9 Ağustos 2010 Pazartesi

NOT ETTİKLERİM

ARADA KALANLAR

Bizim kuşaklar arada kaldılar. Bizler "Bilgisayarlar" ile "Daktilo" arasında kaldık.

"Tel dolaplar" ile "Buz dolapları" arasındaki kuşağız biz.

"Nihansın dideden" ile "Love story" arasındaydık.

Vitrindeki "Renki ti-vi " ile evdeki "Siyah beyaz" arasında ne kadar gidip geldik, bilemezsiniz.

"Hamburger" ile "Köfte" arasındaki kuşaktır bizim kuşak.


"Mahalle bakkalı" ile "Süpermarketlerin" arasında...

"Veresiye defterleri" ile "Kredi kartları"nın tam ortasındaydık.

"Milliyetçilik"
ile "Yabancı sermaye" arasında bir yerde...

"G-string"
ile "dantel don" arasında ...

"Yerli malı" ile "Marka" arasında

"Aşk" ile "Flört" arasında...

"Ucu parfümlü mektuplar" ile "e-mail'ler" arasında...

"Alın teri" ile "Kolay para" arasında...

"Meyhane" ile "Reina" arasında kaldık...


Arada kalan kuşağız biz.



"Tel çember" ile ateş eden pilli robot" oyuncakların arasında kala kala büyüdük.

"Arnavut taşı" ile "Asfalt" sokakların kesiştiği köşeydi yerimiz.


İşte bakınız;

"Cumhuriyet" ile "Demokrasi" arasına sıkıştık, birisine koşsak öbürünü yitiriyoruz.

"Namus" ile "Para" arasındayız.


Hangisi?..

"Havuç maskesi" ile "Botoks" arasında...

"Berber Mahmut" ile "Erkek kuaförü Lemi" arasında kalmaktı bizimkisi.


Yine şaşkınız bu günlerde.

El öpülen, şeker ikrâm edilen ziyaretler mi, yoksa Antalya'ya gitmek mi bayram?..

Aradayız yine dostlar.

Böyle günler gelip çattığında benim canım sıkılır.

Uçuk aklım eski ile yeni arasında sıkışıp kalır.

Tek ayağımın üzerinde zıplaya zıplaya dönerim sonunda...

Gülmek ile ağlamak arasında...

Bükerim boynumu.

Bir yanımda sevinç, bir yanımda hüzün...

BEKİR COŞKUN


Not: Değerli gazeteci Bekir Coşkun beyefendinin, gönülden yazmış olduğu, bize nostalji yaşatan ve günümüzde yaşanan olaylarla ilgili düşündüren yazısını, paylaşmamda emeği geçen, Sayın Orhan Akbaş beyefendinin, paylaşımlarından dolayı kendilerine çok teşekkür ederim.






Hiç yorum yok: