toplumsal kurumları, bunun zıttı bir ilke üzerine oturtma girişimi, gerçekleşemez ve yalnızca günlük basanlara sahip olabilir. Çünkü şeylerin olduklarından başka bir şey olmaları sağlanamaz.




EMİLE DURKEM


Hiç yorum yok: