14 Eylül 2010 Salı

NOT ETTİKLERİM

YANSITMAK VE... EYLEM

Zengin ve fakir ülkeler arasındaki fark, ülkelerin yaşı değildir.

Meselâ,

Hindistan ve Mısır gibi ülkelerin iki bin yıldan fazla geçmişi vardır ve fakirdirler.

Öbür taraftan,

Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi 150 sene önce isimleri bilinmeyen ülkeler kalkınmış ve zengin ülkelerdir.

Doğal kaynakların var olup olmaması da zengin ülke fakir ülke arasındaki farkı yaratmaz.!!

JAPONYA...

Ufacık bir adaya sıkışmış, % 80 arazisi tarıma ve hayvancılığa uygun olmayan bir ülkedir ama aynı zamanda dünyanın ikinci büyük ekonomisidir.

Ülke dev bir yüzer fabrika gibidir, bütün dünyadan ham madde ithal eden sonra da bütün dünyaya bitmiş ürün ihraç eder.

Diğer bir örnek,

Kakao yetiştirmeyen ancak dünyanın en kaliteli çikolatasını üreten İSVİÇRE' dir.

4 ay da sürse de kısa yaz döneminde toprağı da ekerler, hayvancılıkta yaparlar. Bu yetersizlikte bile ürettikleri süt ürünleri en iyi kalitededir.

Bu ufak ülke yansıttığı güvenli, düzenli ve çalışkan ülke imajı sayesinde dünyanın para kasası olmayı başarmıştır.

Zengin ve fakir ülkelerin yöneticilerini birbiriyle karşılaştırdığımızda aralarında önemli bir fark bulamazsınız.

Irk ve deri rengi de önemli değil

Kendi ülkelerinde tembel olarak tanınan işçiler aslında zengin Avrupa ülkelerinin arkasındaki ana üretici güçtür.

Peki...

O zaman aradaki fark nereden gelmektedir?

Fark;

Uzun yıllardır kültür ve eğitim ile içlerine işlenen değişik bakış açısıdır.

Zengin ve kalkınmış ülke insanlarının davranışlarını incelediğimizde, büyük bir çoğunluğun prensiplere kalben inandığını görüyoruz...

1. Temel ahlâki kurallara

2. Dürüstlük

3. Sorumluluk

4. Kanun ve kurallara saygı

5. Başkalarının hakkına saygı

6. Çalışkanlık

7. Tasarruf ve yatırıma inanç

8. İrade

9. Dakiklik

Geri kalmış ülkelerde nüfusun çok küçük bir azınlığı bu prensiplere inanmaktadır.

Biz, doğal kaynaklarımız olmadığı için veya doğa bize karşı zalim davrandığı için fakir değiliz.

Biz doğru bakış açısına sahip olmadığımız için fakiriz.

Zengin ve kalkınmış ülkeleri o noktaya getiren işlevsel prensiplere uymak ve bunları çocuklarımıza öğretmek azmimiz olmadığı için hala fakiriz.

Ama Vatanınızı Seviyorsanız

Bu mesajın mümkün olduğu kadar çok kişinin eline geçmesini sağlayınız. Ne kadar çok kişi doğru prensipler; benimserse o kadar çabuk düze çıkarız.


Hadi Kolay Gelsin!






Hiç yorum yok: